Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Ayıplı mal ve fabrika servis hizmetinden memnun kalmadığını, ilk defa dava açtığını, her iki tarafla da problem yaşadığını, yanlışlıkla fabrika ismini verdiğini, bir yıldır emanet gözüyle kullanmaya korktukları hasarlı mobilyaların henüz borcunun bitmediğini, karşı tarafın gider masraflarının da kendisine yüklenmesinin maddi ve manevi çok ağır geldiğini, hakkını alamadığını bu nedenle istinaf yoluna müracaat etme zarureti olduğunu, gereğini arz ve talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal bedelinin iadesi istemidir. İlk derece mahkemesince "Somut uyuşmazlık bu amir hüküm kapsamında değerlendirildiğinde; yalnızca onarım ve değiştirme hakkının üretici ve ithalatçıya karşı kullanılabilecek haklardan olduğu anlaşılmaktadır. Üretici ile tüketici arasında bir sözleşme ilişkisi olmadığından, tüketicinin üreticiye karşı sözleşmeden dönme veya bedelde indirim haklarını kullanması düşünülemez....

Sözü edilen yasal düzenlemelere göre tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada sözleşmeden dönerek ayıplı ürünün fatura satış bedelinin tahsilini istemekte olup, dava konusu aracın satış bedelinin davacının talebi doğrultusunda iadesine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Davacı ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi için eldeki davayı açmadan önce ... 3. Tüketici mahkemesinin 2013/15 Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırmış olup, keşif masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 550 TL harcama yapmıştır....

    Davacı tarafından ibraz edilen 10/05/2018 tarihli dilekçede cihazın tamir edilmesi ve kullanılması nedeniyle bedelin iadesi söz konusu olmayacağı, davaya ilişkin talebin 13.669,59-TL onarım bedeli ile sınırlı kaldığı belirtilerek, onarım bedeli yanında tespit edilecek diğer zararın tazminini talep etmiştir. Bahsi geçen dilekçenin içeriğinden anlaşıldığı üzere davacı talebini onarım bedeli ve cihazın kullanılamamasından kaynaklanan zarar ile sınırlandırmış, ayıplı malın iadesi ve bedelin geri verilmesi ile ilgili herhangi bir talepte bulunmamıştır. Davalı tarafça bu beyana muvafakat edilmediğinden davacının ayıplı malın iadesi ve bedelin geri verilmesi talebi ile ilgili beyanı HMK 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınması olarak kabul edilemez ise de davacının bu beyanı ile dava dilekçesindeki talebin sınırlandırılması yoluyla kısmi feragatte bulunulduğunu kabul etmek gerekir. Doktrinde buna talep sonucunun daraltılması (azaltılması) da denilmektedir....

      . maddesi uyarınca cihazın iadesi ile bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep ettiğini, bu hususta davalı şirkete 21.02.2018 tarihli Noter ihtarnamesi keşide edildiğini ancak ihtarname gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini beyan ederek; davaya konu ayıplı malın davalı şirkete iadesi ve satış bedeli ile birlikte yapmış olduğu masrafların faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir....

        İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

        in sözleşmeden dönme seçimlilik hakkını kullanarak ödemiş olduğu bedelin iadesini gerçekleştirdiği, tüketicinin üretici ve ithalatçıya herhangi bir ödeme yapmadığı ve satın aldığı ürünün bedelini satıcıya ödediği, dolayısı ile bu bedelin üretici veya ithalatçıdan talep edilmesinin hukukun genel ilkeleri ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince rücu imkanının kullanılabilmesi için öncelikle davanın tarafları arasında müteselsil sorumluluk olması gerektiği, ancak TKHK hükümleri gereğince sözleşmeden dönme seçimlilik hakkının kullanıldığı durumda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsil sorumluluğunun olmadığı, buna göre davacı satıcının bedel iadesi yapmış olmasından dolayı uğradığı zararı, davalıdan ayrıca taahhüdü olmaması durumunda rücu edemeyeceği kanaati belirtilmiş ise de; tüketicinin sözleşmeden dönüp bedel iadesini aldığı, tüketici kanuna göre onarım ve bedel iadesi halinde müteselsil sorumluluk düzenlenmiş ise de, bu sorumluluğun tüketiciye...

          Maddesi gereğince seçim hakkını kullanarak öncelikle malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi bunun mümkün olmadığı durumda sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ayıplı malın satış bedeli olan 80.481,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesini dava ve talep etmiştir....

          Mahkemece, davacının ayıplı malın iadesi talebinin reddine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.071,82-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin iptali ile sözleşme bedeli ve yapılan masrafların iadesi talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.”...

            , teknik servislerin de cihazı onaramadığını, bunun üzerine davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, ardından tespit talebinde bulunulduğunu ve tespit raporu ile cihazın ayıplı olduğunun ortaya çıktığını ileri sürerek cihazın davalıya iadesi ile 32.400-Euronun dava tarihindeki karşılığı olan 97.200-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....

              , teknik servislerin de cihazı onaramadığını, bunun üzerine davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, ardından tespit talebinde bulunulduğunu ve tespit raporu ile cihazın ayıplı olduğunun ortaya çıktığını ileri sürerek cihazın davalıya iadesi ile 32.400-Euronun dava tarihindeki karşılığı olan 97.200-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu