Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; ıslah ta gözönüne alınarak 42.084,82.-TL maddi tazminat ile davacı ... için 25.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından manevi tazminatla sınırlı olarak temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....
Eşyalara hasar verilmesinin manevi zarar doğurmayacağı ve hukuki dayanağı bulunmadığı gözetilerek manevi tazminat isteminin reddedilmesi gerekirken mahkemece manevi tazminata hükmolunması doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. Bu itibarla mahkeme kararının gerekçesindeki manevi tazminat takdirine ilişkin sözcüklerle hüküm fıkrasının birinci bendinin üçüncü satırında yazılı bulunan "...tazminat ile takdir olunan 500,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 1600,00 TL..." sözcükleriyle aynı bendin son satırında yazılı bulunan "...fazlaya ilişkin...." sözcüklerinin ayrı ayrı silinmesine , kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.6.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacının maddi tazminat talebinin reddine, 4.000,00 TL manevi tazminat talebinin 27/12/2001 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında 2330 sayılı Kanun'un 6. maddesi hükmüne göre bu kanun hükümleri uyarınca ödenecek maddi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı; uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı mercilerinde maddi ve manevi zararların karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen maddi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıkların göz önünde tutulması gerekmektedir....
İçişleri Bakanlığı tarafından davacılara 2330 sayılı Yasa gereğince nakdi tazminat ödendiği anlaşılmaktadır. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağ-lanması Hakkında Yasa'nın 6. maddesi gereğince, bu Yasa'ya göre ödenecek nakdi tazminat uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı yerlerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında gözönünde tutulur. Manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince manevi zarar karşılığı olarak istenebilecek manevi tazminat bölünerek istenemeyeceğinden ve uğranılan manevi zarar, nakdi tazminatın bir bölümü ile karşılandığından, artık aynı olay nedeniyle yeniden manevi tazminat istenemez....
Mahkemece manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili; davacının askerlik görevini yapmakta iken 26/02/2010 tarihinde meydana gelen kazada yaralanarak sakat kaldığını, çalışma ve iş yapma kabiliyetini önemli ölçüde kaybettiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği, zararlı sonuca etkisi ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli bir tutarı aşmaması gerekmektedir....
Mahkemece, maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafın asıl dava dosyasında 100,00 TL manevi tazminat talep ettiği, buna karşılık birleşen dava dosyasında 30.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, mahkemenin sonuç olarak sigortalı yararına 15.000,00 TL manevi (kaza tarihi olan 17/12/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile) ve 50,00 TL. Manevi ( faiz talebi olmadığından faizsiz olarak) tazminat ödenmesine karar verdiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, manevi tazminatın bölünüp bölünmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir....
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin manevi tazminat davalarında vekâlet ücretine ilişkin 10/4. maddesi “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir” biçimindedir. Dosya içeriğinden, manevi tazminatın kısmen reddi nedeni ile davalı lehine .. TL olmak üzere vekalet ücretine hükmedildiği, davacının maddi tazminat davasının tümden reddedilmesine ve anılan Tarife hükmüne rağmen reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır. Bu yönden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Manevi tazminat yönünden; Mahkemece davalının, davacının sağlık sorunları ile ilgilenmemesi, ebeveyn olmanın gereğini yerine getirmemesi gerekçesi ile davacı taraf yararına manevi tazminat takdir edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir....
(HGK’ nun 3.4.1963 tarihli, 4-80 Esas, 42 Karar sayılı, Dairemizin 22.02.2007 gün 2006/18030E-2007/2541K, 14.06.2010 gün 2009/12032E, 2010/6776K, 30.10.2010 gün 2010/5628E-2010/11845K, 4.HD’nin 17.09.1962 gün 5218-8846, 07.11.1968 3112-8654, 12.6.1981gün 7633/8562, 02.06.1994 gün 1898-5093 sayılı kararları) Sigortalı sağlığında maddi tazminat istemli olarak dava açmış ise de; dava dilekçesinde manevi tazminat istemini saklı tutmamış, manevi tazminat istemi vefatından sonra mirasçıları tarafından ıslah talebiyle ileri sürülmüştür. Bu durumda ve ıslah dilekçesindeki açıklamaya göre zarar görenin henüz hayatta iken manevi tazminat isteminde bulunma iradesini açıkladığının kabulü mümkün değildir. Diğer bir deyişle zarar gören tereddüte mahal bırakmayacak biçimde ilerde manevi tazminat isteminde bulunacağını ifade etmemiştir....
Bu durumda mahkemece; HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, davacılar vekiline talep edilen manevi tazminat hususunda; hangi davacı için ne kadar manevi tazminat talep edildiği ve hangi zarar nedeniyle ne kadar manevi tazminat talep edildiğinin açıklattırılması ve sonucuna göre her bir talep hakkında karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir. 4-Birleşen davada davacı işleten ... araç hasarı nedeniyle maddi tazminat ve 2.500,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Söz konusu kazada davacı ... ...'ın aracında hasar meydana geldiği, başkaca zararının bulunmadığı gözetilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 5-Bozma neden ve şekline göre davalı ...'...