söz edilecek olsaydı dahi Yüksek Yargıtay kararlarına göre, malvarlığına yönelik, eksik ve ayıplı işler nedeniyle manevi tazminat talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, davacının uğradığı zarar olan 2468,10 YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının manevi tazminat istemi ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araçtaki boya atmaları ve paslanmaların üretim hatasından kaynaklandığı ve aracın gizli ayıplı olduğu, yargılama sırasında da alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Davacı süresi içinde davalılara ayıp ihbarında bulunarak, aracın yenisiyle değiştirilmesini istemiş, sonuç alamayınca ... bu davayı açmıştır....
-TL maddi tazminat ve 15.000,00- TL manevi tazminat olmak üzere toplam 15.200,00.-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dava, davalı belediyenin aleyhine, çalışma yapılan ve henüz tamamlanmamış olan yolun kapalı olduğuna dair levha, uyarıcı işaret vs koymadığı iddiasına dayalı olarak yani kamu hizmeti kusuruna dayanılarak açılmıştır. Hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu'nun 2.maddesi uyarınca idari yargı yerinde açılması gerekir. Bu nedenle davalı ......
İş Mahkemesinde 2014/15 Esas sayılı dosya ile işçilik alacaklarından kaynaklanan dava açıldığını, davalı tarafça açılan bu davanın dava dilekçesinde ise bizzat davacının şahsını hedef alan ve itibarını zedeleyici sözler sarf ettiği, bu sözler nedeniyle davacının manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek manevi tazminata karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, manevi tazminata neden olarak ileri sürülen olayların taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleştiği, dolayısıyla taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığı ve taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi ve iş ilişkisinden bağımsız, haksız fiil iddiasına dayalı olarak açılmış bir tazminat davası olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 17....
A.Ş Danatte aleyhine 09/02/2009 gününde verilen dilekçe ile ayıplı gıda ürünü nedeniyle yaşanan gıda zehirlenmesi iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/01/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 01/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. İş Mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklanmadığı ve haksız fiil iddiasına dayalı davanın Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirileceğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet akdinden ve iş ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 1/II. maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça davalıdan satın aldığı oturma grubunun ayaklarından birinin diğerlerinden kısa olduğu, bu nedenle ------ ayıplı olduğu iddiasıyla oturma grubunun ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmadığı takdirde bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Dava; ticari nitelikli satım sözleşmesinde satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Satılan------ ayıplı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından bütün ayakların yüksekliklerinin eşit olduğu, ancak oturma grubunun --- kısmının ortasının arka tarafının aşağıya doğru ------ kadar yamuk olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır....
talep edebileceği , her ne kadar dava dilekçesi ile "sonraki süreçte ödenecek bedel olmak üzere 1.000,00 TL" talep edilmiş ise de talebin mükerrer olması nedeniyle bu talebin reddi gerektiği, davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak; davaya konu ayıplı ifa nedeniyle davacı asilin Küçükçekmece 13....
tazminat ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, akde aykırılığın tek başına manevi tazminat gerektirmediğini, Yargıtay 3....