ürünlerin garanti belgesi ile satılması gerektiği, ürünlerin garanti belgesinin bulunmamasının davalının hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını beyan ederek, müvekkili şirketin satın aldığı ancak gizli ayıp nedeni ile kullanımında beklenen amacı sağlamayan ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesine, misli ile değiştirilmesi talebi kabul edilmediği takdirde ve müvekkil şirket ayıplı ürünleri iade etmeye hazır olmakla, ayıplı olan ürünler sebebiyle sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı kabul edilerek ayıplı ürün için ödenmiş olan 6.000,00 TL satış bedelinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır." şeklindeki yasal düzenlemeye göre dava konusu sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 10/1. maddesi hükmü uyarınca teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğunun kabul edileceği açıkça belirtilmiştir. 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesinde ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar dikkate alınarak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Uyuşmazlıkta öncelikle çözümlenmesi gereken husus; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme istemiyle eldeki davayı açmış olan davacının, bu talebini ve tercih hakkını, ayıp oranında bedel indirimi şeklinde yargılama aşamasında ıslah yoluyla değiştirmesi olanağının bulunup bulunmadığı noktasındadır....
Maddesi kapsamında sözlşemeden dönme ve bedel iadesi talebine ilşkindir. Davacı 22/10/2014 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, davaya konu edilen araç ile ilgili bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılmış, aracın ayıplı olup olmadığına ilişkin tespiti açısından konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; öncelikle tüketici işlemi söz konusu olmayıp görev ve yetki hususundaki itirazları yinelediklerini, davacı, alım satım ilişkisine dayanan hukuki işlemin tüketici işlemi olduğu gerekçesi ile sözleşmeden dönerek ödediği 90.000.00 TL nin kendisine ödenmesi talebi ile dava açtığını, yani seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini, dava aşamasında muvafakatleri olmadan talebini değiştirip ayıp oranında bedel istenmesi iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğunu, mahkeme taleple bağlı olup ancak sözleşmeden dönme yönünde bir karar verebileceğini, mahkeme kararı bu yönü ile kanuna aykırı olduğunu, talebin değiştirilmesi hususunda ıslah, talebin arttırılması ile birlikte yapıldığını, talep ve kabul olmadan mahkemenin yargılama yapması hukuka aykırı olduğunu, davacı aracı satın alırken kilometresinin düşürüldüğünü bildiğini, bu anlamı ile gizli bir ayıptan bahsedilemeyeceğini...
, müvekkilin --- da malın ayıplı olduğunun --- tarihinde davalı firmaya bildirildiğini, ve gelen filitrenin kullanılması ile yine ---- devamı tarihli yazışmada sorunun devam ettiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin cihazın ağır kusurlu olmasından dolayı cihazdan fayda sağlayamadığını, mağdur olduğunu, ve yasa gereği sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini, hem satıcı, hem üretici firmaya----ihtarname gönderildiğini, ----- ithalatcı firmanın da katıldığını, ürünü incelemek istediklerini belirttiklerini, daha sonra --- ------- tekerinden kaynaklandığını, bunun için --- ayak değişim bedeli istendiğini, bu nedenlerle bu davayı açtıklarını ileri sürerek ayıplı mal nedeniyle ödenen --- sözleşmenin kurulduğu ---- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, ayıptan doğan haklardan öncelikle sözleşmeden dönme, olmazsa bedel farkından ibaret tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, dava konusu biçerdöverin misliyle değiştirilmesine karar verilmiş bu karar davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Davacı, gizli ayıp nedeniyle süresinde ayıp ihbarı yaptığına göre; ayıp nedeniyle davacı/alıcının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir....
Dava konusu olayda, davacı tercih hakkını öncelikle bedel iadesi, olmadığı takdirde aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 19.09.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile aracın geçirmiş olduğu trafik kazası ve pertotal işlemi nedeniyle aracı iade etmesinin mümkün olmadığını bildirerek, satış bedelinden sigorta şirketinden almış olduğu tazminat miktarını mahsup ederek kalan 5.075,00 YTL'nin ödetilmesini istemiştir....
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." denmektedir. Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasanın 8. Maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup, yasanın 11. Maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....