Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/373 sayılı dosya kapsamında şikayet davası açtıklarını, mahkemece aktif husumet nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, dava konusunun icra müdürlüğü işleminin şikayetine ilişkin olduğunu, aşkın haciz sebebiyle müvekkilinin zarar gördüğünü, müvekkilinin aşkın hacze ilişkin şikayet ehliyetinin bulunduğunu, icra hukukunun alacağın tahsili ile alacaklının mülkilet hakkını ve borçlu ile 3.kişilerin malvarlığına yönelik haksız müdahalelerinin önüne geçilmesi sureti ile borçlunun mülkiyet hakkını koruduğunu, müvekkili şirkete 2 kez hacze gelindiğini, haciz işlemlerinin her birinin ayrı bir işlem teşkil ettiğini, her biri için şikayet hakkı ve süresinin ayrı olduğunu, taraflarınca şikayetin süresi içerisinde yapıldığını, davalının kıymet takdirinin kesinleştiğine ilişkin iddiasının asılsız olduğunu, dosyada bulunan faturalar ve deliller uyarınca haczedilen mallarının değerinin alacağın kat be kat fazla olması nedeniyle...

İş mahkemesi'nin 2014/736 Esas sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında, İİK'nun 257. maddesi gereğince 06.11.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, alacaklı tarafından 06.11.2014 tarihinde ihtiyati haczin uygulanmasının talep edildiği, icra dosyası içeriğine göre henüz esas takibe geçilmediği anlaşılmaktadır. HMK'nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca hakim, şikayet dilekçesinde belirtilen talep sonucu ve bu dilekçede ileri sürülen vakıa ve hususlarla bağlı olup, mahkemece, sözkonusu şikayet dilekçesinde getirilen iddia, vakıa ve talep sonucu ile bağlı kalınarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Şikayet tarihinden sonra borçlu vekilinin 01.04.2015 tarihinde sunduğu dilekçedeki iddia ve istemi ise başka bir şikayetin konusunu oluşturur; bu nedenle, aşkın hacze ilişkin yapılan eldeki şikayet başvurusu sırasında, ihtiyati hacizlerin teminat karşılığı kaldırılmasının gerekip gerekmediği inceleme ve tartışma konusu yapılamaz....

    İş mahkemesi'nin 2014/735 Esas sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında, İİK'nun 257. maddesi gereğince 06.11.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, alacaklı tarafından 06.11.2014 tarihinde ihtiyati haczin uygulanmasının talep edildiği, icra dosyası içeriğine göre henüz esas takibe geçilmediği anlaşılmaktadır. HMK'nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca hakim, şikayet dilekçesinde belirtilen talep sonucu ve bu dilekçede ileri sürülen vakıa ve hususlarla bağlı olup, mahkemece, sözkonusu şikayet dilekçesinde getirilen iddia, vakıa ve talep sonucu ile bağlı kalınarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Şikayet tarihinden sonra borçlu vekilinin 01.04.2015 tarihinde sunduğu dilekçedeki iddia ve istemi ise başka bir şikayetin konusunu oluşturur; bu nedenle, aşkın hacze ilişkin yapılan eldeki şikayet başvurusu sırasında, ihtiyati hacizlerin teminat karşılığı kaldırılmasının gerekip gerekmediği inceleme ve tartışma konusu yapılamaz....

      İş Mahkemesi'nin 2014/841 Esas sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında, İİK'nun 257. maddesi gereğince 17.10.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, alacaklı tarafından aynı tarihte ihtiyati haczin uygulanmasının talep edildiği, icra dosyası içeriğine göre henüz esas takibe geçilmediği anlaşılmaktadır. HMK'nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca hakim, şikayet dilekçesinde belirtilen talep sonucu ve bu dilekçede ileri sürülen vakıa ve hususlarla bağlı olup, mahkemece, sözkonusu şikayet dilekçesinde getirilen iddia, vakıa ve talep sonucu ile bağlı kalınarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Şikayet tarihinden sonra borçlu vekilinin 01.04.2015 tarihinde sunduğu dilekçedeki iddia ve istemi ise başka bir şikayetin konusunu oluşturur; bu nedenle, aşkın hacze ilişkin yapılan eldeki şikayet başvurusu sırasında, ihtiyati hacizlerin teminat karşılığı kaldırılmasının gerekip gerekmediği inceleme ve tartışma konusu yapılamaz....

