Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnal gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ile satım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalılar ayrı ayrı, davacıların TTK'nun 25/3.maddesi hükmü uyarınca süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, aracın 26.04.2010 tarihinde satın alındığı, davanın ise 23.12.2010 tarihinde açıldığı, bu haliyle 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır....

    Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmet hukukuna ilişkin davada İzmir 2. Tüketici ile Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sipariş edilen dolap ve şifonyerin istenilen vasıfta olmaması nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında dolap satışı konusunda anlaşma yapıldığı, dolabın sipariş üzerine yapıldığının anlaşıldığı bu hususun Borçlar Yasasının 355. maddesine göre Eser Sözleşmesi olduğu ve Tüketici Yasası kapsamında bulunmadığı, kaldı ki, Tüketici Hakem Heyeti tarafından konunun eser sözleşmesi olarak kabul edildiği anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyecek uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir....

      - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan 30.12.2010 tarihli fatura ile satın alınan 10.01.2011 tarihinde teslim edilen Renault Kangoo marka aracın arka kısmından ses gelmesi nedeniyle hemen satış sorumlusunun arandığını ve aracın yetkili servise 14.01.2011 tarihinde götürüldüğü, servisin 26.01.2011 tarihinde “aracın aşırı yüke maruz kalması nedeniyle ask ve amortisör bağlantısının koptuğunun” söylendiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilince gönderilen ayıplı araç satışının feshi ve bedelin iadesine yönelik 01.02.2011 tarihli ihtara cevap verilmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek ayıplı satışın iptaline, aracın iadesine, ödenen 33.354.10 TL.bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, müvekkili şirketin aracı kullanamadığı süre içinde uğradığı kazanç kaybı ile ticari faaliyetlerinin sekteye uğraması nedeniyle mahkemenin uygun göreceği bir maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        K A R A R Davacı davalıdan satın aldığı aracın sürekli arıza yaptığını ve arızanın giderilemediğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesi talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ile davacının bu satış sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araçta meydana gelen arızaların bedel iadesini gerektirecek şekilde gizli ayıplı olduğu kabul edilerek araç satış sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/11/2019 Tarih 2017/546 Esas, 2019/497 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK.'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Taraflar arasında; Kocaeli 7....

          KARAR Davacı, davalıya ait aracı noterde düzenlenen sözleşme ile satın alıp bedelini ödediğini, ancak araç üzerinde hacizler bulunduğunu, bunların satış sırasında söylenmediğini, ayrıca davalı tarafından üstlenildiği halde kaldırılmadığını bildirerek sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4.700 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm,davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece satışa konu aracın trafik kaydında bulunan haciz şerhleri nedeniyle sözleşmenin feshi ile satış bedelinin iadesine karar verilmiş ise de, dava konusu aracın iadesine karar verilmemiştir....

            Bu itibarla önce vazgeçilen sonra devam ettirilen sözleşme kaynaklı alacak yönünden asıl sözleşmenin noterden olduğu, davaya konu olarak ayıplı satış nedeniyle aracın iadesi ve bedelin iadesi şeklinde dava ile sonuçlandığı, trafik kaydı terkin edilmeden davalı tarafça tekrar satın alınmasına ilişkin adi protokol düzenlendiği ve bu protokolün korkutularak yapıldığı ve davacının tam alacağının ödenmediği şeklindeki iddianın aslında geçersiz sözleşmeden kaynaklı sebepsiz zenginleşmeye dair alacak iddiasına dayandığı kabul edildiğinde mahkemenin yetkisizlik kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı otomobilin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 30.11.2005 tarihinde davalı şirkette ... ... marka "0" km araç satın aldığını, kısa sürede aracın sürekli arızalandığını, aracın beyninin, yol bilgisayarının değiştirildiğini, aracın içine su aldığını, iki kez yolda kaldığını, değişmeyen parçası kalmamasına rağmen şikayetlerinin aynen devam ettiğini ileri sürerek ayıplı aracın değiştirilmesine, bu olmaz ise satış bedelinin iadesine, bu da mümkün olmaz ise bedel indirimine karar verilmesini istemiştir. Davalı, aracın satıcısı olduğunu, imalat hatasından sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

              den 191.000 TL bedelle satın aldığını, 20.000TL peşin ödediğini, kalan kısmın taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, aracın sürekli arızalanması nedeniyle beklenen faydanın sağlanamadığını, aracın gizli ayıplı olduğunu, aracın üretici firması ile satış bayii olan ...'in birlikte sorumlu olduklarını belirterek;satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı mal için ödenen 20.000 TL'nin hakkın doğum tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile tahsilini, aracın yaptığı arızalar nedeniyle uğranılan zarara karşılık şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                Mahkemece, davacının aracın davalılara iadesi ile satış bedelinin tahsiline yönelik talebinin reddine, dava konusu araçtaki ayıp nedeniyle ortaya çıkan ve bilirkişiler tarafından hesaplanan 750,00-TL değer kaybı ve boya giderinin satış bedelinden tenzili ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı tarafından, ... Otomotiv Ltd. Şti. den satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası ve araçta yer alan diğer hatalar nedeniyle aracın davalılara iadesi ile satış bedelinin tahsiline olmadığı takdirde ayıp nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının bedelinin tahsili için eldeki dava açılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu