Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, lisans ve danışmanlık sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmeyen davalılardan ayıplı mal nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın, davaya konu işin yazılım firmasının verdiği hizmetin ayıplı çıkmasından kaynaklanan, haksız alınan yazılım desteği tutarının istenmesi davası olduğu, "yazılım işinin "ise 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1. maddesinde tanımlaması yapılan "eser" olarak yorumlandığı ve aynı Kanunun 76. maddesi uyarıncada, dava konusunun ne olduğuna bakılmaksızın ayıplı olup olmadığının değerlendirilmesi işinin ihtisas mahkemesi olan Fikrî ve Sinaî Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
onay verilmediği için cihaz işlemsiz olarak geri iade edildiğinin, yazdığını, daha sonra işbu uyuşmazlığın çözümü için dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, burada da anlaşma sağlanamadığını, müvekkil şirket tüm bu nedenlerle çok mağdur olduğunu, müvekkilin ödediği bedelden her iki davalıda müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle, ayıplı mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; 13.395,01 TL ödenen bedelin iadesi istemi ile başvuru zorunluluğu hasıl olduğunu, ayıplı mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; şimdilik 100,00 -TL ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Mal bedeli tahsil edildiğine göre malın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, satıma konu malın güncel rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Zira bir taraf malı kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi,diğer tarafta satıma konu malın bedeli olan parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Davalı mal bedelini tahsil ettiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince malın davacıya iadesine ve faizin malın iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Söz konusu malın satış bedeli 4.999,50 TL' dir. Malın gizli ayıplı olduğu sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin mal faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin 11.05.2011 tarihinde satın aldığı aracın devamlı arızalandığını, serviste arızanın giderilemediğini, aracın ayıplı olduğunu belirterek aracın iadesi ile satış bedelinin ve servis hizmeti için ödenen tutarın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, görevli mahemenin genel görevli asliye (ticaret) hukuk mahkemesi olduğunu bildirerek görev itirazında bulundukları gibi esasen de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre aracın gizli ayıplı olup, maldan yararlanamamanın süreklilik arzettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aracın davalılara iadesi ile fatura bedeli olan 64.192,73 TL'nin aracın iade edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Kartal 2.Sulh Hukuk ve İstanbul 2.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalıdan sipariş üzerine satın alınan koltuk takımının siparişe uygun üretilmeksizin hatalı ve ayıplı olarak yapılması nedeniyle ayıplı malın iadesi ile ödenen bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere...
Taraflar arasında araç satımına ilişkin sözleşme imzalandığı anlaşılmış, davacı vekili, satılan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla galerici Ufuk Altınışık ile galericinin çalışanı ve trafikte taşıtı devir eden T3'ye karşı sözleşmenin feshi ile taşıtın iadesi ve ödenen bedelin faizi ile iadesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, HSK'nın 25/11/2021 tarih ve1236 numaralı kararı ile Düzce'de Tüketici Mahkemesinin görev alanında giren dava ve işlere 15/12/2021 tarihinden sonra 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin bakacağına dair kararı gözetilerek Düzce 4....
Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalıdan 7.4.2004 tarihinde 14.700.000.000 TL bedelle Reno 19 Europa marka araç satın aldığını, ancak yaptırmış olduğu tesbitte aracın tavanının ve bagaj kapısının değiştirildiğinin ve sağ ön kapısının hasar gördüğünün belirlendiğini ileri sürerek, ayıplı malın iadesi ile ödediği bedelin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıların ithal edip sattıkları Ford Fiesta marka aracı 21.3.2006 tarihinde satın aldığını, aracın şanzımanında sorun olduğunu, 4 kez aynı arıza nedeniyle servise başvurduğu halde sorunun giderilemediğini ileri sürerek, aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 28.5.2007 tarihli celsede talebini ödenen bedelin iadesi yönünde kullandığını bildirmiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının davalı firmadan 49.867,80 TL bedelle Hyundai İ20 2016 model aracı 24/05/2016 tarihinde sıfır olarak satın aldığı, 17/11/2016 tarihinde davacının davalıya ihtarname göndererek aracın tavanındaki lekeler ve boya kalınlığının yüksek olması, kaputta sökülme ve lokal boya olması nedeni ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....