WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T10 vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazla ilgili senedin imza edildiği dönemde taşınmazın tapu kaydının bulunmadığını, taşınmazın kadastro tespiti sırasında Emiruşağı Köyü tüzel kişiliğine hibe edildiğinin tespit edildiğini ve bu haliyle taşınmazın hazine adına tescil edildiği, tapuda şarta bağlı bir bağıştan bahsedilmediği, bağışın kayıtsız ve şartsız yapıldığını, bağış sonrasında ilgili yerde sağlık evinin yapıldığı fakat gelişen ve değişen şartlar gereğince 25 yıl sonra dahi neden bu taşınmazın halen sağlık ocağı olarak kullanılmadığının sorulmasının kuşku uyandırdığını, 818 Sayılı Borçlar Kanunu gereğince mirasçıların bağımsız olarak bağıştan rücu haklarının bulunmadığını, bağışlayan T4 27.08.1998 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin vefatından önce bağıştan dönme tasarrufunda bulunmadığını, kaldı ki bağıştan dönme şartlarının da gerçekleşmemiş olduğunu, mirasçıların murisin yaptığı bağış sözleşmesinden dönme/rücu/iptal hakkının bulunmadığını, protokolden...

Bilindiği üzere bağıştan rücu, bağışlayandan, bağışlanana varması gerekli tek taraflı bir beyanı ile bağışlamanın geriye etkili olarak ortadan kaldırılmasıdır. Rücu hakkı, bir hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu ve şahsa sıkı suretle bağlı haklardandır. 818 sayılı Borçlar Kanununun 246. maddesinin 2. fıkrasında gösterilen istisna dışında kural olarak mirasçılara geçmediği gibi, temlik de edilemez. Somut olayda mirasçı olan davacılar tarafından açılan bu davanın dinlenebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasbırakana teb’an açılan bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nın 244/3. TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir....

      Davalı, bağış işleminin kayıtsız ve şartsız yapıldığını, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi Fulya ...’nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 256.17 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 295. (818 s....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki bulunduğu 4155 parsel sayılı taşınmazı kayıtsız ve şartsız olarak davalı Vakfa bağışladığını, aynı gün davalı ... ile aralarında düzenlenen "Bağıştan Şartlı Rücu Sözleşmesi" ile 10 yıl içinde taşınmaz üzerine tam teşkilatlı bir hastane inşa edip faal hale getirme mükellefiyeti getirildiğini, fakat davalı Vakfın sözleşmede açıkça öngörülen mükellefiyetini halen yerine getirmediğini ileri sürüp bağışlama sözleşmesinden rücu ettiğinin tespiti ile iptal ve tescil istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Yokarıbaş vekili, dava konusu 183 ada 1 nolu parseldeki 4 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin alım bedellerinin tamamının vekil edeni tarafından karşılanıp güvene dayanarak davalı eş adına tescil edildiğini, bunun gizli bağış niteliğinde olduğunu ancak sonradan davalının evi terk etmesi nedeniyle bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Yokarıbaş vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, bağış işleminin resmi şekilde yapılmadığı, satış akdinde davacının taraf olmadığı, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Eldeki dava ise, evlilik birliği içinde davalıya bağışlanan taşınmazın ½ hisse bedelinin, bağıştan rücu nedeniyle ödetilmesi istemine ilişkin olup, Aile 2009/13281-12910 Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanununun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Somut olayda, Borçlar Kanununun 244. maddesinde düzenlenen bağıştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusundaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümleneceğine göre, davada görevli mahkeme de Aile Mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında res'en göz önünde bulundurulmalıdır. O halde, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

              SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bağıştan rücu ve alacak davasındaki görevsizlik kararına yönelik bölümünün ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2019 (Prş.)...

                Bilindiği üzere; 818 sayılı Borçlar Kanununun 244 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 295. maddesinde bağıştan rücu koşulları düzenlenmiş olup, eldeki davadaki temlik kayıtsız şartsız bağış niteliğinde olduğundan, davalının bağış koşullarını yerine getirmediğinden söz edilemeyeceği gibi, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu da söylenemez. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabul edilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu