Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde,bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağıştan dönme(rücu), kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan, bağışlanan ancak dönme(rücu) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür....

Öte yandan bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada Davacı, 186 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini oğlu olan davalı ...’ya temlik ettiğini, işlemin aslında bağış olduğunu, davalıdan satış bedeli almadığını, davalı ile aralarında çeşitli tartışmalar yaşandığını, davalı, davalının eşi ve ailesi tarafından darp edildiklerini ve bağıştan rücu etmek istediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, taraf muvazaası iddiasının ancak yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kendi muvazaasına dayanamayacağı, bağıştan rücunun ise yasal şartları oluşmadığı ve kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, karşılığında bilezik ve altınlarını davacıya verdiğini, temlikin koşullu bağış olmadığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacıya taşınmaz karşılığı verdiği 17 adet bilezik ile 11 adet Cumhuriyet altınının aynen iadesine, olmadığı taktirde ödeme tarihindeki bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, bağıştan rücu hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talebi ile ikincil olarak bedel iadesi ve ecrimisil taleplerine istemine ilişkindir....

        Mahkemece; "Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesiyle 176 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının tamamiyle iptalini talep etmiş,ve söz konusu parselin toplam değeri(1.402.720,00.-TL) üzerinden eksik harcı tamamlamıştır. Davacı taraf tapuda Piraziz İlçesi Yenimahalle ,Eğrice mevkiinde kayıtllı 176 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 2016 yılında bedelsiz olarak okul yapılmak üzere Maliye Hazinesine bağışlandığını,taşınmazını okul yapılması için bağışladığını ancak bu güne kadar okul yapılmadığını beyanla eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf , bağışlamanın koşusuz olarak yapıldığı kaldı ki aksi düşünülse dahi taşınmazın okul yeri olarak tahsis edilmiş olması sebebiyle koşulun sağlandığını savunarak davanının reddini talep etmiştir. Bu noktada, çözülmesi gerekli ilk uyuşmazlık söz konusu bağışlamanın koşullu sayılıp sayılmayacağı noktasındadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık bağıştan rücu nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı ..., taşınmazın davacıların mirasbırakanı tarafından sadece turizm tesis alanı olarak kullanılmak üzere bağışlanmadığını, taşınmaza ait imar planında taşınmazın bulunduğu alanın turizm tesis alanı olarak gösterildiğini, taşınmazın halen Tosmur Belediye Başkanlığı hizmet binası olarak kullanıldığını, bağışlayanın mirasçılarının bağıştan rücu yetkilerinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, turizm tesis alanı yapılmak üzere bağışlanan taşınmaz üzerine Tosmur Belediye hizmet binası yapılarak amacına aykırı kullanıldığı, davalının koşullu bağışın şartlarını yerine getirmediği ve hak düşürücü sürenin geçtiği savunmasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “... bağıştan rücu, bağışlayandan, bağışlanana varması gerekli tek taraflı bir beyanı ile bağışlamanın geriye etkili olarak ortadan kaldırılmasıdır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, bağıştan dönme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kabulüne, kararın kaldırılması ile bağıştan dönme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekilince temyiz harçları yönünden adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 Sayılı HMK’nın 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtayada yapılabilir....

              UYAP Entegrasyonu