Yasal düzenlemeler kapsamında somut olayın değerlendirilmesinde; Davalı tarafından, davacıya satılan baskı makinesinin ayıplı olduğu, malın baştan ayıplı satıldığı ve ayıbın sonradan parça değişimi ve tamiratlar ile giderilemediği, bu kapsamda davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, davacının bu hakkını kullanarak, işbu davada, malı iade ederek mal için ödemiş olduğu bedeli ve malın tamiri için yapılmış olan masrafları talep ettiği, davacının TTK'nın 229....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
zarara uğradığı, davalı satıcının 6098 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi hükmü gereği satılanın ayıplı olması nedeniyle oluşan zararlardan alıcıya karşı sorumlu olduğu, satılandaki ayıbın üretim hatasından kaynaklanmasının davalı satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, bu nedenle Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması sonucunda ayıplı malın iadesi ile bedeline ve ayıplı ürünler nedeniyle oluşan zararın davalıdan tazminine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 6098 sayılı Kanun'un 227 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı gereği, ayıplı malların davalılara fiilen iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru görülmediği, davanın 1.000,00 TL dava değeri üzerinden kısmi dava olarak açıldığı, 01.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile de satış bedeli ve oluşan zarar kalemleri bakımından dava değerinin ıslah edildiği, davacı tarafça dava...
Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....
Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, dava konusu otomobilin bedelinin tamamının davacı tüketici tarafından ödenip ödenmediği...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/15 ESAS, 2021/130 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Kusurlu Ürünlerin Yenisi İle Değiştirilmesi Veya Bedel İadesi KARAR : Kocaeli 1....
Ayrıca gerek 4077 sayılı, gerekse 6502 sayılı yasalarda tüketiciye bilerek hatasız veya kusursuz göstererek ayıplı mal satan üreticiye(bayiye) hiç bir taviz verilmemiştir. Ancak özellikle ayıplı malın mislinin temininin veya tamirinin mümkün olmaması veya çok güç olması hallerinde kötü niyetli tüketicinin haklarını suistimal etmesini önlemek için yalnız bedel iadesi veya bedelde indirim isteyebileceği (somut olayda uygulama imkanı olmayan ) 6502 sayılı yasa ile düzenlenmiş ki elimizdeki somut olayda tüketici zaten bedel iadesi istediği için bu yola gidilmesi de mümkün değildir. Diğer yandan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılamaya Hakim Olan İlkeler” başlıklı ikinci bölümü “Taleple bağlılık ilkesi” başlığı altında 26/1.madde ile “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünü getirmiştir....
Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi amacıyla üretici ve satıcıya karşı açılmış alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabülüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), “ayıplı mal" kavramlarını şu şekilde açıklamıştır: Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ayıplı mal, esasen sözleşmeye aykırı teslim edilen maldır ....
GEREKÇE: Dava, ayıplı mal nedeniyle satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir....