DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı tarafından satılan aracın ayıplı olduğunun tespiti, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya sıfır km misli fiyatı üzerinden bedel iadesi, araç kiralama nedeniyle ödenen ek bedel ve tamir bedellerinin tahsili istemlerinden ibarettir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava sonuçlandırılmıştır. Mahkememizce aldırılan 21/01/2023 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... kapsamı içinde onarım ve parça değişikliği işlemlerinin yapılmış olması nedeniyle bedel iadesi talebinin koşullarının bulunmadığı belirtilmişse de, Yönetmelikte sözü edilen, “aynı arızanın ikiden fazla tekrarının” gerçekleşmiş olması karşısında somut olayda bedel iadesi koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Yine az yukarda değinilen bilirkişi raporu gereğince aracın hasarlı olduğu da anlaşıldığından, araca verilen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının da iade edilecek bedelden mahsubu gerektiği gözardı edilmemelidir. O halde mahkemece araçtaki hasar nedeniyle oluşan değer kaybının mahsubundan sonra kalan satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklı ücret iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davaya konu satılan ürünlerin ayıplı olduğunun usulüne uygun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının talebinin ayıplı ürünün davalıya teslimi ile bedel iadesi talebine ilişkin olduğu, THK'nun 11/3....
Taraflar arasındaki satış sözleşmesi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2021 NUMARASI : 2020/290 ESAS - 2021/1178 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 2....
Mahkemece, davaya konu olan ürünün satın alındığı 07/04/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesine göre ürünün iadesiyle sözleşmeden dönme ve bedelinin tahsili taleplerinin satıcı firmadan talep edilmesi gerektiği, dava dosyasında ise ithalatçı olan firmadan talep edildiği anlaşıldığından, davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile ayıplı motorsikletin iadesi ile ödediği bedellerin tahsili istemine yönelik eldeki davayı açmıştır....
İle değişik 4.maddesi hükmüne göre ayıplı mal tarifi ve sorumluluk;”Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davacı davalıdan satın aldığı ürünün ayıplı olması nedeni ile bedel iadesini istemiştir. Davalı ise cevabında ürünün ayıplı olduğunu bu nedenle üretici firma tarafından yeni ürün gönderildiğini ancak davacının yeni ürünü almaktan kaçındığını savunmuştur, Bu durumda davacıya satılan ürünün ayıplı olduğu davalının bu beyanı ile kabul edildiğinden bilgisayar üzerinde ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek yoktur. 4077 sayılı yasanın 4/2 maddesine 2008/1878-7721 göre; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.”...
Dava, ayıplı satım nedeniyle araç bedelinin iadesi davasıdır.Mahkemece ayıplı aracın bedelinin iadesine karar verildiği halde ayıplı aracın davalılara iadesi hakkında hüküm kurulmamıştır.Bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna “davacı yedinde bulunan dava konusu aracın da aynı anda davalılara iadesine” sözlerin yazılmasına, mahkeme kararının bu şekilde düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde 350.80 YTl.nın ... Oto San. Tic. A.Ş.ye, 350.80 YTL.nın ... Mot. Ltd.Şti.ye iadesine,12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....