Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, satılan malların ayıplı olduğunu bildirerek davalıya iade etmiş ve davalı da ayıplı olduğu ileri sürülen malları hiç bir ihtirazi kayıt koymaksızın teslim alıp kabul etmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının ayıplı mal satışından kaynaklanan zararlarını da isteyebileceği gözetilmeksizin somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi veya mal bedelinin iadesi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince 19.10.2010 tarihinde davalı şirketten alınan ... marka aracın sol arka çamurluk kısmının boyanmış olduğunun öğrenildiğini, 01.11.2010 tarihinde yetkili servise götürülerek tespit yaptırıldığını, yapılan ihtarlara rağmen ayıplı malın değiştirilmediğini ileri sürerek, söz konusu ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi veya araç bedelinin geri ödenmesi ve zararın karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten sıfır (0) km ... Model Ford Transit 370 L marka aracı satın aldığını, ancak satın alınan aracın belirtilen özellikleri taşımadığını, bu haliyle ayıplı durumda olduğunu ileri sürerek ayıplı satılan aracın yenisi ile değiştirilmesine, olmaması durumunda araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, davacının eksiklik olarak gördüğü hususların ayıp niteliği taşımadığını, bu eksikliklerin giderilmesine davacının onay vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        inceleme sonucunda tanzim edilen teknik ve mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan tanzim edilen bilirkişi raporunun sonuç bölümündeki tespit ve değerlendirmede;a)Dava konusu ... ... ürünlerin ayıplı-gizli ayıplı olduğu, b)Davacının ürünleri kabule zorlanamayacağı, d)Dava konusu ayıplı ürünler için davacının davalıya 9.042,11 TL+1.344.07TL = 10.386,17TL'ye KDV tutarı olan 1.869,51TL ilavesiyle toplamda 12.255,68TL ödediği, e)Davacının dava konusu ürünlerin montajını yapılarak sonradan ayıplı olduğu ve işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine söz konusu ürünler için davacının oluşan KDV dahil yapılma bedellerinin; f)Ayıplı ürünlerin montajının yapılma bedelinin 25.000....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalıya teslim olunan ancak ayıplı olduğu için reklamasyon faturası kesilen mamullerin ayıplı olup olmadığı konusundadır. Mahkemece reklamasyon faturası üzerine davacı şirketin çalışanı olan...’nın ayıplı mal iddiasını kabul ettiği ve yeni bir anlaşma yapıldığı görüşüyle dava reddedilmiş ise de, dosyadaki belgelerden...’nın davacı şirketi borçlandırma yetkisinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece davalının elinde olduğu bildirilen mamüller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayıplı olup olmadığı belirlenmeli, eserin reddi gerekiyor ise davanın şimdiki gibi reddine karar verilmeli, bedelden tenzil suretiyle eserin kabulü mümkün ise ayıplı imalât tutarınca icra takibine yapılan itiraz haklı görülerek dava “inkâr tazminatı talebi de reddedilerek” sonuçlandırılmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve delillerin takdirinde hataya düşülerek, davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur....

            Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu aracın gizli ayıplı bir araç olduğu, ayıplı enjektörün yenileri ile değiştirilebileceği, yenisi ile değiştirilmesi halinde araçta herhangi bir değer kaybı olmayacağı gerekçesiyle ayıplı olan enjektörün ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine ve aracın kullanılamamasından kaynaklanan 6.750.00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Taraflar arasındaki ayıplı malın bedilini iadesi, manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı ... ayıplı olduğunu, birçok kez servise götürdüğü halde arızanın giderilemediğini öne sürerek, ödediği bedel olan 1.960 YTL ile 2.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalıdan satın aldığı ... bir çok kez arızalandığını ve bu arızanın giderilemediğini, ... ayıplı olduğunu belirterek, ödediği bedel ile manevi tazminatin tahsili için bu davayı açmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda aracın incelenemediği, bu nedenle ayıplı olup olmadığının tespit edilemediği, belirtilmiştir....

                Davalı vekili dava konusu tavuğun ayıplı olduğu, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacının takip dayanağı yaptığı faturanın ayıplı ürüne ilişkin olduğu, ürün ayıplı olduğundan davalının faturaya itiraz ederek iade ettiği, davalının takibe itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya satışını yaptığı tavuk bedelinin tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine bu dava açılmıştır. Mahkemece malın ayıplı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de davalı taraf satış konusu tavukların ayıplı olduğuna dair kendileri tarafından düzenlenen tutanak dışında delil sunamamıştır. Malın da imha edildiği bildirilmiştir. Ayrıca davacı satıcıya yöneltilen usulüne uygun ayıp ihbarı da bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                  dolayı çift kişilik karyola ayıplı bir ürün olduğu, tuvalet masasında da çekmece raylarındaki üretimden kaynaklanan ayıplar olmasından dolayı ve yatak odası takımında bulunan ürünlerle bir bütün oluşturduğu için takım olarak ayıplı bir ürün olduğu tek kişilik bazının kaldırma pistonu ve sandalyenin döşemesinin dikiş kısmının sökülmesi satıcı firma garantisi kapsamında servis tarafından onarılabileceğinden bu ürünler ayıplı olmadığı belirtilmiş olup davacının sıfır ürün olarak aldığı ve imalattan ayıplı olduğu anlaşılan malları tamir edilerek kullanmaya mecbur bırakılamayacağı ve davaya konu satın alınan mobilya ve eşyaların birbiriyle uyumlu olup bir bütünlük arz ettiği, bu nedenle alınan ürünlerin birlikte iadesinin gerektiği bu itibarla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

                  Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde ayıplı mal satışı düzenlenmiş olup, uyuşmazlığın da ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı anlaşılmakla, aynı yasanın 23. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu