Davacının Davalılardan Talep Edebileceği Bedel : davacının davalılardan talep edebileceği bedeli --- Dava tarihine kadar işlemiş yasal faiz ---- göre; satış sonrası hizmet yükümlülüğü arıza tarihinde henüz kapsam dışına çıkılmadığından; davacı ------ bedel talep edebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir Davacı davasını ıslah ederek dava konusu eşyanın ayıplı olarak nitelendirilmesi halinde --------- dönüşüm kitinin misli ile değiştirilmesine, talebimizin kabul edilmemesi, yani --- tarafından dava konusu eşyanın ayıplı olarak nitelendirilmemesi halinde, ------- tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir Buna göre yapılan değerlendirmede, dava konusu üründe gizli veya açık nitelikte bir imalat hatası bulunmadığı, genel hukuk kuralı olarak, bir iddiadan yarar sağlayan iddiasını kanıtlamakla yükümlü olup, davacı tarafın 6098 Sayılı TBK'nın 227/4. maddesi gereğince misli...
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne, ödenen 5.663,00 TL’nin davacılara iadesine, ödenmeyen 2.500,00 TL yönünden davacıların davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı mal ve hizmet nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre, halen davacıların elinde bulunan mobilyaların da davalıya iadesine 2013/30030-30052 karar verilmesi gerekirken, bu yönde hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 21.7.2011 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını ileri sürerek satış bedelinin faizi ile iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde ayıp nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, satın aldığı koltuktaki kumaş ve deri kısımlarda bulunan deformasyonların üretimden kaynaklı ayıp olduğunu ileri sürmüş, davalı ise üründe sorun var ise kullanımdan kaynaklanmış olabileceğini, süresinde ihbarda bulunulmadığı gibi iade şartlarının da doğmadığını savunmuştur....
dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur.“ şeklinde ayıplı mal sebebiyle sorumlu olanlar düzenlemiştir....
Dosya kapsamından; dava konusu mobilyaların satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 04/09/2021 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme bedelinin 20.584,00 TL olduğu, davacı tarafından 7.400,00 TL ödeme yapıldığı, davacının sözleşmeye konu ürünlerin teşhir ürünlerinden farklı olarak ve ayıplı bir şekilde teslim edildiği, davacı tüketicinin satıcıya yapılan başvurulardan sonuç alınamaması üzerine eldeki dava ile ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve senetler sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa dava konusu ürünlerin satış ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6502 sayılı Yasanın 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı araç satışından kaynaklı sözleşmede dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece açılan dava miktar itibariyle hakem heyetlerinin görev sınırında olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Somut dosyada, davacı tarafça 17.05.2021 tarihli noter sözleşmesiyle 34 XX 639 plakalı aracın davalı T3’dan 119.000 TL satış bedeliyle satın aldığı, araç satın alınmadan evvel diğer davalı firmadan Ekspertiz Raporu alındığı, oysa satış öncesi aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....
inançlarına göre, bedel iadesi veya aracın değiştirilmesine karar verilmesi durumunda satıcının kullanma bedeli olarak bir talepte bulunamayacağı benimsenmiştir. Sözleşmeden cayma durumunda ise, araç ayıplı dahi olsa, tüketicinin tasarrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir. Arızanın niteliği itibariyle, aracın kullanımına engel teşkil etmediği ve aracın tüketici tarafından yargılama sürecinde devamlı kullandığı durumlarda bunun menfaatler dengesine ve hakkaniyete uygun olduğu şüphesizdir. Ne var ki aracın ayıp nedeniyle hiç kullanılmadığının sabit olduğu veya ayıplı aracın, satıcıya veya ifa yardımcısı durumundaki yetkili servislerine veya mahkemece belirlenen tevdi mahalline teslimi durumunda satıcının temerrüde düştüğünün dolayısıyla faiz ile sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır....
GEREKÇE: Dava , davacının davalıdan aldığı ... serisi ...seri nolu 8 nozullu otomatik dolum makinesinin gizli ayıplı olması nedeniyle, davalıya iadesi ve bu ayıplı emtia için fatura karşılığı ödenen 155.000,00 TL nin davacıya ödenmesi ve ayrıca bu ayıplı makinenin çalıştığı esnada dolum şişelerini ezmesi ve ziyan olan bu malzemelerin bir daha kullanılamaması nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini talebidir. Davacı vekili, UYAP üzerinden gönderdiği 10/02/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, üretimden kaynaklı ağır kusur/hile ile gizlemiş ayıplar nedeniyle malın(televizyon) fatura bedelinin iadesi istemidir....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....