WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasındaki ön ödemeli konut satış sözleşmesi nedeni ile davalı şirkete ödenen bedelin iadesi ve sözleşmenin feshi istemidir. Asıl dosyadan tefrik edilerek ele alınan talep hakkında usulden red kararı verilmiş, kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Dosyada mevcut sözleşmelere göre davacı, kendi adına bağımsız bölümü dava dışı firmadan satın almış olup taşınmazların yurtdışında olması nedeniyle davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı, yatırım amacıyla hareket ettiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; satış sözleşmesi tüketici işlemi olmadığından ihtilafa bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. İlk Derece Mahkemesince, Asliye Hukuk Mahkemesi'ne HMK 114. Maddesi gereğince öncelikli incelenmesi gereken görev dava şartı yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır....

"İçtihat Metni" Mahkemes :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplınedeniyle ödenen bedelin iadesi talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir....

    Davacı taraf sözleşmenin 18.maddesi kapsamında üretim ve imalattan kaynaklı ayıp nedeniyle tüketiciye ödediği bedelin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise aynı sözleşmenin 6.maddesi nedeniyle davacının ayıplı mala ilişkin olarak tüketicilere ödeyeceği bedellerden sorumlu olmayacağını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mamak İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararı incelendiğinde, dava dışı tüketiciye satılan ürünün garanti süresi içerisinde birden çok kez servise gitmiş olması sebebi ile seçimlik hak kullanılarak bedel iadesi talep edildiğinden talebin kabulüne, ürün bedelinin davacı şirket tarafından tüketiciye ödenmesine karar verildiği görülmüştür. Bila tarihli sözleşmenin 6.maddesinin son cümlesi, "......

      UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı tarafından aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi isteminde bulunulmuş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda aracın ayıplı olmadığı ancak davacı tarafından davalıya ödenen 3.400,20 TL'nin aracın garanti kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın bu miktar yönünden kısmen kabulüne, araç bedelinin iadesi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, lisans ve danışmanlık sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmeyen davalılardan ayıplı mal nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın, davaya konu işin yazılım firmasının verdiği hizmetin ayıplı çıkmasından kaynaklanan, haksız alınan yazılım desteği tutarının istenmesi davası olduğu, "yazılım işinin "ise 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1. maddesinde tanımlaması yapılan "eser" olarak yorumlandığı ve aynı Kanunun 76. maddesi uyarıncada, dava konusunun ne olduğuna bakılmaksızın ayıplı olup olmadığının değerlendirilmesi işinin ihtisas mahkemesi olan Fikrî ve Sinaî Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        KARAR Davacı, davalıya ait aracı 17.10.2012 tarihinde 19.500,00 TL bedelle satın aldığını, aracı satmak istediğinde yaptığı araştırma neticesinde aracın kilometresiyle oynandığını tespit ettiğini, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ödemiş olduğu araç bedelinin davalıdan tahsiline veya aracın gerçek bedeli ile arasındaki 5.500,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 5.500,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı araç nedeniyle ödenen bedelin iadesi veyahut aracın gerçek bedeli ile satış bedeli arasındaki farkın tahsili istemine ilişkindir....

          olduğu, sözleşmenin feshi neticesinde tarafların karşılıklı olarak aldıklarını vermesi gerektiği bu itibarla tapu iptal ve tescilin gerektiği, söz konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshi koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın da ......

            Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre dava konusu arızanın onarım tarihinin iki yıllık garanti süresi içinde olduğu, direksiyon kutusu lastik körüklerinin işlevsiz kalması sonucu direksiyon kutusu ekserel dişli milin yoğun paslanmaya maruz kalmasında hatalı araç kullanımının etkisi ve ilgisi olmayacağı, işlevsizlik ve arızanın tamamen lastik körüklerin yenilenmesinin servis tarafından zamanında yenine getirilmemiş olmasından kaynaklandığı, direksiyonda boşluğa sebebiyet veren arızanın seyir kontrolünü olumsuz etkilemesi sebebiyle önemli olduğu, arızanın kullanıma bağlı olmayıp, ayıplı hizmete dayalı olarak ortaya çıktığı, ödenen bedelin 3.984,47 TL’lik kısmının söz konusu arızaya ilişkin olduğu, bu ücretin davacıdan alınmasının yersiz olup ödenen bedelin iadesi gerektiği, davalıların 12/07/2013 tarihinde ihtarla temerrüde düşürüldükleri alacağın likit bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz...

              Davalı taraf cevap dilekçesinde ; Görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, ödenen bedelin organizasyon ücreti olduğunu, sözleşmenin ilgili maddesine göre organizasyon bedelinin karşı tarafa iade edilemeyeceğini, bu maddenin haksız şart olarak kabul edilemeyeceğini, davacının tacir olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Dava sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir Dava dışı Kenan Duman tarafından tüketici hakem heyetine başvurulmuş davacı şirket tarafından da hakem heyeti tarafından verilen karar sonrası eldeki dava açılmıştır. Hakem heyetince sözleşmenin eldeki dosyanın davacısı şirket tarafından imzalandığı uyuşmazlığın ticari davaya konu olabileceği gerekçesiyle görev yönünden talebi reddetmiştir. Davacı şirket sözleşmenin feshi ve ödenen organizasyon bedellerinin iadesini istemiştir. Hakem heyeti ve kurulu uyuşmazlık bedeli 1,00 TL olup hakem heyetine başvurucu Kenan Duman'dır....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan 30.12.2010 tarihli fatura ile satın alınan 10.01.2011 tarihinde teslim edilen Renault Kangoo marka aracın arka kısmından ses gelmesi nedeniyle hemen satış sorumlusunun arandığını ve aracın yetkili servise 14.01.2011 tarihinde götürüldüğü, servisin 26.01.2011 tarihinde “aracın aşırı yüke maruz kalması nedeniyle ask ve amortisör bağlantısının koptuğunun” söylendiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilince gönderilen ayıplı araç satışının feshi ve bedelin iadesine yönelik 01.02.2011 tarihli ihtara cevap verilmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek ayıplı satışın iptaline, aracın iadesine, ödenen 33.354.10 TL.bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, müvekkili şirketin aracı kullanamadığı süre içinde uğradığı kazanç kaybı ile ticari faaliyetlerinin sekteye uğraması nedeniyle mahkemenin uygun göreceği bir maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu