Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, orjinal boyadan sonra tekrar boyanan aracın sıfır (0) km.araç olarak satıldığı iddiasına dayalı satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, araçta ayıp bulunmadığını, B.K.nun 202/2.hükmüne göre hakimin satış bedelinden tenzile karar vermesinin hakkaniyete uygun olacağını, boyanın ayıplı olması halinde bu durumun aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini gerektirmeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 27.09.2012 gün ve 2009/138-2012/368 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı mal ve hizmete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece de bu şekilde vasıflandırılmıştır. Taraflar arasında zarara neden olan ve ayıplı olduğu ileri sürülen klimanın yapımı onarımı gibi eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Davalı satıcı, davacılar da alıcıdır. Her iki taraf da ticari şirket ve tacirdir. Bu haliyle uyuşmazlık tacirler arasında satışa konu olan klimanın ayıplı olmasından doğan maddi zararın giderilmesine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi'nin görev alanında kalmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Yüksek 19....

      Dava konusu uyuşmazlık, davalı tarafından üretilen offset pabucu ve offset zırh çubuğu malzemelerinin sözleşmeye uygun nitelikte olmadığı iddiasına dayalı asıl iş sahibi idare tarafından davacı yüklenicinin hakedişinden kesilen nefaset bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktasındadır....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kendisine değeri düşük daire verilmesi iddiasına dayalı tazminat talebi ile ilgili olarak; sözleşmede arsa sahiplerine 18 adet daire verileceğinin ve hangi dairenin kime verileceğinin arsa sahiplerinin anlaşması ya da kur'a ile belirleneceğinin kararlaştırıldığı, bu konuda davalı yüklenicinin bir dahlinin bulunmadığı, sözleşme dışında fazla yapılan dairelerden pay verilmesi talebine ilişkin olarak; sözleşmede her arsa sahibine 150'şer m² daire verileceğinin, bunun dışında fazladan yapılan dairelerde hak talep etmeyeceklerinin belirtildiği, eksik ve ayıplı iş bedelinin 1.150,00 TL. olduğu, daireye fiilen 14.07.2005 tarihinde oturulduğu, yapı kullanma izin belgesinin 21.03.2005 tarihinde alındığı ve teslimin 20.06.2008 tarihinde gerçekleştiği, davacı fiilen oturulan tarih ile teslim tarihi arasında tahakkuk eden 4.950,00 TL. aidat ve yakıt bedelini site yönetimine ödediği sözleşmeye göre dairenin...

          Her ne kadar davacı vekilince 18/12/2017 tarihli beyan dilekçesinin açıklamasında ve 07/05/2019 tarihinde manevi tazminat talebinde bulunulduğu belirtilmiş olsa da bu yönde usulüne göre yapılmış bir talep veya verilmiş bir ıslah dilekçesi bulunmaması, beyan dilekçesinin talep kısmında da bu hususun belirtilmemiş olması nedeniyle manevi tazminat yönünden hüküm kurulmadığı..." yönünde karar verildiği görülmüştür. İİK.'nun 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davaları takibe bağlı davalardır. Bu nedenle icra dosyası celp edilerek icra dosyasında davacının alacağına konu ettiği husus ve miktarların ve yapılan itirazın yargılama aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Dosyanın incelenmesinde, davaya konu edilen İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2017/25893 Esas sayılı dosyasında yer alan ödeme emrinde davacının 200.224,66 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 220.224,66 TL için ilamsız takip yapıldığı anlaşılmıştır. Aynı zamanda İKK.'...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava 13.900 TL ayıplı hizmet ve ifa nedeniyle davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine ilişkin tazminat davasıdır. İspat yükü davacıda olup davacı meydana gelen zararın davalının ayıplı hizmeti sonucunda gerçekleştiğini ispat etmelidir....

          Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır....

            Maddesi gereği davalı servis sağlayıcı tarafından verilen internet ve abonelik hizmetinin ayıplı olduğu, diğer davalının da gerekli araştırmayı yapmadan abonelik sözleşmesi düzenlendiği ve kullanıma açtığı, bu şekilde her iki davalının ayıplı hizmet nedeni ile birlikte sorumlu oldukları, davacının 6502 sayılı yasanın 14....

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayanan tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlığın 6502 sayılı TKHK ve 6098 sayılı TBK hükümleri uyarınca giderilmesi gerekmektedir. Olaya uygulanması gereken 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Ayıplı Hizmetler" ana başlığı altındaki; 13. maddesinde; "Ayıplı hizmet, (...) taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir....

            DELİLLER : Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, satıma konu fatura, 11/01/2017 tarihli belge, keşif bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı şirket temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında zemin döşemesinde kullanılan granit alım-satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu hususu tarafların kabulünde olup, ihtilaf davalı tarafından davacıya satılan malların ayıplı olup olmadığı ve davalının bir sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu