karşılaştığını, yeni aldığı araçta bu kadar sorunun birden oluşması nedeniyle değişim talebinde bulunduğunu, yapılan ekspertiz sonucunun kendisinden gizlendiğini ve değişim talebinin kabul edilmediğini belirterek aracın misli ile değiştirilmesine, değişim sırasındaki tüm masrafların davalı taraflara yükletilmesine, mümkün olmaması halinde araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu ilama dayanılarak alacaklı (ilamdaki aracı iade yükümlüsü olan ve lehine aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilen davacı) tarafından dayanak ilamın hüküm fıkrasına aynen yer verilerek, ayıplı araç ile ayıpsız misli araç değişiminin aynı anda yapılmasına ve teslimine ilişkin takip talebinde bulunularak ilamlı takip başlatıldığı, takip talebinde veya icra emrinde ayıplı aracın takip borçlusuna (ilamdaki davalıya) iadesi konusunda açıklamanın bulunmadığı anlaşılmıştır. Takip konusu olan ilam, karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklının takibe devam edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir. Alacaklı tarafından, edimin yerine getirildiğine dair İİK'nun 33. maddesi anlamında bir belge sunulmadığı gibi, ilama konu aracın iadesi yönünde icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru da bulunmamaktadır....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın 30.04.2021 tarihli dilekçesinde taleplerinin kendi istekleri ile değiştirdikleri yönündeki iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin davasını misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde ayıp oranında satış bedelinden yapılacak indirimin faizi ile tahsilini talep ettiğini, davalı T5 vekili tarafından sunulan 11.06.2019 tarihli cevap ve savunma dilekçesine aynı araçtan ellerinde olmadığını bu nedenle aracın misli İle değişiminin mümkün olmadığını, aracın ayıpsız misli ile değişiminde imkansızlık bulunduğundan aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilemeyeceği belirtildiğini, aracın misli ile değişiminde imkansızlık bulunması nedeniyle terditli olarak açılmış olan davada değer kaybı yönünden devam etmek zorunda kalındığını ve mahkemenin kararı da aynı gerekçe ile bu yönde olduğunu, hiç kimse sıfır km olarak aldığı bir araçta problem ya da boyasız onarım gibi sorunları kabul etmek zorunda olmadığını, davalı tarafın...
K A R A R Davacı, 27.10.2010 tarihinde davalılardan dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın kullanılmaya başlanıldığı ilk andan itibaren değişik bölümlerinde ortaya çıkan arızalar ve fonksiyonların yerine getirilmemesi sebepleriyle sayısız defa servise götürülmek zorunda kalındığını, araçtan beklenen faydanın elde edilemediğini ve bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimine veya muadili aracın sıfır kilometre rayiç değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın kabulü ile ... plaka sayılı dava konusu ... marka Fusion Comfort 1.4 tipindeki aracın davalılar tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalılardan satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğunu belirterek, aracın misli ile değişimi ya da bedel iadesi talebiyle bu davayı açmıştır....
Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....
yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesince, davalının istinaf talebinin esastan reddine, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davaya konu aracın tüm masrafları davalılar tarafından karşılanmak üzere davalılara iadesi suretiyle, ayıpsız misli ile (yenisi ile) değiştirilerek takyidattan ari olarak davacıya teslimine, infaz sırasında aynı marka, aynı model ve aynı özellikteki ayıpsız misli bulunmaz ise İİK nun 24.maddesinin dikkate alınmasına, karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 6763 sayılı yasa ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 1. madde uyarınca, aynı kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, yeniden değerleme oranına göre 01.01.2019 tarihinden itibaren 58.800,00 TL’na çıkarılmıştır....
ayıpsız misli ile değişimine hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağını, davayı kabul etmemek kaydıyla; bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekmekte ve yapılması gereken husus ise nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerektiğini, ayrıca aracın dava tarihine kadar hangi koşullarda ve nasıl kullanıldığının bilinmediği, dolayısıyla satın alınıp iyice eskitilen bir aracın gizli ayıplı olduğundan dolayı ayıpsız misli ile değişim kararı verilmesi taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini bozar nitelikte olup TMK 2. maddesinde açıklanan iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceğini, bu nedenlerle ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekir iken ilk derece mahkemesince bu seçenekler üzerinde durulmadan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, ayıplı satış nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır. Buna göre; " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
satıldığını, müvekkilin aracında bu gizli ayıbın yeni meydana geldiğini, müvekkilin aracındaki gizli ayıp nedeniyle araç değer kaybına uğradığını, bu araçtaki gizli ayıbın giderilmesinin mümkün olmadığını, aracın ayıpsız bir misli değiştirilmesinin gerektiğini, müvekkilin mağduriyetinin söz konusu olduğunu, açıklanan bu nedenler ile aracın misli ile değiştirilmesini, aksi taktirde aracın belirlenecek değer kaybının ödenmesini talep ve dava etmiştir....