Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, davalıdan satın alınan gözlüklerin ayıplı olup olmadığı, davalıya iade edilip edilmedikleri, varsa ayıbın niteliğinin ne olduğu ile ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ile icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir. Taraflar arasında bir mal alım satım ilişkisi mevcut olmakla; TTK.'nın 23. Maddesinde, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı düzenlenmiştir. TBK'nın 223....

    Filtre pres plakalarının 15.930 TL. bedel ile alındığını, plakaların işletmede kullanılmaya başlanması ile plakalarda üretim hatası nedeniyle kırık ve çatlaklar oluştuğunu, ödenen bedelin iadesi talebiyle başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek takibe vaki itirazın iptalini istemiş, davalı yan ise plakalarda meydana gelen kırık ve çatlamanın kullanım hatasından kaynaklandığını savunmuştur. Dosyada yer alan 18.09.2006 tarihli tespit bilirkişi raporunda 23 adet dolu, 23 adet boş plaka incelendiği, dolu plakaların tümünde, boş plakaların ise 9 tanesinde kırık ve çatlak şeklindeki hasarın üretim hatasından kaynaklandığı tespit edilmiş, mahkemece hükme esas alınan 27.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda ise, dosya üzerinde inceleme yapılarak tespit dosyasında yapılan tespitler doğrultusunda dava konusu plakalardaki hasarın imalat hatasından kaynaklandığı bildirilmiştir. Dava konusu takibin dayanağı faturaya konu mal ise 24 adet dolu 24 adet boş P.P. Filtre pres plakasıdır....

      A.Ş aleyhine 26/02/2009 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        aracın gizli ayıplı mal olduğu, dolayısıyla davacının seçimlik hakkını kullanabileceği ve fakat tüketici elinde geçirdiği kaza nedeniyle uğradığı değer kaybının bedelden indirimi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş ancak hüküm kurulurken “Aracın tescil kaydının iptali ile davalılar adına tescil edilmesine” şeklinde hüküm fıkrası kurulmuştur....

          Davalılar ise davacı yanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını yasal süresi içinde kullanmadığını, davacının tüm ürünleri kabul ettikten çok sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu ve ilk gözden geçirme ile anlaşılabileceğini, davacının vakit geçirmeksizin durumu yükleniciye bildirmesi gerekir iken 17.09.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, öte yandan davacının ihtarname ile seçimlik hakkını ücretsiz tamirattan yana kullandığını artık bedel iadesi isteyemeyeceğini ve sözleşmeden dönemeyeceğini, ayrıca ileri sürülen ayıp davacının talimatları nedeni ile ortaya çıktığından davacının seçimlik hak kullanamayacağını, mobilyaların usulüne uygun montajının yapıldığını, cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere eksik ve ayıpların davacının tavrından kaynaklandığını her zaman giderilebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

            Mahkemece bilirkişi raporu gereğince, satın alınan koltuk takımlarında esaslı ayıpların bulunmadığı, ayıpların davalıya, davacı tarafından yasal süre içinde bildirildiği, koltuklardan birindeki 3 cm boşluk ve koltuk kırlentlerindeki ve yastıklarındaki ayıpların basit ve çok az masrafla giderilebilecek açık ayıplar olduğunu, kullanıcı hatası olmadığı, tamir nedeni ile koltuklarda meydana gelecek değer kaybının 200 TL olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davanın bedel indirimine yönelik olarak kabulü ile 200,00 TL bedel indirimine ilişkin alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 25.04.2009 tarihinde davalıdan satın aldığı koltuk takımının, sol tarafında oturma kısmı ile bazası arasında 30 cm lik açıklığı ve yastıkların kumaşında saptanan ayıpları tespit ederek, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi süresinde davalı tarafa bildirmiştir .....

              davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 3 .Tüketici Mahkemesinin 2019/267 E. - 2020/779 K....

              tarafından temyiz edilmiştir. 1-İhbar olunan .... hakkında verilmiş bir karar bulunmadığından, ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacının 20.8.2003 tarihinde satın aldığı aracın, ilk kez 16.11.2005 tarihinde arızalandığı, dava tarihine kadar arızaların devam ettiği, hatta dava tarihinden sonra da arızaların sürdüğü, üretim hatasından kaynaklanan bu arızaların yetkili servis tarafından giderilemediği, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. 4822 Sayılı Yasa ile 2012/18592 2013/15613 değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici ayıplı malın değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

                nun 219. vd. maddeleri uyarınca ayıplı olup olmadığı, ayıbın sebebi ve niteliği, esaslı ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliğine göre, davacının TBK. 227 maddesi uyarınca seçimlik haklarından sözleşmenin feshi ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanmasının mı, yoksa (Yargıtay 13. H.D.'...

                İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 04/04/2021 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının eldeki davayı bedel iadesi veya aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının kullanılmasına dayalı olarak açtığını, mahkemece yargılama sırasında davacıdan hangi seçimlik hakkını kullandığının sorulup neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde işlem yapılmadan, davacının misli ile değişim talebini tercih edip etmeyeceği sorulmadan, yazılı şekilde bedel iadesine karar verildiğini, bu kararın günümüz değişen koşulları karşısında tüketiciyi mağdur ettiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasına ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu