Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile koltuk takımı ve yatak odası takımının ayıplı olduğu, ayıbın açık ayıp olduğu, raporda izah edilen ayıplar sebebiyle yapılması gereken onarımın ciddi bir onarım olacağı, bedelini ödeyerek ayıpsız bir ürün almak niyetindeki tüketicinin ciddi onarım gerektiren bu ürünleri kullanmak zorunda bırakılmasının tüketici hakları bağlamında hakkaniyete uygun olmayacağı anlaşılmakla davacıların sözleşmeden dönme yönündeki taleplerinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince davacıların sözleşmeden döndüğünün tespiti ile ödenen bedelin ürünlerin davalıya teslim edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, ayıplı ürünlerin davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken ücretsiz onarım yapılması yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....
bir cihaz oluşu nedeniyle davalı tarafa iadesi ve satış bedeli ile birlikte yapmış olduğu masrafların tarafına ödenmesini talep etmekte haklı olduğu, fakat davacının cihazın çalışması için yapmış olduğu 9.975,00 TL tutarlı masraflar ile kurulum maliyeti olarak 6,653,00 TL tutarlı masrafları ispat için dosyaya sunduğu fatura ve diğer belgelerin bir kısmının okunamaması ve davacının bu masrafları neye göre hesapladığının anlaşılamaması nedeniyle talep edilen bu iki bedel ile ile ilgili görüş belirtilmesinin mümkün olmayacağı yönünde kanaat belirtilmiştir....
GEREKÇE : Dava, ayıplı mal teslimi nedeniyle sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak ayıplı malın davalıya iadesi ve satış bedeli ile yapılan diğer masrafların davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucu verilen 11/06/02019 tarihli ... Esas ... Karar sayılı karar istinaf incelemesi neticesinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesinin ... Esas ... Karar sayılı kararı ile kaldırılmış olmakla dosya mahkememize gelerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir. 23/06/2022 tarihine duruşma günü verilerek kaldırma kararı taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 03/06/2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği bildirilmiş, davalı vekili ise 06/06/2022 tarihli dilekçesiyle davacının feragatı nedeniyle davacıdan vekalet ücreti, yargılama gideri ve sair hiçbir talepleri olmadığını beyan etmiştir....
-TL'ye satın aldığını, parasının tümünü ödediğini, fırının randımanlı çalışmamasından dolayı 4 kez servis çağrıldığını fakat arızanın giderilemediğini, arızanın imalattan kaynaklı giderilemeyecek bir arıza olduğuna kanaat getirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep hakkını kullandıklarını, davalının talebi karşılamadığını, yapılan ödemenin, ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkiye ve göreve itiraz etmiş, davanın davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili bulunduğunu, tarafların tüketici olmayıp tacir olduğunu, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, esas yönden ise bu malın ayıplı olması halinde süresinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, ürünün davacıya teslim tarihinin faturadan da önce olup faturaya göre dahi talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile ayıplı olan dava konusu mobilyaların iadesine ve kullanım hatasından kaynaklanan bedelin iade edilecek bedelden düşülmesine karar verilmesi gerekirken, dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da subut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, mobilya takımlarının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği göz ardı edilerek ayıplı olmadığı...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava: ayıp nedeniyle mobilya satış sözlemesinden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında, davacının, davalıdan, 26/06/2019 tarihinde, dava konusu koltuk takımını satın aldığına, satış bedelinin 10.580,00 TL olduğuna ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, ayıptan doğan haklardan öncelikle sözleşmeden dönme, olmazsa bedel farkından ibaret tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, dava konusu biçerdöverin misliyle değiştirilmesine karar verilmiş bu karar davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Eldeki davada davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması nedeniyle, ayıbın niteliğine göre sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının tarafların hak ve menfaatleri gözetilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağının, bunun yerine ücretsiz onarım veya satış bedelinden indirim yapılmasının taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesine daha uygun olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Tüketici Mahkemesi'nin 14/01/2020 tarih ve2017/198 Esas 2020/3 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı İbrahim Fırsatbul'un istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkilinin davalı şirketten 9.000,00.-TL'ye almış olduğu ürünlerin büyük bir kısmının ayıplı çıktığını, ürünlerin teslim için gelindiğinde bejerin arızalı olduğu için mağaza çalışanları tarafından geri götürüldüğünü ve hala da müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin 1.000,00.-TL ödeme yaptığını, ayıplı ürünlerin mağazaya iadesi için başvurulduğunu fakat mevcut ayıpların kabul edilmediği için iade talebinin reddedildiğini bu nedenle ayıplı ürünlerin iadesine ödemiş olduğu 1.000,00.-TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep talep etmiştir....