, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
Bilirkişi heyeti raporunda tüketicinin araçtan beklenen faydayı sağlamadığını açıklamışlarsa da, 14.11.2005 tarihli raporda imzası bulunan bilirkişi... arızaların ayıp niteliğinde olmadığı, kaldı ki oluşan bu arızaların araçtan sürekli faydalanamamayı arzeder nitelikte olmadığını, vurgulamıştır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer alan diğer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 03.05.2003 tarihli sözleşmeyle davalı yüklenici davacı iş sahibine ait restaurantta EKOAQUA BİO Paket evsel atık su arıtma tesisini yapmayı üstlenmiştir. Sözleşmenin 3. maddesinde yüklenicinin, 4. maddesinde de iş sahibinin yükümlülükleri belirlenmiştir. Davacı tarafça, yapılan tesisin ayıplı yapıldığı, çalışamaz durumda olduğu ileri sürülmüştür....
Merkez Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
Davacının ayıp iddiaları ile ilgili araştırma yapılmamıştır, zaten buna da uyuşmazlık bakımından gerek yoktur çünkü eldeki dava hizmet sözleşmesinde ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi yahut bedelde ayıp miktarınca indirim yapılması gerekçesi ile menfi tespit davası değildir. Yani davacı dava dosyamızda ayıplı ifa nedeniyle ne menfi tespit davası açmıştır ne de ödediği bedelin istirdatını istemiştir. Davacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödememiş, borcu sıfırlamak için reklamasyon faturası düzenlemiştir. Bu reklamasyon faturası onu yargılamamız bakımından alacaklı konuma getirmez. Dolayısıyla davacının ayıp iddialarının araştırılması ancak bu safhadan sonra menfi tespit yargılamasının konusu olabilecektir. Eldeki dava davacı tarafça düzenlenen 07/06/2018 tarih A376543 numaralı 10.455,50 TL bedelli faturadan kaynaklandığından ve bu fatura dolayısıyla davacı davalıdan alacaklı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
Ürünün gizli ayıplı olması nedeniyle davacının sözleşmeden dönmesi halinde bedel iadesi talebini satıcıya karşı ileri sürme hakkı bulunmakta olup ekspertiz hizmeti sunan ümran oto'nun satıcı veya satıcının yerine hareket eden kişilerden olmaması nedeniyle bedel iadesi talebinin ümran otoya karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Alınan bilirkişi raporu ile davalı Ümran oto'nun vermiş olduğu hizmetin ayıplı olduğu, verilen hizmete karşılık olarak alınan bedelin 190,00- TL olduğu..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. HMK.'nun 297. maddesi hükmün kapsamını düzenlemiştir. Bu hususta HMK.'nun 297/c maddesinde belirtilen tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların çekişmeli vakalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda tartışılması gerekir....
Tüketici Mahkemesinde dava açtığını, davanın ithalatçı firmadan ücret iadesi talep edilemeyeceği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine iş bu davanın açıldığını belirterek açılan davanın kabulü ile ayıplı mal olarak satılan buzdolabının firma tarafından iadesi alınarak ödenen bedelin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2018 NUMARASI : 2015/2432 ESAS, 2018/178 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Maldan Kaynaklanan Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar Küçükali tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının MC41E2400273 Motor nolu MLHMC41AXF5300273 Şasi nolu, 34 XX 160 Plakalı Honda CBR250R marka motosikletin sahibi olduğunu, davacının aracının 2014 model olduğunu ve...
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı ürünün ücret fark bedeli talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı, davalıdan satın aldığı televizyonun ayıplı olduğu iddiasıyla bedel iadesi farkı talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında davacının, davalıdan, 06/12/2018 tarihinde, dava konusu televizyonu satın aldığına, bedele ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Görüntü alınamaması nedeniyle dava konusu cihazın 16.7.2005 tarihinden itibaren tüketici tarafından kullanılamadığı da sabittir. 4077 sayılı yasanın 4822 Sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerden önceki 4/2.maddesinde; "Tüketici ayıplı malı geri vererek ödediği bedelin iadesini isteyebilir; ayrıca ayıp nedeniyle uğradığı her türlü zararın tazmin edilmesini de isteyebilir." aynı Yasanın 4/5.maddesinde de "ayıplı hizmetin yeniden görülmesi imkansızlaşmışsa veya amaca aykırı sonuçlar doğuracak nitelikte ise, bedel iadesine de tüketicinin ayıplı hizmetten sağladığı fayda kadar indirim yapılır." ifadeleri yer almaktayken, 4822 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonra bu ifadeler değiştirilmiş ve tüketicinin ayıplı malı iade yükümlülüğü kaldırılmıştır. Bu durumda tüketicinin ayıplı malı iadeye hazır olduğunu ve ödediği bedeli geri istediğini bildirmesi, temerrüt için yeterli kabul edilmelidir. (Prf.Dr....