Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın "....." adresinde bulunan iş yerini 20/09/2006 tarihinde satın aldığını, davacının satın aldığı 1. bodrum kat 2. nolu bağımsız bölümün, 23/10/1974 tarih ve 74/1137 sayılı mimari projede depolu lokanta olarak belirlenen iş yerinin dükkan giriş merdiveni olan yaklaşık 11 m2'lik kısmının 8. nolu bağımsız bölüm ve han koridor girişi olarak işgal edildiğinin tespit edildiğini, davacının 25/11/2010 tarihinde ......

    Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamıyacakları açıktır....

      Ancak; Davacı vekili dava dilekçesinde, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda, davalılar tarafından projeye aykırı olarak asansörün yapıldığını, duvar yıkarak davalının bağımsız bölümünden diğer bağımsız bölümüne kapı açıldığını, ortak kullanım alanı olan çatının davalılar dışında diğer hissedarlar tarafından kullanılamadığını, bina girişinde davalılar tarafından dolaplarla kapatıldığını, giriş katta bulunan bağımsız bölüm dükkandan duvar yıkılmak suretiyle kapı açarak 1. katta bulunan bağımsız bölüme bağlantı yapıldığını, bina ön cephesinin davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek davalıların haksız müdahalesinin önlenmesini ve eski hale getirilmesini istemiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava, davacıların bağımsız bölümü önündeki alana müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir....

        Dava konusu garaj niteliğindeki eklentinin tapu kaydında 4 nolu bağımsız bölümün eklentisi olarak yazılı olduğu ve anataşınmaza ait onaylı mimari projesinde de 4 nolu bağımsız bölümün eklentisi olarak gösterildiğine göre doğrudan doğruya bu bağımsız bölüme tahsis edilmiş ve niteliğinin de garaj olduğu hususları dikkate alınarak dava konusu bu yerin ortak yerlerden sayılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması, 2-Kat Mülkiyeti Yasasının 3. maddesi hükmüne göre, bağımsız bölümlere özgülenmiş olan arsa paylarının, kat irtifakının ya da kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerleri ile oranlı olup olmadığının saptanması gerekir. Bunun için mahkemece ana binada uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, her bir bağımsız bölümün değerini etkileyen unsurlar belirlenmelidir....

          O halde, Mahkemece, yapılması gereken iş, dava konusu taşınmaz içerisinde bölünmek sureti ile davacının kullanımına bırakıldığı tespit olunan bölüme ayrı bir kapı yapılmasının mümkün olup olmadığı, mümkün ise bu durumda ayrı bir bağımsız bölüm olarak kullanılıp kullanılımayacağı, hususlarının tespit edilmesi, sonrasında ise bu hususların dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır. Tüm bu hususlar düşünülmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi yanlış olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

            Davacı vekili, 25.02.2014 havale tarihli dilekçesi ile 2. normal katta bulunan banyo ve tuvaletli bekçi odasının (32 nolu oda) kaldırılarak davalıya ait bağımsız bölüme katıldığını, 1. normal katta bulunan lavabo ve tuvaletlerin kaldırılarak davalıya ait bağımsız bölüme katıldığını, 1. normal katta bölme duvarların kaldırılmak sureti ile binanın statiği ve depreme dayanıklılığının zayıflatıldığını, zemin kattan 1. kata çıkmak için 1. kat tabanının kesilerek projesine aykırı biçimde merdiven oluşturulduğunu belirterek bu projeye aykırılıkların ve ortak alanlara tecavüzlerin de giderilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile, müvekkilinin ... ilçesi Kaledere mahallesi 98 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalılardan ...'ın diğer kat maliklerinin izni olmadan mimari projeye aykırı olarak maliki bulunduğu 98 ada 10 parsel üzerinde bulunan taşınmaz üzerindeki 4 nolu bağımsız bölümün içerisine asma kat yaptığı gibi, ortak bölüm olan merdiven boşluğunu kapatmak sureti ile mülkiyet hakkına müdahalede bulunduğunu, diğer davalı olan ...'...

                D.iş dosyası ile tespit edildiği, tespit sonucu düzenlenen .../0/2015 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda tespit edilen tamiratların yapılabilmesi için davalının bağımsız bölümüne girilebilmesi için izin verilmesi istenilmiş, mahkemece; tespit talep dilekçesine göre davacının davalıya ait bağımsız bölümden kendi bağımsız bölüme olan sızıntıların ve sızıntı sebeplerinin tespitini istediği, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen tespit raporuna göre davalının evinden davacıya ait eve su sızıntılarının olduğunun tespit edildiği, su sızıntısının ise davalının uzun süredir dava konusu evde ikamet etmemiş olması nedeni ile daireye giren temiz su tesisatından kaynaklanan su kaçağından meydana geldiğinin tespit edildiği, ayrıca sızıntının davalıya ait bağımsız bölüme ait temiz-pis su yatay ve düşey boru ve bağlantı parçalarındaki sızıntılar olduğunun tespit edildiği, daha sonra mahkemece yapılan keşifte yukarıda bahsedildiği gibi davalıya ait bağımsız bölüme...

                  Bu yasal hükümlerin bir arada değerlendirilmesi sonucunda: Su ve kanalizasyon bağlantıları yapılmayan binalara iskan izni verilmesi mümkün olmadığı gibi, katılma payı ödenmeden bu hizmetlerden yararlanılması da mümkün değildir. Bu bağlamda su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının yükümlüsü, yapı kullanma izni almakla yükümlü olan kişidir. Dolayısıyla su ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskan izninin verilmesi söz konusu değildir. Bu durumda, bir defa alınması gerekli su ve kanalizasyon harcamaları katılma payının iskan izni alınırken ödenmiş olması Yasa gereği olup, yapı kullanma izni (iskan izni) alınmış bir binaya malik ya da kiracı olarak yerleşen kişiden bir kez daha katılım payının alınmasının yasal dayanağı yoktur (bu yönde bkz. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05.02.2007 tarih ve 11904/1270 sayılı kararı)....

                    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki 04.08.1993 ve ....05.2000 tarihli sözleşme içeriklerine göre, bağımsız bölüm listesinin ....05.2000 tarihli akitten sonra oluştuğu ve listenin ....05.2000 tarihli akde paralel olduğu, davacının talebine konu taşınmazı A Blok .... Giriş .... Kat ... nolu daire olarak tanımladığı, bu dairenin sözleşme gereğince davalı mal sahibine isabet eden daire olduğu, bu nedenle davacının bu daire yönünden talep hakkı olmadığı, dava edilebilecek yerlerin, ... nolu girişten .... kat ... nolu, ... nolu girişten zemin ( ... ) ... nolu bağımsız bölüm, ... nolu girişten zemin (.../B) ... nolu bağımsız bölüm ve .../... hisse, ... nolu girişten .... akt+ galeri kat ... nolu bağımsız bölümde .../40 hisse, ... nolu girişten .... Akt+ galeri kat ... nolu bağımsız bölümde .../40 hisse olabileceği, ... ve ......

                      UYAP Entegrasyonu