Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde,bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağıştan dönme(rücu), kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan, bağışlanan ancak dönme(rücu) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür....
Öte yandan bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkı ve bağıştan rücu sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hükümde Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, bağıştan rücu nedeniyle mülkiyetin iadesi yolu ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince hüküm verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Aile Mahkemesi KARAR Davadaki asıl uyuşmazlık boşanan davalı eşe evlilik birliği sırasında verilen ziynet eşyaların bağıştan rücu sebebiyle iadesi talebi olup, temyiz incelemesini yapmakla görevli daire Yargıtay Yüksek 6. Hukuk Daresidir. Ne var ki, anılan dairecede görevsizlik kararı verildiği anlaşıldığından görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, bağıştan rücu hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talebi ile ikincil olarak bedel iadesi ve ecrimisil taleplerine istemine ilişkindir....
Mahkemece; "Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesiyle 176 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının tamamiyle iptalini talep etmiş,ve söz konusu parselin toplam değeri(1.402.720,00.-TL) üzerinden eksik harcı tamamlamıştır. Davacı taraf tapuda Piraziz İlçesi Yenimahalle ,Eğrice mevkiinde kayıtllı 176 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 2016 yılında bedelsiz olarak okul yapılmak üzere Maliye Hazinesine bağışlandığını,taşınmazını okul yapılması için bağışladığını ancak bu güne kadar okul yapılmadığını beyanla eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf , bağışlamanın koşusuz olarak yapıldığı kaldı ki aksi düşünülse dahi taşınmazın okul yeri olarak tahsis edilmiş olması sebebiyle koşulun sağlandığını savunarak davanının reddini talep etmiştir. Bu noktada, çözülmesi gerekli ilk uyuşmazlık söz konusu bağışlamanın koşullu sayılıp sayılmayacağı noktasındadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2013 NUMARASI : 2011/625-2013/445 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazı ile 768 parsel sayılı taşınmazdaki payını yurt binası yapılması şartıyla davalı vakfa bağışladığını, ancak davalının aradan uzunca süre geçmesine rağmen yurt binası yapımı için girişimde bulunmadığını, bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile imzalanan protokolde, taşınmazlara yapılacak olan tesislere davacının adının verilmesi dışında başka bir şartın bulunmadığını, bağıştan dönme şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların bağışının şarta bağlanmadığı ve davalının bina yapımı konusunda kurumlarla yazışmalar yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi .. ....’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada Davacı, 186 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini oğlu olan davalı ...’ya temlik ettiğini, işlemin aslında bağış olduğunu, davalıdan satış bedeli almadığını, davalı ile aralarında çeşitli tartışmalar yaşandığını, davalı, davalının eşi ve ailesi tarafından darp edildiklerini ve bağıştan rücu etmek istediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, taraf muvazaası iddiasının ancak yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kendi muvazaasına dayanamayacağı, bağıştan rücunun ise yasal şartları oluşmadığı ve kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, karşılığında bilezik ve altınlarını davacıya verdiğini, temlikin koşullu bağış olmadığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacıya taşınmaz karşılığı verdiği 17 adet bilezik ile 11 adet Cumhuriyet altınının aynen iadesine, olmadığı taktirde ödeme tarihindeki bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....