Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün, 2020/17338 E.sayılı takip dosyasından başlatılan icra takibi ile, takip alacaklısı davalının, müvekkili aleyhine 19/08/2011 tarihinde açılan “ Ayıplı Mal” davası neticesinde , İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi’nin 2011/940 E.-2013/1621 K.sayılı ve 20/12/2013 tarihli kararı verildiğini, kararda takip alacaklısı davalının ayıplı mal davasında tazminat talep hakkını atiye bıraktığını ve bu hakkından vazgeçtiğini, şimdi ise vazgeçtiği tazminat hakkını İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün, 2020/17338 E.sayılı icra takibi ile hukuka aykırı şekilde hukuka dolanarak yeniden canlandırdığını, ayıplı mal bedelinin rayiç bedelinin İİK hükümlerine göre icra müdürlüğünden talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davalının kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle icra takibine devam edilmesi durumunda müvekkilinin telafisi imkansız zararı doğacağından dava sonuna kadar icra takibinin durdurulmasına müvekkilinin şirket aleyhine başlatılan, İstanbul 2....

taki şantiyesinde teslim edildiğini iddia etmiş, davalı vekili de cevap dilekçesindeki açıklamaları ile davacının belirtilen yere mal getirdiğini, ancak ilk zamanlar iyi mal getirildiği halde daha sonra ayıplı mal getirildiğinden söz ederek malların ...'daki şantiyede teslim edildiği yolundaki iddiayı kabullenmiştir. Bu durumda sözleşmenin ifa yerinin ... olduğunun ve İİK.nun 50.maddesi yollaması ile HUMK.nun 10.maddesi uyarınca ... İcra Daireleri ve Mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken somut olaya uyğun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.10 .2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

    taki şantiyesinde teslim edildiğini iddia etmiş, davalı vekili de cevap dilekçesindeki açıklamaları ile davacının belirtilen yere mal getirdiğini, ancak ilk zamanlar iyi mal getirildiği halde, daha sonra ayıplı mal getirildiğinden söz ederek malların ...'taki şantiyede teslim edildiği yolundaki iddiayı kabullenmiştir. Bu durumda sözleşmenin ifa yerinin ... olduğunun ve İİK.nun 50.maddesi yollaması ile HUMK..nun 10.maddesi uyarınca ... İcra Daireleri ve mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçeklerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2020/797 Esas - 2022/559 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) KARAR : T.C. KAYSERİ BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2473- 2022/2532 T.C. KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2473 KARAR NO : 2022/2532 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 24/06/2022 ESAS NO : 2020/797 KARAR NO : 2022/559 VEKİLİ : Av. T2 DAVALI T3 VEKİLİ : Av. T4 DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) KARAR TARİHİ : 17/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022 KAYSERİ 2....

        Davalı vekili savunmasında, konservelerin uluslararası standartlarına göre üretildiğini, bozulmasının saklama koşulları ve nakliyenin hatalı yapılması sonucu oluşabileceğini, malda ayıp bulunmadığını, üretilen ve depolarında 1.662.500 TL daha mal bulunduğunu, ayrıca davanın yetkisiz yerde açıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, satım konusu konservelerin ayıplı olması nedeniyle ihraç edilenlerin yurt dışında, davacı deposunda bulunanların yurt içinde imha edildikleri, konservelerdeki ayıbın üretim hatasından kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 339.102 TL depodaki mal bedeli, 50.000 TL iki adet çek ile borçlu olmadığının tespitine, 600.764 TL ayıplı mal için ödenen bedel, 52.877 TL kâr kaybı, 8.357 TL nakliye masrafı zararın davalıdan tahsiline oy çokluğu ile karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          TAZMİNAT DAVASI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Silivri Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.06.2004 gün ve 2002/295 E-2004/1125 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 05.06.2006 gün ve 2006/1222-5999 sayılı ilamı ile; (“ “...Davacı vekili, müvekkili şirketin 30.07.2001 ile 18.01.2002 tarihleri arasında davalıdan satın alınan kalorifer yakıtının ayıplı olduğunu malın ayıplı olduğunun yapılan tahlil sonucu tesbit edildiğini ayıplı mal nedeniyle davalıya fazla ödemede bulunduklarım ve kalorifer sisteminde malın ayıbından dolayı arıza meydana geldiğini ve bunun için de masraf yaptıklarını iddia ederek fazlaya dair haklar saklı kalarak 40.000.000.000.TL. nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2018 NUMARASI : 2017/514 2018/927 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinin 2017/514 Esas, 2018/927 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 31.10.2016 tarihinde Avek A.Ş....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 31.12.2011 tarihli fatura ile satıh taşlama makinesi, 11.02.2012 tarihli fatura ile de makinenin elektrik sistemi ilavesi satın aldığını, ilk alınan makine ayıplı çıktığı için davalı ile yapılan görüşme sonucu ayıplı makinenin davalı tarafından geri alındığını, 11.02.2012 tarihinde müvekkiline yeni makine teslim edildiğini, ancak teslim edilen bu ikinci makinenin de ayıplı çıktığını, durumun davalıya bildirildiğini (16.02.2012 tarihli hotmail), makinenin ayıplı çıkması nedeniyle müvekkilinin mal teslimi yapamadığını, haklı olarak 09.03.2012 tarihli ihtarname ile sözleşmeden rücu ettiğini, ödenen nakit paranın iadesi gerektiğini, verilen çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, uğradığı zararın tazmini gerektiğini ileri sürerek satım bedeli olarak davalıya ödenen 32.720.00 TL.bedelin müvekkiline iadesine, toplam tutarı 33.997.20 TL.olan 5 adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin uğramış olduğu...

              Somut olayda, davanın dava dilekçesindeki iddanın ileri sürülüş biçimine göre ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, bu itibarla davalı şirketin taşınmazlarının mülkiyetinin yahut şirket banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalının uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Bu kapsamda davalı şirketin banka hesaplarının ve taşınmazları dava konusu olmadığından, HMK'nın 389. maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerlerine ihtiyati tedbir konulması yönündeki talep yerinde değildir....

                UYAP Entegrasyonu