Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/04/2021 tarih ve 2021/116 Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalıdan satın aldığı aracın gizli ayıplı olmasına dayanarak sözleşmeden dönme hakkını kullanarak aracın davalıya iadesi ile davalıya ödemiş olduğu araç bedeli ile aracın tamir ve bakım ücretlerinin davalı tarafından kendisine ödenmesine, davalının malvarlığı, aracı ve bankla hesapları üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN 22/04/2021 TARİHLİ ARA KARARI İLE: "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, davanın niteliği dikkate alınarak, HMK.'nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca davanın para alacağı talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlık konusu olmayan davalının mal varlığı, araç ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir talebinin reddine "şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.... ” şeklindedir. c. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir: “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
AŞ'nin davasının kabulü ile davalı tarafından, davacıya teslim edilen ürünün ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönülmesine ve gizli ayıplı olduğu iddia edilen ürünün davalıya iadesine ve davacı tarafından davalıya ödenen 3.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 08.06.2015 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Uyuşmazlık konusu taşınmaz davalı tarafından davacıya fiili teslim edildiğine dair teslim tutanağının yer almadığı, davacı tarafından davalıya 02/12/2016 tarihinde ayıplı teslimat nedeniyle sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunulduğuna yönelik ihtarnamenin gönderildiği, ancak bu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğine yönelik herhangi bir belgenin dosya kapsamında yer almadığı anlaşılmıştır....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 6....
GEREKÇE : Açılan dava, ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak yapılan onarım ile ayıpların kalıcı olarak giderilmiş olduğu, ücretsiz onarım hakkı kullanıktan sonra sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunamayacağı, çoğun içinde azın da mevcut olduğuna ilişkin temel hukuk kuralı gözetilerek araçta meydana gelen değer kaybının istenebileceği bu nedenle 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.... ” şeklindedir. c. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir: “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; binlerce farklı mekanik ve dijital parçanın bir araya getirilmesi suretiyle üretilen dava konusu ürünün tamiri mümkün bir parçasında oluşan giderilebilir bir arızanın dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimini gerektirip gerektirmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Gizli ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının davacının kaza yapması sonucu oluşan değer kaybından 3 misli oranda düşük olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3717 E. Ve 2020/4435 K. Sayılı kararı) Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından ayıp oranında bedelden indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna gidilmesi yerinde görülmüştür....
Dava satılanın ayıplı olması iddiasına dayalı misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı T.B.K. 230 maddesinde "birden çok mal veya birden çok parçadan oluşan bir mal birlikte satılmış olupta bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa dönme hakkının bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabileceği, ancak alıcıya veya satıcıya önemli bir zarar vermeksizin ayıplı parçanın diğerinden ayrılmasına imkan yoksa dönme hakkının satılanın tamamını kapsamasının zorunlu olduğu" düzenlenmiştir....