Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine dair kararı, davacı vekilince istinaf edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince temlikin iradi olduğu ve hata (yanılma) koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği değerden reddedildi, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    Davacı, dava dilekçesinde, yargılama oturumlarında ve temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazları davalılara hibe etmediğini belirtmiş ve tespit öncesi mülkiyet hakkı bulunduğunu, kadastro çalışmaları sırasında köyde bulunmadığından davalıların beyanlarına dayanılarak hileli tespit yapıldığını belirterek iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Bir an için Yerel Mahkeme'nin davanın bağıştan rücu nedenine dayalı tapu iptali ve tescil nedenine dayalı olarak açıldığına ilişkin nitelemesi dikkate alınırsa; kural olarak öncesi tapusuz olan taşınmaz menkul mal nitelğinde olup; satış, bağış ve teslim ile mülkiyetin karşı tarafa geçeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, Borçlar Kanunu'nun 244. maddesinde düzenlenen bağıştan rücu iddia ve ispat şartları itibariyle birbirinden farklı hukuki düzenlemelerdir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı İsmet evlenirken davalı İsmet ve babası Mithat Yiğin'in mehir senedi imzaladıklarını, senet içeriği ile senette belirtilen eşyaları teslim aldıklarının sabit olduğunu ancak davalı ve muris tarafından teslim alınan eşyaların davacıya iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Yurdagül vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, ev eşyalarının evlilik birliği içinde kullanılarak eskitilmek suretiyle çöpe atıldığını, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, bağıştan rücu edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince kararın kesin mahiyette olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 341/2. ve 352/1. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiş, davacıların temyizi üzerine, kararın miktar itibariyle kesin olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine ilişkin olarak verilen 14.10.2020 tarihli ek karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

        Mahkemece, taşınmazın paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı olduğu, tarafların kendi rızaları ile dava konusu gayrimenkulü satın alarak müşterek olarak tapuya tescil edilmiş olmasının davalıya bağış niteliğinde kabul edilmesi gerektiği, bağıştan rücu edilmesine ilişkin açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 136 ada 1 sayılı parselde bulunan 2 numaralı bağımsız bölümünü davalı derneğin ...'de yaptıracağı yaşlılar dinlenme ve bakım tesisinde kalmak koşuluyla davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini ,aradan geçen sürede anılan tesisin yapılmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağış koşulunun gerçekleşmediği ve bağıştan dönme hakkının doğduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            Mahkemece; "Yapılan yargılama, toplanan deliller, dava ve cevap dilekçesi, tapu kayıtları, taraflar arasında yapılan sözleşme, keşif, bilirkişi raporları, ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürüyen (makable şamil) ve hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan şartlı (koşullu) veya yüklemeli (mükellefiyetli) şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 s. Türk Borçlar Kanunun (TBK) 291/2. maddesi uyarınca yüklemenin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de, TBK'nın 295/3. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

            Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinden ... ile davalının evlenmek için nikahlandığını, bu nedenle mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine mahsuben nişan ve nikah akdinin öncesinden 07.12.2007 tarihinde müvekkilleri tarafından davalıya bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını; ancak, davalının düğün türeni yapılmadan, evlenmekten vazgeçerek, boşanma davası açtığını, davanın derdest olduğunu; davalının, ayrıca, ziynet eşyalarının bedeli ve tüm yaptığı masrafların tahsili için de alacak davacı açtığını; bundan ayrı, mehir senedine dayalı olarak alacak davacı açtığını; oysa, müvekkillerinin evlilik birliğinin kurulmamasında sorumlu olmayıp, bağıştan ve mehirden rücuu ettiklerini ileri sürerek; mehir senedinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı erkeğin davası, bağıştan kaynaklanan rücu davasıdır. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı erkek davalı ile resmi olarak evlendiklerini, fakat fiilen bir arada yaşamadıklarını akabinde ise boşandıklarını ileri sürerek nişanlılık döneminde davalıya verilen ziynetlerin iadesini istemiştir. Davacı erkeğin ziynetlere yönelik alacak istemi bağıştan rücu niteliğinde olup, Borçlar Kanununa dayanmaktadır. Talep Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmayıp, bu istek ile ilgili asliye hukuk mahkemesi görevlidir (TBK m.295). Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki bulunduğu 4155 parsel sayılı taşınmazı kayıtsız ve şartsız olarak davalı Vakfa bağışladığını, aynı gün davalı ... ile aralarında düzenlenen "Bağıştan Şartlı Rücu Sözleşmesi" ile 10 yıl içinde taşınmaz üzerine tam teşkilatlı bir hastane inşa edip faal hale getirme mükellefiyeti getirildiğini, fakat davalı Vakfın sözleşmede açıkça öngörülen mükellefiyetini halen yerine getirmediğini ileri sürüp bağışlama sözleşmesinden rücu ettiğinin tespiti ile iptal ve tescil istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu