Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 25.11.2005 tarihinde davalılardan ......

    Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu alçıpan köşe profillerinin paslanmaya başladıkları, bu nedenle ürünlerin ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık 13.05.2014 tarihinde satılıp teslim edilen malzemelerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı mal bedelinin iadesi ve yapılan masrafların tahsiline ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesinde malı kullandığı tarihten 15 gün sonra malın boyalarının döküldüğü ve paslanma olduğunu bildirmiş olup ayıbın tespit tarihi bilirkişi raporu ile 26.09.2014 tarihinde yapılmış, tespit raporu davalı tarafa 13.11.2014 tarihinde ihbar edilmiştir. Bu durumda ayıbı öğrenme tarihi dikkate alındığında taraflar tacir olup süresi içinde yapılmış bir ayıp ihbarından söz edilemez....

      Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,davaya konu olan aracın aracın ayıplı mal olması nedeniyle mümkünse misli ile bu mümkün değil ise satış bedeli olan 27.150 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu aracın ayıplı olduğuna ilişkin delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde davalı tarafından davacıya ayıplı olarak satılan araca ilişkin seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkin olup,Davacı dava dilekçesinde, dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini,mümkün olmaması halinde satış bedelinin tahsilini talep etmiştir....

        Hükme esas alınan bilirkişi raporunda TKHK ve TBK'nun ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki görüş bu nedenle isabetli değildir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c (eski TTK 25/3) maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır."...

          gazların çok değerli olması olduğunu, yerel mahkemece reddedilen davada gözden kaçırılan ve belki de üzerine düşülmek istenmeyen en önemli husus ise davalının ürettiği ve müvekkile sattığı tankların ayıplı ve arızalı mal olduğu ve davalının ayıplı malını kabul ederek yeni tank adı altında bir başka ayıplı mal ile değiştirdiği olduğunu, dava dilekçesi, bilirkişi raporları, davalı tarafından verilen cevaplar ve davalıdan daha önce de alınan tankın ayıplı çıkması üzerine değiştirilmesi konuları da dikkatle incelendiğinde iş bu davanın haklılığı açıkça ortaya çıkacağını, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

            gazların çok değerli olması olduğunu, yerel mahkemece reddedilen davada gözden kaçırılan ve belki de üzerine düşülmek istenmeyen en önemli husus ise davalının ürettiği ve müvekkile sattığı tankların ayıplı ve arızalı mal olduğu ve davalının ayıplı malını kabul ederek yeni tank adı altında bir başka ayıplı mal ile değiştirdiği olduğunu, dava dilekçesi, bilirkişi raporları, davalı tarafından verilen cevaplar ve davalıdan daha önce de alınan tankın ayıplı çıkması üzerine değiştirilmesi konuları da dikkatle incelendiğinde iş bu davanın haklılığı açıkça ortaya çıkacağını, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı satılanın ayıplı olduğu, bunun sonucunda geç teslim sebebiyle kendisinin tazminat ödemek zorunda kaldığı, söz konusu tazminatın davalı satıcı tarafından kendisine ödenmesi gerektiğini iddia etmiştir....

              DELİLLER, DEĞERLENDİRLİMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7155 sayılı "Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun"un 20. maddesinde "13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. 3. Dava şartı olarak arabulucuk Madde 5/A - (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.", aynı kanun 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır....

                DELİLLER, DEĞERLENDİRLİMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7155 sayılı "Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun"un 20. maddesinde "13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. 3. Dava şartı olarak arabulucuk Madde 5/A - (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.", aynı kanun 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır....

                  Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada "alışverişe konu olan taşınır eşyayı..." mal, "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi" tüketici, "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri" satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalı her ne kadar davacının Bilgisayarı işlerinde kullandığını savunmasında belirtmiş ise de, davacının üniversitede öğretim üyesi olup görevinde kullanması dava konusu ürünün mesleki amaçla alındığını göstermez....

                    UYAP Entegrasyonu