Davacı kadın, çeyiz ve ziynet eşyalarına ilişkin olarak açtığı işbu davada da evlilikleri sırasında getirdiği ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin çeyiz senedi düzenlendiğini iddia etmesine rağmen, bu konuda ibraz edilen belgede sadece tanıkların imzası yer alıp tarafların imzası bulunmamaktadır. Bu durumda sunulan belgenin çeyiz senedi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Buna karşın tanıkların imzasının olması söz konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının varlığını göstermektedir. Diğer yandan davacı kadın ziynet eşyalarının davalı kocada kaldığını, kendisine iade edilmediğini ileri sürerek talepte bulunmuşsa da, bu iddiasını dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir....
Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda; davaya konu ziynetlerin davacının rızası ile ve geri verilmemek üzere bozdurulduğu davalılarca kanıtlanamadığından, davalılar çeyiz sededine göre teslim aldıkları bu ziynet eşyalarını davacıya teslim etmek zorundadırlar; ziynetler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir . 3-Uyuşmazlık; davacı ile davalı ... evli iken imzalanan çeyiz senedinden kaynaklanmaktadır. Davalılar çeyiz senedini imzalayarak ev ve ziynet eşyalarından oluşan davacının çeyiz eşyalarını birlikte teslim almışlardır . Bu nedenle, davacı, çeyiz senedine dayanarak kişisel eşyalarının iadesini davalılardan istemektedir....
b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mehir senedinde yazan kanepe ve halıya ilişkin davadan feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 2006 yılında evlendiklerini, davalı tarafından mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının kendisine hediye olarak verildiğini, daha sonra davalı ile boşandıklarını, bahse konu eşyaların davalının uhdesinde kaldığını ileri sürerek; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde değeri olan 24.950,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep...
Dava, boşanma davasından tefrik edilen ziynet alacağı ve çeyiz eşyası nedeniyle tazminat alacağına ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde belirttiği çeyiz eşyalarının davalı tarafta kalması nedeniyle 15.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Talebin TMK'nın 174/1. maddesinde belirtilen maddi tazminata ilişkin olmadığı, çeyiz eşyası bedeli olduğu kabul edilerek, delillerin buna göre değerlendirilmesi ve belirtilen hususlar dahilinde yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Davacının ziynet eşyası talebi nedeniyle de mahkemece yapılacak iş davacının ziynet eşyası talebi ile ilgili hüküm kurmak ve gerekçe oluşturmak olmalıdır. Mahkemece davacının ziynet eşyası talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz karar verilmemiş olması hatalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2016/242 Esas sayılı dosyasında 150 gram mehir altını, kız tarafının çeyiz olarak aldığı eşyalar ve mal rejiminin tasfiyesi talepleri ile ilgili olarak dava değeri 5.000,00 TL gösterilmek sureti ile dava açıldığı, mahkeme tarafından 150 gram ziynet ile çeyiz eşyalarına yönelik tefrik kararı verilerek aynı mahkemenin 2017/36 esasına kaydedildiği, mahkemenin bu esas üzerinden 23/02/2017 tarihinde yaptığı ön inceleme duruşmasında davacı tarafa ziynet ve çeyiz alacağına ilişkin açıklama yapması, beyan bildirip harç yatırması için süre verdiği, davacının 13/04/2017 tarihli dilekçesi ile taleplerini 300 gram mehir bedeli, düğünde takılan toplam 120 gram 7 adet bilezik, 20 adet çeyrek altın, 1 adet set olarak açıkladığı, çeyiz eşyaları ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı, ziynetler ile ilgili de herhangi bir değer bildirmediği, tarafların 300 gram mehri olarak davacı kadına verilmesi konusunda...
O halde, kadının ziynet alacağı davasının bilirkişi tarafından düğün sırasında takıldığı tespit edilen altınlardan taleple de bağlı kalınarak 10 adet tam altın, 14 ayar 11 gram yarım metre altın zincir, 6 adet 20 gram burma bilezik, 20 gram 22 ayar 1 adet hediyelik (lazer) bilezik yönünden ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmadığı takdirde misliyle iadesine karar vermek gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca davacı kadının istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası ve maddi -manevi tazminat yönünden reddine, ziynet eşyası talebi yönünden kısmen kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 bendi uyarınca kararın düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine dair, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Davalı vekili dilekçesinde kocanın kusurlu olduğunu belirterek, boşanmayı kabul ettiklerini bildirmiş, boşanma halinde nafaka, tazminat ile birlikte ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesini de talep etmiş, herhangi bir harçta yatırmamıştır. Davalı vekilinin sonradan 18/05/2017 tarihinde kendiliğinden ziynet eşyası üzerinden 1/4 oranında nispi peşin harç yatırmış olması yukarıda sözü edilen hükümler karşısında cevap dilekçesini karşı dava haline getirmez. Bu bakımdan usulüne uygun açılmış bir karşı dava olmadığı gözetilmeden "karşı davada boşanma, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyalarının kısmen kabulüne, çeyiz eşyaları yönünden açılmamış sayılmasına" şeklinde hüküm kurulması ve davalı kadın lehine vekalet ücreti takdir edilmesi yerinde değildir....
<b>2. Hukuk Dairesi 2023/7518 E. , 2024/3730 K.b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi SAYISI : 2023/1511 E., 2023/2113 K. KARAR : Esastan ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/181 E., 2023/206 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine; kadının ziynet ve çeyiz alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
<b>2. Hukuk Dairesi 2017/2588 E. , 2019/1580 K.b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi DAVACI-DAVALI : ... DAVALI-DAVACI : ......
<b>(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/15091 E. , 2013/8963 K.b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahk.sıfatı ile) DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....