İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı ürün nedeniyle açılan bedel iadesi davası olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, 6502 SY 11/1-a uyarınca, davalı tarafça 119.460,00 TL bedelin iadesi halinde satılanı geri vermek suretiyle sözleşmeden dönmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle tarafların temyiz talepleri ile bağlı kalınarak; davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 26. maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Eldeki davada, davacı dava dilekçesinde faiz talebinde bulunduğu halde mahkemece, faize hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7. maddesi gereğidir....
Şt. vekili sunmuş olduğu 06/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğunu, dava konusu cihazda ayıp ve arıza bulunmadığını, yetkili servis incelemesinde herhangi bir ayıp ve arıza görülmediğini, kabul anlamına gelmemekle malın ayıplı olması durumunda, Tüketici Kanun'da belirtilen seçimlik hakların kullanabileceğini, tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona erdiğini, davacı tüketicinin, ithalatçı olan müvekkili şirkete karşı bedel iadesi talebini yöneltemeyeceğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin tüketici ile akdi ilişkinin tarafı olan satıcı firmalara karşı talep edilecek bir hak olduğunu, bedel iadesi seçimlik hakkının tüketici işleminin tarafı olmayan ithalatçı firmaya karşı kullanılamayacağını, tüketicinin seçimlik haklarını tükettiğini, yeniden seçimlik hak talep edebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini...
için arabulucuya başvurulduğunu ancak arabulucu davetine de cevap vermeyen davalı aleyhine iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, ayıplı ürünün davalıya gerek teslimi gerekse sonrasındaki süreçte davalının tutum ve davranışları nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını, halen davalıda bulunan ayıplı malın bedeli olan 5.182,75 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işlemeye devam edecek olan yasal faizi birlikte müvekkile iadesine, uğranılan 1.000 TL maddi ve 2500 TL manevi zararın ise 27/09/2017 gününden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davaıldan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
için arabulucuya başvurulduğunu ancak arabulucu davetine de cevap vermeyen davalı aleyhine iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, ayıplı ürünün davalıya gerek teslimi gerekse sonrasındaki süreçte davalının tutum ve davranışları nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını, halen davalıda bulunan ayıplı malın bedeli olan 5.182,75 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işlemeye devam edecek olan yasal faizi birlikte müvekkile iadesine, uğranılan 1.000 TL maddi ve 2500 TL manevi zararın ise 27/09/2017 gününden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davaıldan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
anlaşma sağlanamadığını bu nedenlerle; davalılardan satın almış olduğu ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
hale getirildiğini, durumun şirkete bildirildiğinde inceleme yapılacağını ve daha sonra ise yenisi ile değiştirileceğinin bildirildiğini, ürünü kullanma imkanının bulunmadığını, 26/07/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve malın ayıpsız misli ile değişimi ya da bedel iadesinin talep edildiğini, sonuç alınmadığını belirterek; 6.806,01 TL ürün bedelinin ödendiği tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, davacı tüketiciye satışı yapılan aracın çekiş düşüklüğü ve katalizor arızası ayıpları sebebiyle ve onarım süresi aşıldığından 6502 sayılı yasanın 11/1- a maddesinde düzenlenen bedel iadesi seçimlik hakkının kullanılması talebiyle başlatılan takibe yapılan itirazın İİK 67.madde uyarınca icra harç ve masrafları ve avukatlık ücreti alacağı yönünden iptali talebinden ibarettir. Davaya konu aracın ayıplı olduğu ve davacının bedel iadesi talebinin davalılarca kabul edilerek protokole bağlandığı ve bedel iadesinin yapıldığı tartışma konusu olmayıp uyuşmazlığın çözümü için bedel iadesinin süresinde yapılmadığının tespiti gereklidir....
şanzımanındaki vitese bağlı bilyenin fabrika yapımı sırasında takılmadığı yahut düşmüş olabileceğinin söylendiğini, aracını almaya gittiğinde ise arızanın giderilemeği şanzımanda parça eksik olduğu aracın şanzımanının sökülmesi gerektiği söylenince aracını misliyle değiştirilmesini isteyerek servisten geri aldığını, davalı tarafa ihtarnme göndererek ayıplı aracın misliyle değiştirilmesini bu mümkün değilse araç bedelinin kendisine iadesini talep ettiğini, ihtarnameye cevap olarak herhangi bir işlem yapamayacağının bildirildiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davacı müvekkilin satın aldığı ayıplı malın ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine, aracın misliyle değiştirilmesi mümkün değilse ayıplı malın bedeli olarak davacı müvekkilce ödenen 116.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiz ile müvekkile iadesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
O halde mahkemece, değinilen bu yön göz önünde bulundurularak davacının bedel iadesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 06/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....