Bilirkişi raporunun, ayrıntılı, gerekçeli ve somut olaya uygun olduğu bu haliyle hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla mahkemece davacının sözleşmeden dönme yönündeki beyanı da dikkate alınarak davanın kabulü yönünde karar verilmesinde usul ve esas yönünden her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ne varki, 6502 sayılı yasanın 11. Maddesinde belirtilen sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı takdirde ürünün satıcaya iadesi yönünde karar verilmesi gerektiği gibi, seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflarında, satıcı tarafça karşılanacağının belirtilmesi gerekir. Mahkemece, teslime ait masraflar davalıya ait olmak üzere televizyonun davalıya iadesi yönünde herhangi bir ibareye yer verilmediği görülmüştür....
Uyuşmazlık satıma konu ATV ve motosikletlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır.Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK'nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK'nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir. Yine maddede alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı gösteriyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.İlk derece mahkemesince ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına ve bedelin iadesine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriği ve TBK'nın 227....
Davacı, gizli ayıp nedeniyle süresinde ayıp ihbarı yaptığına göre; ayıp nedeniyle davacı/alıcının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir....
Somut olayda; mahkemece dava konusu ürünler üzerinde yaptırılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda dava konusu ürünlerin imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun , ayıpların kullanım hatasından kaynaklanmadığının tespit edildiği kaldı ki 16/03/2019 tarihli teslim tutanağında da teslim edilen ürünlerdeki eksik ve ayıplı hususların yazıldığı anlaşılmakla; dava konusu ürünlerdeki ayıbın önemi ve mahiyeti de gözetildiğinde mahkemece davacı tüketicinin seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullanmakta haklı görülmesi ve satış bedelinin davacıya iadesi yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmış....
Maddesindeki "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesine istinaden reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacıya, ihbara ve kazanç kaybına ilişkin delillerini sunmak üzere süre ve imkan tanındıktan, gerek görüldüğü takdirde ticari defterlerin ibrazı sağlandıktan ve dorsenin üçüncü kişiye devri iddiası araştırıldıktan sonra, alanında yetkin bilirkişi heyetinden, dorsenin tamamen zayi olduğu iddia edilmediğinden imkan bulunduğu takdirde dorse üzerinde keşif icra edilmek suretiyle inceleme yapılarak ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, TBK'nın 225....
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E : Dava, hukuki ayıplı araç satışı nedeniyle geçici olarak davacının satın aldığı araca el konulmasından kaynaklanan araç mahrumiyet bedelinden oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava konusu aracın davacı tarafından davalıdan satın alındığı bedelinin ödendiği, araca ... C. Başsavcılığınca 08.12.2015 tarihinde el konulduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmalık aracın ayıplı olup olmadığı, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı kapsamındadır. Dava konusu olan 06 BP 5542 plakalı araç ... 2.Sulh Ceza hakimliğinin 2915/ 4661 Değ.İş sayılı dosyasından verilen el koyma kararına istinaden gümrüğe teslim edilmiş, sonradan yürürlüğe giren 6770 sy ile verilen imkan doğrultusunda ÖTV bedeli ödenerek 16.11.2017 tarihinde gümrükten iade alınmıştır. HMK nın 266....
Ancak davacı tercih hakkını onarım yönünde kullandığı için, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK 'nun 13/3 maddesi ile Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına dair Yönetmeliğin 14. maddesindeki bedel iadesi şartları oluşmamıştır. Davacı ancak onarım bedeli olan 3.365.84 YTL'nin tahsilini isteyebilir. Mahkemece araç bedelinin de tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...) gerekçesiyle davalılar yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, ayıplı malın iadesi ile ödenen bedel ve onarım bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalı T3 A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin konu kısmında (onarıma ilişkin) aynen ifa ve şimdilik (kısmen) 20,000TL tazminat talebinde bulunurken, sonuç ve istem kısmında ise (dava konusu) aracın değerinin ödenmesini (sözleşmeden dönme) veya aracın yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğini, onarıma (ayıplı hizmetten sorumluluk: eser sözleşmesi) ilişkin aynen ifa ile satışa (ayıplı maldan sorumluluk: satım sözleşmesi) ilişkin bedel iadesi (sözleşmeden dönme: 6502 s. K. 11/1- a) veya misliyle değişim (misliyle değişim: 6502 s....
Somut olayda, dava konusu araç üzerinde Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kurulu tarfından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu düzenlenen 31/10/2017 tarihli bilirkişi roporunda dava konusu araçta davacı tarafın bildirdiği arızaların devam etmediği, aracın yetkili servise başvuru sürecinde arızalı parçalarının değiştirilerek veya tamir edilerek problemlerin giderildiği, aracın mevcut haliyle ayıplı olmadığı tespit edilmiştir....
07/11/2019 havale tarihli dilekçesinde ise; 6502 Sayılı Yasaya göre seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiğini, satılanı geri vermeye hazır olduklarını ve davaya satış bedeli olan 76.485,50 TL üzerinden devam ettiklerini bildirmiştir....