"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
DELİLLER : -Davaya konu fatura, sertifika ve taşıma belgeleri, ------ talimat sayılı dosyası ile yapılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporu, -----sayılı dosyası ile aldırılan bilirkişi raporu, ----- sayılı dosyası ile aldırılan bilirkişi raporu, ---- sayılı dosyası ile aldırılan bilirkişi raporu, -Davacı vekilinin mahkememize sunduğu ----tarihli talep arttırım dilekçesi, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT: Dava, taraflar arasında ticari ilişkiye istinaden ayıplı ürün/mal satışından kaynaklanan ayıplı ürün/mal satış bedeli ile ayıplı ürünün/malın kullanılmasından doğan hür türlü zarara dayalı olarak açılan alacak davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece, bu kalem yönünden de işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/A maddesinin 3. fıkrasında; "Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayın gerçekleştiği petrol istasyonunundavalı ...…A.Ş’nin bayisi olduğu ihtilafsızdır. Davacıya verilen ayıplı hizmet nedeniyle, anılan yasada tanımlanan ve sağlayıcı durumunda bulunan davalı ...…A.Ş’nin’de diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir....
Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır....
Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de) maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır....
Maddesi uyarınca "sözleşme konusu ürünlerin davalı tarafça 2 yıl süre ile garanti edildiğini, 2 yıl içinde ürünlerde meydana gelecek ayıpların giderileceği" hükmünü taşıdığını, taraflar arasında 02/03/2021 tarihli ek mal alım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 14/12/2020 tarihli mal alım sözleşmesinin eki olarak imzalandığını, adı geçen sözleşmede "14/12/2020 tarihli satım sözleşmesi kapsamında teslim edilen emtiaların bir kısmının ayıplı olması nedeni ile malzemelerin iptal edildiğinin, bir kısım ürünlerin ise satın alınacak ürünlere eklendiği, ayıplı ve yeni ürünlerin sözleşme ekindeki birim fiyat tablosunda tanımlandığı, ek sözleşmenin 14/12/2020 tarihli sözleşmenin devamı niteliğinde olduğu, davalının ek sözleşmeyi 14/12/2020 tarihli sözleşme ve eklerine uygun olarak ifa edeceğinin kararlaştırıldığını, bu sözleşmenin 4. maddesinde özellikle davalı tarafça ayıplı teslim edilmiş ürünlerdeki ayıpların niteliklerinin de tanımlandığını, taraflar arasında 10/04/2021 tarihli ek protokol...
Davalı vekili savunmasında özetle; Davacının ayıplı mal aldığı iddiası ile malların bedelini talep ettiğini, müvekkili tarafından kabul edilen bir ayıplı mal olmadığını, bu noktada likid bir alacağın varlığından söz edilemediğini, yargılamanın yapılması gerektiğinin açık olan bir hususta icra takibi yapılmasının davacı tarafın iyi niyetli olmadığını göstermediğini, yargılama sürecinde defter incelemesinde görüleceği üzere müvekkilin davacı şirketten alacağının olduğunu, davacının müvekkilnden son mal alımı ile ayıp bildirimi arasında 3 aylık bir süre mevcut olduğunu, ayıplı olduğunu iddia ettiği malların önemli bir kısmının teslim tarihinin ise 5-6 ayı ve hatta daha uzun bir süreyi bulduğunu, davacının bu noktada ayıp bildiriminin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, süresi dolan sözleşmede, yapılan kontrol sonrası davacının ayıp bildirimini, müvekkilinde 15 günlük teslim alma sürecini konu aldığını, satışa konu malların döküm parçaları olduğunu, kontrolü uzun sürecek teknolojik veya karmaşık...
Davalı vekili savunmasında özetle; Davacının ayıplı mal aldığı iddiası ile malların bedelini talep ettiğini, müvekkili tarafından kabul edilen bir ayıplı mal olmadığını, bu noktada likid bir alacağın varlığından söz edilemediğini, yargılamanın yapılması gerektiğinin açık olan bir hususta icra takibi yapılmasının davacı tarafın iyi niyetli olmadığını göstermediğini, yargılama sürecinde defter incelemesinde görüleceği üzere müvekkilin davacı şirketten alacağının olduğunu, davacının müvekkilnden son mal alımı ile ayıp bildirimi arasında 3 aylık bir süre mevcut olduğunu, ayıplı olduğunu iddia ettiği malların önemli bir kısmının teslim tarihinin ise 5- 6 ayı ve hatta daha uzun bir süreyi bulduğunu, davacının bu noktada ayıp bildiriminin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, süresi dolan sözleşmede, yapılan kontrol sonrası davacının ayıp bildirimini, müvekkilinde 15 günlük teslim alma sürecini konu aldığını, satışa konu malların döküm parçaları olduğunu, kontrolü uzun sürecek teknolojik veya karmaşık...
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkiline gönderilen malların, Türkiye geneli dağıtımı yapıldıktan sonra müvekkiline iade edildiğinin sabit olduğunu, bu da davalı tarafından gönderilen malların ayıplı olduğunun kanıtı olduğunu, tanık beyanları da davalı tarafından gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunu ikrar ettiğini, yerel mahkeme her ne kadar Türkiye'de bu hususu inceleyecek laboratuvarın olmadığından ve ayıbın ispatlanamamış olduğundan bahisle davayı reddetmiş ise de; gerek tarafların ticari defter ve kayıtları gerek ayıplı mal üzerinde yapılan incelemeler gerekse tanık beyanları ile davalının müvekkiline ayıplı mal gönderdiği, bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu (havaların ısınması ile birlikte ortaya çıktığı) müvekkilinde bu nedenle maddi zararının bulunduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin maddi zararı sadece ayıplı mal alım faturasından kaynaklanmadığını, müvekkilin ayrıca bu ürünlerin sevkiyatı için işçi, elektrik, sevkiyat giderlerinin de bulunduğunu...