Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava değer kaybı araç mahrumiyeti ve manevi tazminat talebi ile açılmış olup davacının dava dilekçesinde ayıplı ve eksik ifadan kaynaklanan maddi tazminat talebi olmadığından ıslah dilekçesi ile dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde dava dilekçesi ile talep edilmeyen onarım bedeli hakkında da karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara verilmesine 8.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, dava değer kaybı araç mahrumiyeti ve manevi tazminat talebi ile açılmış olup davacının dava dilekçesinde ayıplı ve eksik ifadan kaynaklanan maddi tazminat talebi olmadığından ıslah dilekçesi ile dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde dava dilekçesi ile talep edilmeyen onarım bedeli hakkında da karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara verilmesine 8.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      değerinin bulunduğunu, ancak kuru temizleme işlemi sonrası gelinlikte ciddi anlamda renk kaybı oluştuğunu ve gelinliğin tadil edilemeyecek şekilde zarar gördüğünü belirterek, ayıplı hizmet nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya ödenen bedelin iadesi ve gelinliğe ödenen ücretin karşılanması ve manevi tazminat olarak 5.000,00 TL ödenmesi, dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ayıp ihbarı yapılmayan ancak ayıplı olduğu belirlenen emtiadan ötürüdür. Bu nedenlerle maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminata ilişkin olarak davacının kişilik haklarına ilişkin bir saldırının olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        davalı tarafından servis formunun sonradan tek taraflı düzenleme çabası içine girildiğini bunun da ürünün ayıplı olduğunu gösterdiğini, ayıplı ürünün iade alınması ve ayıplı maldan doğan zararlann tazmin edilmesi için davalıya Ankara 63.Noterliği'nin 09/11/2016 tarihli ve .... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 3 iş günü sure verildiğini, davalının söz konusu ürünün ayıplı olduğunu kabul ederek ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ürünü iade aldığını, ürünün iade alınmasına müteakip davalı tarafından iade alınan ürünün bedeli de düşülmek suretiyle yapılan cari hesap sonucunda davalı yanın müvekkiline 126.945,78 TL borçlu durumda kaldığını ve bu bedele ilişkin müvekkiline çek ile ödeme yaptığını ancak davalının müvekkilinin ayıplı ürün sebebiyle doğan maddi ve manevi zararlarını karşılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 15/11/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin eksik ve ayıplı olarak yerine getirilmesi nedeniyle doğan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olup, mahkemece davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

            birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              bağlı hakları nedeniyle sorumluluğu bulunmadığından, yetkili servise yöneltilen tüm talepler yönünden dava reddedilmiş, Ayrıca davacının manevi tazminat talebinin yasada belirtilen şartlarının gerçekleşmemiş olması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

              KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/111) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmış ancak hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır. Davalı ile ilişkide olan 3. kişinin durumuna gelince; manevi tazminatın "tekliği ve bölünmezliği" ilkesi gereğince bu zararını "sadakat" yükümlülüğü olan eşinden istemeyen, istemeyi ihmal eden davacı elbetteki 3. kişiye yönelemez....

                Diğer yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda önceki Medeni Kanunundan farklı olarak, soybağına ilişkin taleplerle birlikte “manevi tazminat” düzenlenmiş olmadığından; davacının manevi tazminat talebi babalık tespiti talebinin fer’i (bağlı) talebi olarak kabul edilemez ve genel hükümlere (Türk Borçlar Kanunu md.58) dayalı bağımsız ve nispi harca tabi bir talep olarak değerlendirilmesi gerekir. Manevi tazminat talebine ilişkin alınması gerekli nispi peşin harç tamamlatılmamıştır. Diğer yandan, davacının peşin harcını yatırdığı eşya/ziynet alacağı talebi de mevcuttur. Taraflar arasında yasal bir evlilik bağı bulunmadığından; talebe konu eşya/ziynetler Türk Medeni Kanunun 220. maddesi anlamında eşler yönünden “kişisel mal” niteliğinde de değildir. Bunların da; genel hükümlere (Eşya hukukuna) dayalı olarak talep edilmesi gerekir. Mahkemece gerek manevi tazminat, gerekse eşya/ziynet alacağı hakkında bir karar verilmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu