Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın imalattan kaynaklı ayıplı olması nedeni ile Tüketici Mahkemesinde ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi istemi ile dava açtığını ve bu yönde lehine verilen hükmün kesinleşerek infazın gerçekleştiğini belirterek, ayıplı mal satışından dolayı çeşitli zararlara uğradığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik, araç yoksunluğundan dolayı 1.000,00 TL, kasko, trafik sigortası poliçe primleri ve üç adet motorlu taşıt pulu için ödediği bedellerden 1.000,00 TL ve kullandığı araç kredisi nedeniyle uğramış zarardan dolayı 1.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemişlerdir....

    Noterliği'nin 04/09/2020 tarih ve 15586 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalılardan aracın kusursuz misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde araca ödenen bedelin faizi ile birlikte müvekkili şirkete iadesi talebinde bulunulduğunu, ancak taleplerinin karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya dair her türlü talep, rücu ve dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile haklı davanın kabulü ile müvekkili şirketin satın aldığı aracın ücretsiz olarak aynı marka, model ve aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ...Ot....

      A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın 05/08/2015 tarihinde satın alındığını, işbu davanın ise 29/01/2018 tarihinde açıldığını, her şeyden önce zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu edilen sorunların garanti kapsamında giderildiğini, dava konusu araçta üretimden kaynaklı ayıbın kabulü anlamına gelmemek üzere, halihazırda onarım ile giderilmiş ve aracın kullanımına engel herhangi bir durum bulunmuyorken misli ile değişimi ya da bedel iadesinin menfaat dengesinin bozulmasına neden olacağını, davanın yasal düzenlemeye aykırı, 2018 model güncel bedelin iadesi talebinin kabul edilmeyeceğini, davacının aracın misli ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ile bedel iadesi şeklinde belirsiz talepte bulunduğunu, bu şekilde belirsiz olarak ileri sürülen taleplerin reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Edirne 1....

      müvekkilinin aracı25/04/2017 tarihinde 174.268,08 EURO' nun o dönemki karşılığı olan 680.900,24 TL karşılığında satın aldığını, aradan geçen dönemde ve günümüz döviz kurlarındaki olağanüstü artılarda dikkate alındığında, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının değilde bedel iadesine karar verilmesi durumunda müvekkilin iade alacağı para ile aracın benzerini dahi alamayacağını, takdir sayırı mahkemeye ait olmakla birlikte, öncelikle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususun değerlendirmeye alınması, hem müvekkilin, hem de davalı/satıcının menfaatine olacağı ifade edildiği, davacı vekili malın bedelinin iadesine karar verildiği durumlarda, faizin işlemeye başlayacağı tarih aracın satıcıya teslim edildiği tarih olarak baz alınması gerektiği ifade edildiği, tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmesini, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda müvekkil tarafından araç satışı için davalı tarafa ödenen 680.900,24 TL bedelin davalı...

      SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 2 nolu bentinde bulunan “Dava konusu.. plakalı ... marka 2009 model aracın ayıplı olduğunun tespiti ile ayıpsız yenisi ile değiştirilerek davalılar tarafından davacı tüketiciye teslim edilmesine,” cümlesinin çıkarılarak yerine “Dava konusu.... 2009 model aracın ayıplı olduğunun tespiti ile aracın takyidattan ari bir şekilde davalılara iadesi ve ayıpsız misli ile değiştirilerek davalılar tarafından davacı tüketiciye teslim edilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, 3 nolu bentin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak kararın düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 27/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, satıma konu ticari aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu, ayıpların gizli ayıp niteliğinde olmadığı, araçtaki ayıbın süresinde satıcıya bildirildiği, araç üzerindeki açık ayıpların aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini yahut araç bedelinin iadesini gerektirmediği, aracın satış anındaki değer kaybının aracın satış değerinin %15'i tutarında ( 8.096,57 TL ) olacağı, davacının talebi ürün değişimi olsa da "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince, davacı yararına, aracın satış anındaki değer kaybı bedelinin davalıdan tahsilinin uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, aracın yenisi ile değiştirilmesi talebinin reddine, 8.096,57 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece terditli olarak verilmiş olan kararın HMK'ya, ilgili diğer kanunlara ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu açıkça ortada olduğundan, istinaf incelemesi ile düzeltilerek, "Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi" talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım konusu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ise araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesi talebine ilişkindir....

          Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece terditli olarak verilmiş olan kararın HMK'ya, ilgili diğer kanunlara ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu açıkça ortada olduğundan, istinaf incelemesi ile düzeltilerek, "Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi" talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım konusu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ise araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesi talebine ilişkindir....

            Şti.den, diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın aldığını, dava açılmadan yaklaşık bir ay önce dava konusu aracın üzerinde bulunan boya kalınlıklarının olması gerekenden yüksek olduğunu öğrendiğini, bu halin araçta değer düşüklüğü yarattığını, dava konusu aracın bu şekilde boya bakımından ayıplı olarak kendisine teslim edildiğini ileri sürerek; gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile aynı marka sıfır kilometre araç bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13....

              şekilde artış göstermiş olduğundan burada davacı olarak tercih hakkını değiştirerek aracın misli ile değiştirilmesini talep etmiş olsalar da mahkemede tutanaklara geçmediğini, ihtarnamede de ya aracın parasını ya da misli ile değişmesini talep ettiklerini, olağanüstü durumlar neticesinde değişen durumlara göre ve malın ayıplı çıkması durumuna istinaden, müvekkili olarak dosya ıslah yapılana kadar ve kesinleşene kadar talep haklarında değişiklik yaparak aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesinin müvekkilin mağduriyetini bir nebze olsun gidereceğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              UYAP Entegrasyonu