WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten davacı davalı yararına konulan şerhin dava dışı yüklenici ile yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine istinaden konulduğunu ancak sözleşmenin mahkeme hükmü ile geriye etkili feshedildiğini, kayıtta şerhin kalmasının bir anlamı bulunmadığını ... sürerek dava açmıştır. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 16.12.1996 günlü davacılar ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin mahkeme hükmü ile feshedildiği, hükmün 19.6.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin geriye etkili olarak fesih edilmesi o sözleşmenin hiç yapılmamış olması sonucu doğurur. Kısaca geriye etkili fesihte artık ne yüklenici ne de ondan temlik işlemi ile bağımsız bölüm alan kişi arsa sahiplerinden ayın (bağımsız bölüm) isteyemez....

    Gerçekten davacı davalı yararına konulan şerhin dava dışı yüklenici ile yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine istinaden konulduğunu ancak sözleşmenin mahkeme hükmü ile geriye etkili feshedildiğini, kayıtta şerhin kalmasının bir anlamı bulunmadığını ... sürerek dava açmıştır. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 16.12.1996 günlü davacılar ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin mahkeme hükmü ile feshedildiği, hükmün 19.6.2007 tarihinde kesinleştiği anlaŞılmaktadır. Sözleşmenin geriye etkili olarak fesih edilmesi o sözleşmenin hiç yapılmamış olması sonucu doğurur. Kısaca geriye etkili fesihte artık ne yüklenici ne de ondan temlik işlemi ile bağımsız bölüm alan kişi arsa sahiplerinden ayın (bağımsız bölüm) isteyemez....

      Bakım Evinin devri ile ilgili ödemeler konusunda yanların uyuşmazlığa düştüğünü, bu nedenle sözleşme devri ile ilgili ödenmeyen borç miktarının yargı yolu ile tespitini isteyerek bedeli ödemeye hazır olduğunu, ödeme mahalli tevdiine karar verilmesini ve yapacağı ödeme ile birlikte güvence olarak 696 parsel numaralı taşınmazın davalı uhtesinde kalması için gerekli hukuki neden de kalmayacağı için bu taşınmazın mülkiyetinin kendisine geri çevrilmesini istemiştir. Bu durumda uyuşmazlık taraflar arasında işletme devir sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme yetkisi Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Genellikle de bu tür temlik sözleşmeleriyle yüklenici şahsi hakkının bir kısmını,örneğin bir veya birkaç bağımsız bölüm mülkiyetinin naklini taahhüd eder. Açıklanan özelliği itibarıyla da yüklenicinin üçüncü kişiye yaptığı temlik işlemi genelde ivazlıdır. Rızai temlik sözleşme ile kurulduğundan temlik sözleşmesinin geçerliği için kuşkusuz bütün sözleşmelerin kurulmasında aranan genel geçerlilik şartlarının varlığı gerekir. Borçlar Kanununun 162/I ‘deki “ Kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak men edilmiş olmadıkça borçlunun rızası aranmaksızın alacaklı alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir” hükmünden anlaşılacağı üzere her alacağın temliki mümkün olmayabilir. Başka bir anlatımla kanun, akid veya işin niteliği icabı temlik olanaksızsa o alacak temlik edilemez....

          Ancak bu durumda her bağımsız bölüm müstakil olarak nazara alındığında üç paydaşa aynen paylaştırılmasına olanak yoktur. Ne var ki bu durumun mahkemenin tarafları yanlış yönlendirilmesi sonucu oluştuğu, Yargıtay uygulamalarına göre de taşınmazda kat mülkiyetinin kurulması sağlanmış olsa idi aynı kararın verileceği dikkate alındığında sonucu itibarıyla doğru olan kararın onanması gerekmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            TMK’nın 644. maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir. Mirasçılara gönderilecek davetiyede "belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğinin" bildirilmesi zorunludur....

              Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesinden sonra taşınmaz tereke malı olmaktan çıkacağından mirasçılar arasındaki miras payının devri sözleşmesi hükümsüz hale gelir. Davalı ..., 05.03.2011 tarihli sözleşme ile 133 parsel sayılı taşınmazdaki payını davacı ... Erdoğan'a devretmiştir. Dava konusu 133 parsel sayılı taşınmaz tapuda tarafların ortak kök murisi ... adına kayıtlı iken, davacı tarafından açılan ....Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/136 Esas 2011/228 Karar sayılı kesinleşen kararı ile paylı mülkiyete çevrilmiştir. Mahkemece davanın esasının, miras payı devri sözleşmesinden sonra davacı tarafından açılıp kabulle sonuçlanan ve kesinleşen elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin hükümde davacı sıfatı ile dava açan ...'...

                Hükmü davacı temyiz etmiştir İmza ve içeriğine tarafların karşı koymadıkları 15.3.2003 tarihli “belgedir” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde, sözleşmede keşide tarihi ve meblağı yazılı çek bedellerinin davacı tarafından davalıya ödenmesi koşuluyla daha önce davalıya tapuda devri yapılan 19 numaralı bağımsız bölüm tapusunun davacıya devredileceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Davalı sözleşmede yazılı çek bedellerinin kendisine ödendiğini, ancak davacıdan başka nedenlerle alacaklı olduğunu kabul etmektedir. Kısaca davacı sözleşmede kararlaştırılan borcunu ifa etmiştir. Türk Medeni Kanununun 873. maddesi hükmünce borçlunun borcunu ödemediği takdirde alacaklıya taşınmazı temellük etme hakkı veren her türlü sözleşme geçersizdir. Bu kuralın alacaklının borçlunun ödememe halinden yararlanarak taşınmazı elde etmesini önlemek amacıyla getirildiği kuşkusuzdur. Anılan bu kural Roma Hukukundan gelen “Lex commissoria yasağı” olarak bilinir....

                  Buna göre; 1- Elektrik üretim tesislerinden; a- Hidroelektrik santrallerinin mülkiyetinin devri suretiyle özelleştirilmesinin hukuken mümkün olup olmadığı, b- Termik santrallerin-bu tesislerde kullanılan doğal kaynağın elektrik üretim tesisinden ayrılabildiği durumlar da dikkate alınarak-mülkiyetin devri suretiyle özelleştirilmesinin hukuken mümkün olup olmadığı, c- Akarsu santrallerinin mülkiyetin devri suretiyle özelleştirilmesinin hukuken mümkün olup olmadığı, 2- Elektrik dağıtım tesislerinden; TEDAŞ'a ait dağıtım bölgelerinin mülkiyetin devri suretiyle özelleştirilmesinin hukuken mümkün olup olmadığı, hususunda Danıştay 1. Dairesinden istişari görüş alınması hususunu takdir ve tensiplerinize arz ederim. denilmektedir. Dairemizce yapılan çağrı üzerine gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Hukuk Müşaviri …, …, Şube Müdürleri …, …, Elektrik Üretim Anonim Şirketinden Gen.Müd.Yrd. …, 1....

                    Uyuşmazlık, kira sözleşmesi sonunda aracın mülkiyetinin kiracıya devrinin vaat edildiği iddiasıyla aracın devri olmadığı takdirde bedelin tazminat olarak tahsili isteğine ilişkindir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan dairece görevsizlik verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu