İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından 17/10/2020 tarihinde sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile; davacının, satışa konu ürünlerin teslim alınmasından 8 ay sonra dava açtığını, ayıpların kullanım hatasından kaynaklandığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11.maddesi uyarınca ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemlidir....
Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :26.06.2014 Numarası :2012/17-2014/174 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl dava, ayıplı malların davalıya iadesi, davalı tarafından bu imalât için davacıya kesilen faturalarla ilgili davacının davalıya kısmen borçlu olmadığının tespiti, bakiye fatura alacağının mahsubu ile ayıplı imalât nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine, birleşen dava aynı sözleşmeye istinaden bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı talebine ilişkindir....
- KARAR - Davacı-karşı davalı vekili, davalı şirketten 4 adet fatura karşılığı kare çelik malzeme alındığını, 1 adet faturaya konu ürünlerin davalıya iade edildiğini, kalan ürünlerin işlenmesi esnasında ayıplı olduklarının görüldüğünü, buna ilişkin yaptırdıkları tespit neticesinde 43.056,55 TL zararın olduğunun belirlendiğini, ayıplı mallar nedeniyle alıcılara geç mal teslim etmek zorunda kaldıklarını, itibar kaybına uğradıklarını belirterek uğranılan zarara ilişkin 43.056,55 TL, tespit masrafı olarak 540,00 TL, kar kaybına ilişkin olarak 10.000 TL ile ticari itibar kaybı nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir....
Davacı ile davalı arasında 4.11.2006 tarihli koltuk satış sözleşmesi yapıldığı davacının davalıya yargılama aşaması dahil 1.800.00 YTL ödediği, dava konusu koltukların ayıplı olup, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır. Ne varki bedel iadesini isteyen tüketici satışa konu ayıplı malı da iade yükümlülüğündedir. Ayıplı malı iade edilmeden bedel iadesi istenemez. Tüketici ayıplı malı iade ettiği anda ödediği bedel için temerrüt faizi isteyebilir....
müşteriden numune istenmesine ve davalı firma tarafından tetkik ve testler yapıldıktan sonra bir işlem yapılmasına karar verildiğini, numune tedariki sağlandıktan ve davalı firma tarafından numunelerin 1- Kimyasal analizi , Mikro temizlik Analizi,3- Tane büyüklüğü kontrolünün yapıldığını ve alınan raporda (ek Rapor ) özellikle kırılan parçalarda kimyasal parça ve tane büyüklüğü bakımından kırılmayan parçalara göre önemli oranda farklılıklar olduğu ve nihai olarak davalı tarafından tedarik edilen malların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, bunun sonucunda müvekkili şirketin malların iade alınması imha edilmesine göre çok masraflı olacağından ve bu haliyle bir fayda sağlayamayacağından yurt dışı firmasına karşı eksik edinimden ötürü bedel indirimi yoluna gittiğini ve 24.02.2016 tarihli ------bedel indirimi) ile 9.851. euroluk indirim yapıldığını ve meselenin yurt dışı ayağının bu şekilde kapatıldığını, müvekkili şirketin davalıya satın aldığı malların bedelini ödediğini ve müşterisinden...
Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Hal böyle olunca çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
ye T3 mağazasından 19.06.2019 tarihinde bilimum ev mobilyası satın aldığını, ürünlerin teslim edilir edilmez ürünlerin birçoğunun ayıplı olduğu tespit edildiğini, ilgililere ihtarname çekildiğini ve ihtarname gereği yerine getirilmediğinden davanın ikame edildiğini, -İlk derece mahkemesi tarafından 06.07.2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alındığını, raporda bazı ürünlerin ayıplı olduğunu, bazı ürünlerin ise kısmi ayıplı ve onarılabilir nitelikte olduğu tespit edildiğini, onarılabilir nitelikteki ürünlerin kısmi ayıplı olduğu sabit olduğunu, bu ürünlerin de ayıplı kabul edilmesi yasa gereği zorunluluğunu, bu ürünler açısından da bedel iadesi yönünde karar verilmesi gerekirken aksine onarım yapılması doğrultusunda karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca ilk olarak 12.06.2020 tarihli dilekçe ile bedel iadesi talep edilmiş, ücretsiz onarım talebinde bulunulmadığını, talep olmamasına karşın bu yönde hüküm kurulması hatalı olduğunu, -Bilirkişi raporları arasındaki çelişki...
Dava, finansal kiralama konusu makinelerin ayıplı olduğu iddiasıyla ayıba karşı tekeffül hükmü kapsamında satım bedelinin iadesi, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Davacı iş sahibi şirket vekili, davacı müvekkili şirketin ofislerinde kullanmak üzere mobilya satış sözleşmesi ile 6 parça ürünü imal ederek teslimi karşılığı 5.000,00 TL bedel ödemek konusunda anlaştıklarını, 01.04.2015 olan anlaşma tarihinde 1.000,00 TL peşinat, 02.04.2015 tarihinde 4.000,00 TL kredi kartı ile ödeme yaptığını, davalının ürünleri 2 nisanda teslim edecekken, 1-2 gün süre uzatımı istediğini ve süreyi uzattıklarını, ancak ürünlerin 07 Nisan 2015’te teslim edildiğini, sipariş formunda siyah istenen ürünlerin en önemli parçaları olan masa ve etajerin beyaz getirildiğini, ayrıca dolabın rafı ve arka panosunun ayıplı teslim edildiğini, 07 Nisan 2015 tarihli teknik servis formunda ayıpların yazıldığını buna rağmen doğru ürünlerin teslim edilmediğini, geç ve ayıplı mal teslim edildiğinden dolayı bedel iadesi talep ettiklerini 5.000,00 TL'nin dava tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili; geç teslimin söz konusu olmadığını, yapılan ilk sevkiyatta...
Maddesi uyarınca, müvekkilinin seçimlilik haklarından öncelikle, ücretsiz onarım istemiş olduğunu, tekrar ayıplı tesim edilen ürün için bu defa sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep ettiğini, davalı firmanın kanuna aykırı olarak müvekkilinin bu talebini yerine getirmediğini beyanla müvekkilinin uğramış olduğu mağduriyetin giderilmesine ve ayıplı ürün için bedel iadesinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Boydak Holding A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 18.06.2016 tarihinde 7.500,00 TL bedel karşılığında Özbalcı Day. Tük. Mal. ve Tic. Ltd....