Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." Hükümleri yer almaktadır. Somut olayda, her ne kadar mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dava konusu olan internet hizmetini ... A.Ş. ile ... A.Ş'nin birbirlerine bağlı olarak sunuyor olmaları, ... A.Ş.'...

    İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı 13/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; dava dilekçesindeki iddialarını yineleyerek araçtaki arıza sebebiyle servise gidip gelmek zorunda kaldığını, servisin uzaklığı ve icra ettiği avukatlık mesleği sebebiyle ayırdığı zamanın süreside gözetildiğinde manevi olarak zarar gördüğünü, manevi tazminat koşullarının oluştuğunu, manevi tazminat talebinin reddi sebebiyle davalı lehine tüketici mahkemesi olması sebebiyle 2.040,00 TL vekalet ücreti takdiri yerine 4.080,00 TL vekalet ücreti takdir edildiğini, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden de takdir edilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, üretici firmanın davaya dahil ettirilmesi yönündeki talepleri değerlendirilmeden karar verildiğini, aynı sorun sebebiyle üçten fazla arızanın giderilmesi için üretici firmaya başvuru yaptığını, bu yüzden ayıpsız misli ile değişim yapılması gerekirken talebi olmamasına rağmen yazılı şekilde karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına...

    Davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut lehe bilirkişi raporuna karşı aleyhe hüküm kurulduğu, müvekkilin hizmet sunan olmayıp kendisine yöneltilen davanın husumetten reddi gerektiği, davacının özel hastanede tedavi görmesi sebebiyle maddi zararının fahiş olup, ancak devlet hastanesine başvurması halinde tahsil edilecek tedavi giderinin maddi tazminat bedeli olarak talep edilebileceğini savunarak kararın kaldırılmasını ve müvekkile yöneltilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, 6502 sayalı yasanın 13.maddesinde düzenlenen ayıplı hizmet , aynı yasanın 15.maddesinde düzenlenen seçimlik hakların kullanılması, 6098 sayılı TBK nın 502 vd maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmesi ve yine aynı yasanın 49 ve 56.maddelerinde düzenlenen maddi ve manevi tazminat istemlerine yöneliktir....

    Mahkemece, manevi tazminat yönündeki talep reddedilerek, bilirkişi raporunda belirlenen maddi tazminat isteminin ayıp oranında indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı yasada seçimlik haklar belirtilmiştir. Bu kapsamda davacının talebi ayıplı ürün nedeniyle uğramış olduğu maddi zarar ve manevi zararın giderilmesi husunundadır. Alınan bilirkişi raporunda, zarar miktarının 650,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Manevi tazminat istemine yönelik yapılan incelemede, davacının ayıplı ürün sebebiyle kişilik haklarının ne şekilde zarara uğradığı ispat edilemediğinden bu yöndeki istinaf başvurusunun da reddi gerekmiştir....

    Bu halde dava tarihi itibariyle davacı Mahmet Tora'nın zarar gören evde herhangi bir mülkiyeti bulunmadığı gibi evin kullanımının da diğer davacı tarafta olması nedeniyle maddi tazminata ilişkin aktif husumet ehliyeti bulunmamakta, manevi tazminat yönünden ise yine yansıma yoluylada dahi ispatlanmayıp koşulları oluşmayan manevi tazminat istemi yerinde olmadığından davacının bu yöne ilişkin istinaf nedenleri yerinde değildir. Dava konusu olayda, davalılar tarafından sunulan ayıplı hizmet nedeniyle evlerinde çıkan yangın sunucunda davacıların evleri, eşyaları, ahır ve samanlıklarının yandığı, bu nedenle moral bozukluğu ve üzüntü yaşadıkları göz önünde tutulduğunda, dava konusu olayda davacıların şahsi menfaatlerinin ihlal edildiği dolayısıyla manevi bir zararın gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

    Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının ibra konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir....

    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Eldeki dava; davalı tabur komutanı binbaşı ...’nın ...nda uzman çavuş olarak görev yapan davacıya görev sırasında görev gerekçesiyle hakaret ettiği iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı, kamu görevinin icrası sırasında yürüttüğü görev kapsamında yaptığı eylem nedeniyle dava edildiğine göre, Anayasa'nın 129/5 maddesi uyarınca kamu görevlisi durumundaki davalıya husumet yöneltilemez....

      a karşı açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının eğlenmek amacıyla gittiği ve davalılarca işletilen ve güvenliği sağlanan mekanda uğradığı saldırı sonucu yaralanmasında davalıların hizmet kusuru olduğu iddiasına dayalı olarak açılan maddi-manevi tazminat davası olup, uyuşmazlığın niteliği itibariyle davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, aynı yasanın 23.maddesi gözetilerek davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 01.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir....

          Somut olayda; dava, lazer epilasyonu nedeniyle ayıplı hizmetten kaynaklanan maadi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1- Dava dilekçesinde maddi tazminat yönünde harca esas değer 1.000,00(500+500 TL) TL gösterilmiştir. Davacı, maddi tazminat yönünden dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmamıştır. Bu durumda maddi tazminat talebi yönünden dava kesinlik sınırının altında olup, istinaf isteminin bu talep yönünden kesinlik nedeniyle reddi gerekir....

          UYAP Entegrasyonu