Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı yüklenicinin taraflar arasındaki eser sözleşmesinden doğan edimini ayıplı ifa etmiş olması nedeniyle davacının sözleşmeden dönmesinden kaynaklı olarak eser bedelinin iadesi ve sözleşmenin geçerliliğine güvenilmesi nedeniyle uğranılan menfi zararının tazminine ilişkin eda davası olduğu, yukarıda da ortaya konulduğu gibi dava konusu eserin gizli ayıplı olduğu hususunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı tarafça ayıp ihbarının ----Noterliği'nin 18/02/2022 tarihli -----yevmiye numaralı ihtarnamesi vasıtasıyla süresinde yapılarak sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığı, bu sebeple sözleşmeden dönme beyanı ile taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği, tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri, bu kapsamda davacının dava konusu eser nedeniyle yapmış olduğu 69.560,00 TL eser bedelini geri isteyebileceği, bu yönden davanın kabulüne karar verilmesin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan, ayıplı mal satımı nedeniyle malın iadesi veya ödenen bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup dosyanın Yargıtay Yasası'nın 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Davacı vekili taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre davalı tarafın ayıplı ifası sebebiyle sözleşmeden dönüldüğünü ve davalıya ödenen bedelin tahsili sebebiyle alacak talebinde bulunmuş, davalı dava konusu edilen ürünlerde ayıbın bulunmadığını, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını iddia ederek davanın reddini savunmuş, mahkemece dava konusu edilen ürünlerin ayıplı olarak üretildiği ve davacının sözleşmeden dönmede haklı olduğu gerekçesiyle ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde para karşılığı düzenlenen eser sözleşmeleri taraflardan birinin isteği üzerine tek taraflı olarak feshedilebilir. Ani edimli olan eser sözleşmesinin feshi yine kural olarak geriye etkili sonuç doğurur....

        Dava eser sözleşmesi kapsamında ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, cezai şart ve tazminat istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesine dayalı ayıplı malın reddi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Aelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

                Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi gereğince; eser, eser sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa eser sahibi bu eseri kabulden kaçınabilir; eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık belirtilen ölçüde önemli değilse, eser sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, bedelin indirilmesini; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamaları gerektirmiyorsa, onarım giderlerinin tahsilini yükleniciden talep edebilir. Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmü, eserdeki ayıp durumunu ve derecesini ve eser sahibinin seçimlik haklarını düzenlemektedir. Somut olayda, parça parça davacıya teslimi yüklenilen 741 adet kutunun, kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu ileri sürülerek bu sayıdaki kutular için davalıya ödenen iş bedelinin iadesi de dava edilmektedir....

                  Bilirkişi raporunda yakıt depolarının kabul edilemeyecek nitelikte ayıplı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmadığı gibi, bilirkişi raporu içeriğinden sadece ... adet otobüsün incelenerek rapor verildiği anlaşılmaktadır. Eser kabul edilmeyecek nitelikte ayıplı değilse o zaman Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi uyarınca iş sahibinin bedelden indirim yapılmasını isteme hakkı mevcuttur. Ayrıca bilirkişi raporunda eser sözleşmesi hükümlerinin tam olarak uygulanmadığı, ilişkinin satım olarak değerlendirildiği görülmektedir. Mahkemece, eser sözleşmesi hükümlerine göre düzenlenmeyen, gerekli değerlendirmeleri içermeyen ve sadece ... adet otobüs incelenerek düzenlenen rapora dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                    Bu niteliği itibariyle sözleşmenin Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlanan bir “eser” sözleşmesi olduğu anlaşılmakta olup, davalıdan satın alınan yazılım programının ayıplı olduğu, hiçbir zaman tam ve doğru çalışmadığı iddiasıyla ödenen bedelin iadesinin talep ve dava edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, taraflar arasındaki ihtilaf, 5846 sayılı FSEK kapsamına göre belirlenmiş haklara ilişkin bir dava olmadığı, ayrıca dava 556 sayılı Markanın Korunması Hakkındaki kanun hükmünde kararname ile korunan fikri mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu