Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....
Belirtilen ilke, TMK’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddesinde “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır. Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde ... ve güveni koruma, toplam düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Temyize konu uyuşmazlık davacı ile davalı ... arasındaki bağışlama akdinden kaynaklanmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 29.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mahkemenin nitelendirmesi uyarınca yanlar arasında Borçlar Kanununun 234.maddesine göre bağışlama sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ..., davacının Nisan 2011’de ameliyat olduğunu ve bağıştan rücu sebebi olarak gösterdiği hususları o tarihte öğrenmiş olmasına rağmen eldeki davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmadığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, yapılan bağışın yüklemeli bir bağış olmayıp ölünceye kadar bakım şartının bulunmadığını, kayıtsız ve şartsız bir bağışlama olduğunu, davacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının kendisinden herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ise, “Davacı babalarının çeşitli evlilikleri nedeniyle aralarında mesafe oluştuğunu, açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının kendisine bakılacağı inancıyla dava konusu taşınmazları bedelsiz olarak davalılara devrettiği, esaslı hataya düştüğü, bağışlamanın geri alınması koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ./.....
Davalı, murisin makine mühendisi değil, orta sanat okulu diplomalı teknik işçi olduğunu, dava konusu evin emlak bankası temini ve taksitli ödeme olanakları ile uzun yıllar borç ödeme ile alındığını, ödeme sırasında sıkıntılar çekildiğini, (davalının) annesinin bir dairesini satarak murise verdiğini, çünkü murisin işçilik maaşı ile geçinmesinin güç hale geldiğini, taksit ödemekte zorlandığını, bu esnada (davalının) babasının da Kasımpaşa'da 3 adet dairesinin olduğunu, maaşından ve kira gelirlerinden sürekli kendilerine ek yardımlarda bulunduğunu, murisin ağır ve sürekli yüksek tansiyon kaynaklı görme kaybı ile felçli olduğunu, mirasbırakanın aldığının karşılığı olarak çekişme konusu daireyi kendisine devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, satım sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TL, 10 adet 22 ayar toplam 70 gram ağırlığında bileziklerin mevcutsa aynen, mevcut değilse dava tarihi itibariyle değeri olan tane fiyatı 2.471,00 TL'den toplam 24.710,00 TL, 3 adet 22 ayar toplam 45 gram ağırlığında bileziklerin mevcutsa aynen, mevcut değilse dava tarihi itibariyle değeri olan tane fiyatı 5.295,00 TL'den toplam 15.885,00 TL, 1 adet 22 ayar toplam 17,50 gram ağırlığında beşi biryerdenin mevcutsa aynen, mevcut değilse dava tarihi itibariyle değeri olan 6.177,50 TL, 1 adet 22 ayar toplam 40 gram ağırlığında Maraş burması bileziğin mevcutsa aynen, mevcut değilse dava tarihi itibariyle değeri olan 14.120,00 TL, 1 adet 22 ayar toplam 80 gram ağırlığında setin mevcutsa aynen, mevcut değilse dava tarihi itibariyle değeri olan 28.240,00 TL, 5 adet 22 ayar toplam 35 gram ağırlığında tam altınların mevcutsa aynen, mevcut değilse dava tarihi itibariyle değeri olan tane fiyatı 2.470,00 TL'den toplam 12.350,00 TL, 6 adet 22 ayar toplam 21 gram ağırlığında yarım altınların mevcutsa...
Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlık benzeri başvurularda İcra Mahkemelerince yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilemeyeceğinin Uyuşmazlık Mahkemesi' nin 2015/780 Esas - 2015/795 Karar sayılı kararı ile netliğe kavuşturulduğu ve satış vaadinden kaynaklı hacizlerin kaldırılması taleplerinin İcra Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği dolayısıyla eldeki şikayet bakımından görev yönünden red kararı verilmeyerek işin esasının incelenmesi ile davalı ... tarafından söz konusu taşınmazların tapu kaydına 04.06.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, haciz tarihinde anılan taşınmazların kayden eski malik ......