"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten anahtar teslimli 23.01.2007 tarihinde satın aldığı aracın plakasının çalıntı bir motosiklete ait olduğu gerekçesiyle trafik ekiplerince emniyete çekildiğini, C.savcılığına bu konuda ifade verdiğini, ayıplı olarak satılan araç nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten anahtar teslimli 23.01.2007 tarihinde satın aldığı aracın plakasının çalıntı bir motosiklete ait olduğu gerekçesiyle trafik ekiplerince emniyete çekildiğini, C.savcılığına bu konuda ifade verdiğini, ayıplı olarak satılan araç nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
satın almadan önce yapılan bir işlem olduğunu, bu sebeple ----------- düzenlediği 27.08.2020 tarihli eksik incelemeye dayalı, ayıplı ekpertiz hizmetinden kaynaklanan kusurdan dolayı müvekkilinin maddi zarara uğradığını belirterek davalı tarafından sağlanan ayıplı hizmet bedeli olan 300-TL ile ayıplı hizmetin ifasından kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı şimdilik 11.050-TL zararın davalıdan alınıp faizi ile birlikte, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda araçta meydana gelen gürültü motor arızası, camların açılıp kapanma arızaları olmak üzere 3 temel arızadan dolayı aracın alındıktan sonraki ilk yıl içinde 12 kez servise götürüldüğünü, aracın buna rağmen problemlerinin giderilemediği, davacının bu arızalar ortaya çıktıktan sonra süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, aracın iadesi şartıyla yenisiyle değiştirilmesini talep edebileceği, ancak maddi tazminat talebini inandırıcı belgelere dayandırmadığından maddi tazminat isteyemeyeceği, olayda manevi tazminat isteme koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu aracın davalıya iadesi koşuluyla yenisiyle değiştirilmesine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
olduğunu, gerek ticari itibarına gölge düşürülmüş olması gerekse hem üretici hem satıcı davalıya güvenle alacakları makinenin sürekli arıza yapması ve malın ayıplı çıkması nedeniyle manevi zarara uğradıklarını iddia ederek 19.000 TL maddi ve 12.000 TL manevi tazminatın faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sözleşme tarihinde yürürlükte olan Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi gereğince kişilik haklarında zarara uğratılan kimse, kusur varsa zararın tazminini ve bu kapsamda manevi zarar sebebiyle de manevi tazminatın ödetilmesini isteyebilir. Ancak bu hüküm mal varlığına dair zarar halini kapsamamaktadır. Mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Somut olayda da işin ayıplı imâl edilmesi sebebiyle zararın doğduğu iddia edilmiş buna göre manevi tazminat istenmiş ise de davacının bu yöndeki talebi mal varlığına yönelen bir eylem niteliğinde olup salt sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi veya hiç ifa edilmemesi açıklanan olgulara göre değerlendirilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
söz konusu zarara neden olan kusurun davalı-karşı davacı tarafa ait olduğu, davalı-karşı davacının eylemi ile zararı arttırdığı, söz konusu zarardan davacı-karşı davalının sorumlu olmayacağı, buna karşın ayıp gizli ayıp olsaydı ve montajlama sonrası anlaşılsaydı, zararın rücu edilebileceği, ancak teknik bilirkişiler tarafından ayıbın açık ayıp olduğunun tespit edildiği, yine davalı-karşı davacı tarafından projenin gecikmesi nedeniyle kendisine kesilen ceza faturasının davacı-karşı davalıya rücu edildiği, ancak davalı-karşı davacı beyanından da anlaşıldığı üzere gecikmenin tek nedeninin camlardaki ayıp olmadığı, bu nedenle ve ayıbın süresinde yapılmaması nedeniyle karşı davalının bu ceza faturasından da sorumlu olmadığı, bu durumda karşı davacının dava dilekçesi ve 14.12.2020 tarihli dilekçesi ile talep ettiği 200.000-TL maddi tazminat, 150.000-TL maddi tazminat ve 250.000-TL manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı-karşı davacının...
Davacı taraf, yüklenicinin ayıplı imalatı nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesi hükmünde belirtilen ayıplı imalâttan kaynaklanan zararın varlığı kanıtlanamadığı gibi, davacının dosyaya sunduğu belgelerdeki masrafların da ayıplı imalâtla bağlantısı bulunmadığından, mahkemece menfi zarar isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Yine aynı Kanunun 49. madde hükmü uyarınca, manevi tazminat istemi için davacının kişilik haklarının hukuka aykırı şekilde ihlal edilmesi gerekir. Davacı bu hususu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece sözleşme ilişkisinin ifa ile sonuçlanmamış olması gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; maddi tazminatın ödendiğini, manevi tazminata konu bir olayda yaşanmadığını, manevi tazminat yönünden lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik ve hatalı olup düzeltilmesi gerektiğini beyan ederek davanın manevi tazminat yönünden hükmedilen ücretin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Mad. 10 uyarınca düzeltilmesini ve maddi tazminat yönünde reddedilmesini talep etmiştir. H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır....
belirlemesine yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin kusur belirlemesine ilişkin olarak reddi gerekmiştir. 3-Davacı-davalı kadın 02.05.2016 tarihli dilekçesiyle kendi adına tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın için talep edilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiştir. 4-Davalı-davacı vekili Av.... 02.05.2016 tarihli dilekçeyle maddi-manevi tazminat taleplerinden, velayeti kendisine verilen müşterek çocuk yararına olan nafaka taleplerinden ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, bu hususta bir karar verilmek üzere hükmün erkeğin maddi-manevi tazminat talepleri, çocuk için nafaka talepleri ve vekalet ücreti talepleri yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....