        DAVA KONUSU : ŞİKAYET (Taşkın Haciz) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2021/26447 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından tahliye talepli takip yapıldığını, 29/09/2021 tarihinde tarafları ve tahliyesi talep edilen taşınmazın aynı olduğu İstanbul 2 icra müdürlüğünün 2021/24849 E sayılı dosyasında da takip başlatıldığını, takibin mükerrer olduğunu, takip konusu alacağın 30/12/20221 tarihi itibari ile 12.540,71 TL olup, bu alacağa karşılık müvekkilin Garanti Bankası, İş Bankasında bulunan hesapları ile beş adet araç kaydı üzerine haciz konulduğunu, haczin aşkın olduğunu beyanla, mükerrer takibin iptaline, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde aşkın haciz sebebi ile haciz işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2022/9129 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararının infazı sırasında yapılan aşkın haciz işlemine yönelik şikayet olduğundan bu şikayetlere ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bakması gerektiğinden, istemin görev nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince 20/12/2022 tarihli ek karar ile davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

        Her dava ve şikayet açıldığı (yapıldığı) tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28/11/1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK. ve HGK'nun 17/03/1954 tarih ve 3/40- 49 sayılı kararı). Somut olayda; şikayete konu takip dosyasında, haciz konulan banka hesabından şikayet tarihinden sonra gönderilen paranın alacaklılara ödendiği ve alacaklı vekilinin hacizlerin kaldırılması talebi üzerine icra müdürlüğünce, ilgili bankaya haczin kaldırılmasına dair yazı yazıldığı anlaşılmaktadır. Şikayet tarihinden sonra, daha önce konulan haciz sonucu borcun ödenmesi nedeniyle haczin kaldırılması, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Bu nedenle, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu değerlendirilmiştir....

        Davacının taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede: Taşkın haciz şikayeti yönünden ise; icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. Davacının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 85. maddesinin uygulanma biçiminden kaynaklanan taşkın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet olup, ilk derece mahkemesince şikayet hakkında verilen karar kanunen kesin kararlardandır. Bu nedenle davacının aşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusunun da usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

        İstinaf Sebepleri Mahkeme kararında hacizlerin aşkın haciz nitelinde olduğu tespitiyle borçlunun şikayetinin kabul edildiği, ancak uyuşmazlığın İİK'nun 16.maddesi kapsamında şikayet olduğu, aşkın haciz noktasında hiçbir itiraz ve şikayette bulunmayan borçlunun borcun ödendiğinden bahisle hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği ve icra müdürlüğünce haklı görülmeyen talebin kabul edilmediği, bu müdürlük kararının şikayet konusu yapıldığı, icra müdürlüğünün genel yargılama merci olan asliye ticaret mahkemesince verilmiş ihtiyati haciz kararını kaldırma gibi bir yetkisinin bulunmadığı, mahkemenin aşkın haciz gerekçesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, borçlunun borcunu dosyaya depo etmişse de söz konusu paranın alacaklı tarafa ödenmesine muvafakat etmediği, alacaklının alacağına kavuşamadığı ve alacağa ticari faiz işlediği, borçlu tarafından yatırılan tutarın dosya borcu karşısında eksik kaldığı, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının İİK'nun 266. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlendiği...

          İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme tarafından, davanın aşkın haciz davası olmadığı, ilama aykırılık nedeniyle memur muamelesini şikayet davası olduğu isabetli bir şekilde tespit edilmiş olmasına rağmen, şikayete konu müdürlük kararının aşkın haciz savasında verilen karara aykırı olduğunun gözardı edildiğini, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/185 E. sayılı kararı ile müvekkili şirket adına kayıtlı 18 adet taşınmaz ile banka hesapları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkil şirket'e ait sadece iki adet banka hesabı üzerinden hacizlerin kaldırılmasının nedeninin sadece bu iki adet hesapta haczedilen mevduatın bulunması ve bu nedenle sadece bu banka hesaplarının aşkın haciz şikayetine konu edilmesi olduğunu, icra dosyasındaki hacizler devam ettiği için farklı banka hesapları olsa da yeniden haciz talep edilmesinin kesinleşen ilama aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti. C....

            UYAP Entegrasyonu