Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının İstinaf Başvurusunun İncelenmesinde; Davacı dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değişimini, olmadığı takdirde bedelde indirim yapılmasını talep etmiş, aynı talebi 19/02/2021 tarihli karar duruşmasında da dile getirmiştir. 20/10/2020 tarihli duruşmada ise misli ile değişim talebinde bulunmuştur. İstinaf dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davacı seçimlik hakkını aracın misli ile değişimi yönünde ortaya koymuştur. Yukarıda, davalının istinaf başvurusu ile ilgili (II) numaralı paragrafta belirtildiği üzere dava konusu araç ayıplıdır. Gerek yapılan değerlendirmede gerekse hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere bu ayıbın tekrarlaması kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda tüketicinin ayıplı bir aracı kullanmaya zorlanması beklenmeyeceği gibi aracın ayıpsız misli ile değişim talebi de hakkın kötüye kullanılmasına vücut vermez....

Davalı Doğuş Otomotiv vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri : Aracın ayıplı olmadığını, dava konusu araç üzerindeki boya, orijinal boya olup kalınlıkları da standart sınırlar içerisinde, standart sınırlarda kalan ve orijinal olan boyadan dolayı aracın ayıplı olduğundan söz edilemeyeceğini, ayıplı olmayan bir araç için misli ile değişim kararı verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, boyanın ayıplı olması misli ile değişim gerektirmeyeceğini, misli ile değişim kararı haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi, M.K. 2’de belirtilen iyiniyet kurallarına da aykırı olduğunu, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakınca, alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, davacının aracı kullandığı süre için kullanım bedeli hesaplaması ve semen tenzili...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 25.08.2017 tarihinde 63.000 TL bedelle Dacia Yeni Sandero Stepway 1.5 dci 90 bg marka ve modelde araç satın aldığını, araçta boya ve değişen olmaması ve görünürde hiç bir sorununun bulunmaması nedeniyle satın aldığını, araca ek paketler nedeniyle 2.250 TL daha ödeme yapıldığı, zaman içerisinde araçta ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle davalıya noter aracılığı ile ihtar çekilerek aracın misli ile değişimini talep ettiklerini ancak olumlu dönüş yapılmadığından aracın gizli ayıplı olması nedeniyle misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde güncel piyasa değerinin ve ihtar masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesini talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

    GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim ya da bedel iadesi isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının 29.04.2016 tarihinde dava konusu aracı 62.716.00 TL bedelle davalı Erel Otomotiv'den satın aldığı, araçtaki şanzıman ve balata arızası nedeniyle "misli ile değişim ya da bedel iadesi isteğiyle" eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu araçta imalattan kaynaklı ayıp olup olmadığının 6502 sayılı Yasa kapsamında açıklığa kavuşturulması gerekir. 6502 sayılı TKHK'nun 8....

    A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu aracın ayıplı olmadığını, davacı yanın ücretsiz onarım hakkını kullandığını, ayıpsız misli ile değişim şartlarının oluşmadığını, keşif esnasında ayıbın devam edip etmediğinin saptanamadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı, davalıların satıcısı ve ithalatçısı oldukları aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim ve tazminat talebinde bulunmuştur. Dosya içinde mevcut 14/11/2018 tarihli faturanın incelenmesinde, dava konusu aracın, davacı tarafından, davalı T4 San. A.Ş.'den, 173.827,20- TL bedel karşılığında satın alındığı anlaşılmış olup, taraflar arasında satışa, bedele, bedelin ödendiğine ve diğer davalının dava konusu aracın ithalatçısı olduğuna ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 121. ve 318. maddeleri uyarınca davacının delillerini davalıya tebliğ etmekle yükümlü olduğunu, hal böyleyken, davacının dilekçesinde delil olarak gösterdiği belgelerin tebliğ edilmediğini, bu kapsamda savunma haklarının ihlal edildiği izahtan vareste olduğunu, araçta var olan arızaların davacının garanti kapsamında ücretsiz onarım hakkını kullanması ile giderilmiş olup, davacının halihazırda aracı sorunsuz olarak kullanmakta olduğunu, dolayısıyla aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi hukuka aykırı olduğunu, Aracın ayıplı olduğunu kabul anlamına gelmemek üzere davacının, ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilemeyeceğini, zira tüketicinin seçimlik hakkını “orantısız” şekilde kullanması yerleşik Yargıtay kararları ile sabit olduğu üzere kabul edilemeyeceğini, Ayıba yönelik itirazlarımız baki kalmak kaydıyla, davaya konu araç üzerinde haciz şerhleri olup olmadığının araştırılması gerektiğini, zira...

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davaya konu aracın ayıplı olması nedeniyle misli ile değiştirilmesi ve araç kiralama bedelinin tahsiline ilişkindir. 2....

      Maddesi '' Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.'' düzenlemesine göre de misli ile değişim talebinin orantısızlık teşkil edeceği, bu nedenlerle davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin yerine olmak üzere 6100 Sayılı Kanunda düzenlenen terditli istemden farklı olarak özel düzenleme olan 6502 Sayılı Kanunun 11....

      Araçtaki imalattan kaynaklı arızanın giderilememiş olduğu, tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacının seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış bulunduğu da dikkate alındığında aracın misli ile değişim koşulları oluşmuştur. Hal böyle olunca; bilirkişi raporlarıyla imalat hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu anlaşılan aracın, davacının elindeyken geçirdiği kaza nedeniyle oluşacak değer kaybının davalılara ödenmesi şartıyla misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle karar bozulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu