Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili 25/08/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, yasal süre içerisinde ihbarda bulunulmadığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, arızanın nedeni ve nasıl giderileceğinin dahi tespit edilmeden ayıplı olduğu sonucuna varıldığını, araç üzerinden teknik ve bilimsel olarak araştırma yapılmadığını, kaldı ki bilirkişi raporunda dava tarihine kadar olan arızaların servis tarafından garanti kapsamında giderildiğinin belirtildiğini, arıza komple motor değişimi ile giderilmiş olduğundan misli ile değişim kararının hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketici tarafından açılan ayıplı araç satışı iddiasına dayalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talepli davadır....

Davacının davalı tarafından satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı, seçimlik hakkını ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde kullanmıştır. Aracın satın alınmasından sonra davacı kullanımındayken dava konusu aracın 03.02.2011 tarihinde maddi hasarlı kazaya karıştığı ve araçta hasar oluştuğu davalı tarafça iddia edilmiştir. Ne var ki Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmamış, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilirken, araçtaki değer kaybı nazara alınmamıştır. Bu itibarla, araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı, konusunda uzman bilirkişi tarafından saptanmalı ve bu değer kaybının, davacıdan tahsiline karar verilmelidir....

    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın arızalar nedeniyle üç kez yetkili servise götürülerek gerekli bakım ve onarımın yapıldığı, tespit edilen arızalardaki parçaların bedelsiz olarak değiştirildiği, bu değişimlerden sonra aracın tekrar aynı arızayı keşif gününe kadar yapmadığının servis kayıtlarından da anlaşıldığı, değiştirilen sistemin aracın tümden ayıplı olmasını gerektiren arızalardan olmadığını ve arızanın da tekrar etmediği tesbit edildiğinden aracın tümden ayıplı sayılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Mahkemece, aracın davacıya teslim edildiği 1.5.2003 tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 4. maddesinde belirtilen ayıplı mal satışı nedeniyle satıcı ve üretici/ithalatçıya karşı açılmış malın değiştirilmesi veya satış bedelinin tahsiline ilişkindir. Anılan yasanın 4/4 maddesinde, “bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye karşı teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabidir” denildikten sonra, “ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2007/3722-7877 zamanaşımı süresinden yararlanılamaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır....

        Plakalı aracının yağ eksiltme sorunu nedeniyle her 5.000 km'de servise gittiğini, bir yıl içerisinde 8 kez aynı arızanın oluştuğunu, aracın tüm servis işlemlerinin davalı ... ... Tic. Ltd. Şti.'de yapıldığını, araçta üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğunu, Antalya ... Hukuk Mahkemesi'nin ... D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, alınan bilirkişi raporunda aracın bu hali ile gizli ayıplı nitelikte olduğu kanaatine varıldığını belirterek dava konusu aracın motorunun yenisi ile değiştirilmesine, ayıplı motorun davalılara iadesine, bu talepleri kabul görmez ise dava tarihindeki yeni motor bedeli olarak ... TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılarda alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ... tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava konusu aracın motorunun yenisi ile değiştirilerek ayıplı motorun davalılara iadesine, Mahkemece bu talep kabul görmez ise dava tarihindeki yeni motor bedeli olarak .......

          Mahkemece davanın kabulü ile ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı .... den satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelinin tahsili için eldeki dava açılmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki boya hatasının üretimden kaynaklandığı tesbit edilmiştir. Ne var ki araca ilişkin tramer kaydında aracın davacı elinde iken davadan önce ve sonra dört kere maddi hasarlı azaya karıştığı bildirilmiştir....

            Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim ve ayıp sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararların giderilmesi istemlidir. Davacı vekili; dava konusu aracın davalı firmanın bayisinden 28/06/2016 tarihinde satın alındığını, ancak sonradan defalarca aracın turbo arızası verdiğini, söz konusu arızanın yetkili servis nezdinde onarımları sağlanmakla birlikte giderilemediğini, aracın bu hali ile gizli ayıplı olduğunu iddia ederek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, arızanın giderilmesi için yetkili servise götürülmesinden kaynaklı yakıt masrafları, seçimlik hakkın kullanılmasına ilişkin noter masrafı ile ihtarname yazım avukatlık ücretine karşılık 1.000,00 TL maddi tazminat, manevi zarara karşılık da 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu araçta ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            de kabul ettiğini; bu süreçte aracın 5- 6 ay süre ile serviste hareketsiz kaldığını; aracın uzun süre hareketsiz kalmasından kaynaklı lastik bilyeleri ve motor aksamındaki hareketli mekanizmalarından ses gelmeye başladığını; ancak bu durumun servis tarafından üstlenilmediğini; davacının 2015 yılı revizyon bakımı sonrası sorunların tekrarlanması, 2017 yılı servis sonrası aynı arızanın tekrar etmesi, 2017 yılı motor değişimi teklifi ve 2018 yılı aynı arıza sonrası aracın yenisi ile değiştirilmesi yönünde (4) kez talepte bulunulduğunu; ancak bu talebin şirket tarafından çeşitli ikna çabaları ile geri çevrildiğini ve hatta davacıdan (2) defa da parça ücreti talep edildiğini; davalıların davacıya sattıkları aracın ayıplı mal olduğunu ve gizli bir ayıp olduğunu; tüm bu nedenlerle ayıplı çıkan aracın misli yenisi ile değiştirilerek iadesini, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Noterliğinin 12/04/2017 tarih ve 7243 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirkete aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin 20/04/2017 tarihinde davalı yüce motorlu araçlara tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir karşı cevap verilmediğini, müvekkilinin araçtan sürekli olarak faydalanamadığını, dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle dava açma hasıl olduğunu, bu nedenle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, mümkün olmaması halinde araç bedelinin satın alma tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. DAVALI YÜCE MOTORLU ARAÇLAR SAN....

            Noterliği marifetiyle diğer davalıya da ihtarname çekilmesine rağmen cevap alınamadığını, aracın kullanıldığı dönemde servis başvuruları olduğunu, Maslak A.Ş. tarafından titreme sorunu giderilmiş ise de şanzıman ısınması sorununun giderilmediğini, en son 13/01/2018 tarihinde aynı sorunla ilgili yine gereğinin yapılmadığını bu arızalar nedeniyle ulaşımda pek çok sorun yaşadıklarını, bahsi geçen aracın tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi eksiklikler içermesi nedeniyle ayıplı mal niteliğinde olduğunu, ücretsiz onarım yönündeki 5 yıllık taahhüdün devam ettiğini, kiralanan araç için ödenen tutarların olduğunu, bu nedenle dava konusu edilen aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, aracın yenisinin bulunmaması halinde tespit edilecek değerin fatura değerinden az olamayacağının belirlenmesinin ve ödenen 3.000,00 TL araç kira bedeli, 500,00 TL otopark bedeli, 500,00 TL Motorlu Taşıt Vergisi, 500,00 TL Zorunlu Trafik Sigortası bedeli olmak üzere toplam...

            UYAP Entegrasyonu