Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

paslanmanın ise açık ayıp niteliğinde olduğu, boya eyleminin 4077 sayılı Yasa kapsamında ayıp niteliğinde olmadığı, bu hususun üründen beklenen faydayı ortadan kaldırmadığı gibi satışı halinde de değer kaybına neden olmadığı; belirtilmiş ve böylece her iki rapor arasında birbiriyle ve kendi içlerinde çelişki doğması nedeniyle bunların giderilmesi yönünde, alanlarında uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle araç üzerinde keşif ve inceleme de yapılarak aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıplı olup olmadığı hususlarının taraf ve yargı denetimine uygun şekilde belirlenmesi ayrıca kredi veren davalı ...' ın davacıya verdiği kredinin 4077 Sayılı Yasanın 10/5. madde ve fıkrası kapsamında bağlı kredi olup olmadığı yönünde taraf delilleri celbedilerek, belgeler üzerinde inceleme yapılıp, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı 2011 model aracının çeşitli yerlerinde boya kalınlıklarının farklı olması nedeniyle gizli ayıplı olduğunun 3. kişiye satışı sırasında ortaya çıktığını, bu nedenle aracı satamadığı gibi dolandırıcı durumuna düştüğünden büyük üzüntü yaşadığını iddia ederek, 3. kişiye satışın iptali dolayısıyla yapılan noter masraflarıyla, 5.000TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini ve davaya konu aracın yenisi ile değişimini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

      . - K A R A R - Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle semenin iadesi veya aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesi, garanti kapsamında alınan parça bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar ayrı ayrı, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, garanti kapsamında arızaların giderildiğini, üretimden kaynaklanan bir ayıbın söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE ULAŞILAN KANAAT: Dava, ayıplı araç satım sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun incelenebilir olduğu tespit edilmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;ması gereken hususların incelenmesinde; Talebin ayıplı araç satışı nedeniyle bedel indirimine ilişkin olduğu, mahkemece dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki meselenin halli için 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacıya ait aracın krank milinin kasnağının kırılması sonucu motorun sentesinden kaçması ile arızanın meydana geldiği, olayın meydana gelmesinde sürücü hatasının bulunmadığı ,üretim hatasından kaynaklandığı, davalının bu itibarla sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 4.720,74 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında .... Tüketici ile ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle tazmin istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davalının mesleki amaçla satış yapmadığı ve satıcı tanımına uymadığı, bu nedenle 6502 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözülmesi gereğine değinilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

            Davalı Belen Petrol Şirketi çalışanlarınca davacıya ayıplı hizmet verildiği kabul edilmekle birlikte diğer davalı Opet A.Ş.'nin bu hizmetten dolayı sorumlu olup olmadığının üzerinde durmakta fayda bulunmaktadır. "Ayıplı hizmet" başlıklı 6502 sayılı TKHK 13. Maddesi incelendiğinde; (1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. (2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır. " "Ayıplı hizmetten sorumluluk" başlıklı 6502 sayılı yasanın 14....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... Otom.San.Tic.A.Ş vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı ticari araç satışı nedeniyle satış bedelinin tenkisi ve bu nedenle oluşan 6.000 TL zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalılar ... Otomotiv San.Tic.A.Ş ve İsotlar Group Ltd.Şti. vekilleri davanın zamanaşımına uğradığını, araçta ayıp olmadığını ve husumetin müvekkillerine yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir....

              Mahkemece toplanan delillere göre, asıl davada, ayıplı olduğu gerekçesiyle çiftçiler tarafından iadesi yapılıp davacının deposunda bulunan mal bedeli toplamının 1.376,40 TL olduğu, davacının, dava açılmasından önce davacı tarafça davalıya iade edilen mallar nedeniyle toplam 2.355,75 TL, yine davacının deposunda bulunan ve iadesi gereken ayıplı mallar nedeniyle 538,00 TL kar kaybına uğradığı, davacının manevi tazminat talebinin ise haklı görülmediği, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 3 nolu bendinde, davacıya gönderilen ve henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin davalı tarafından geri alınarak bedelinin davacıya iadesinin talep edildiği, ancak dava dilekçesinde bu talep yönünden belirtilmiş bir rakam olmadığı gibi usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava da bulunmadığı, birleşen itirazın iptali davası yönünden ise, mal satışları ve ödemeler dikkate alındığında, davacı şirketin 5.231,36 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle...

                - K A R A R - Dava, ayıplı araç satışı konusundaki mahkeme kararının infazı sırasındaki gecikme nedeniyle ortaya çıktığı ileri sürülen zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacıların ayıplı aracı iade etmeden davalılardan faiz talep etmeleri mümkün olmadığından faizi aşan bir zarardan da söz edilemeyeceği, davacının ayıplı aracı zamanında iade etmeyerek kusurlu davrandığından kendi kusuruna dayanarak hak talep etmesinin hukuka uygun olmayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu