İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine davalının yetki ve borca itiraz nedeniyle dosyanın İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünün 2021/3322 esas sayılı icra dosyası numarası aldığını ve yeniden borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı tarafça borca itiraz edilerek takibin durdurulmasına neden olduğunu, araç üzerindeki ayıp olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak nitelikte olduğunu, gizli ayıp kapsamında bulunduğunu, davalı satıcının TBK.nun 219.maddelerinde tanımlı ayıplı mal satımından sorumlu olduğunu, ilgili kanun kapsamında aracın ücretsiz onarımını yaptırması gerekirken, taleplerinin karşılanmadığını ve araç onarım masraflarını ödemediğini beyanla, icra takibine yapılan kötüniyetli ve haksız itirazın iptali ile onarım bedelinin ödenmesine karar verilmesini, ayrıca davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde bir yılı aşkın süre boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti ve tespit edilen ayıbın aracın değerinde yalnızca 2.500,00 TL kayba neden olacağı dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
Yargılama sırasında alınan 13.04.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda açıkça belirtildiği üzere, aracın yokuş yukarı çıkmak için gerek düz vites gerekse otomatik vites seçeneğinde zorlandığı, geri kaymanın 1,5-2 metreye yakın olduğu, bu durumun imalat hatasından kaynaklandığı anlaşılmakta olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satjn aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, yasanın kendisine tanıdığı bu dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahip olup, bunlardan herhangi birini kullanmaya zorlanamaz....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki ayıplı mal alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı taşınır mal satımından kaynaklanan alacak davasıdır. Davalı vekili, müvekkili şirketin ... ürünlerin satışına ve ithalatına 1.6.2005 tarihinde başladığını, bu tarihten önce satılan ürünlerden müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuştur. Mahkemece davacının ayıplı taşınır mal satımından kaynaklanan alacak davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalının işletme devri nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu iddia ettiğine göre, mahkemece BK.'...
Bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmesi açısından 3 kişilik konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan raporda; araç motorunun 21.734.km'de değiştirilmiş olmasının araçta değer kaybı meydana getirdiği, araç değer kaybı hasar gören aracın durumunu niteleyen bir kavram olduğu, aracın kazadan önceki piyasa sürüm değeri ile kaza sonrası onarıldıktan sonraki durumu arasındaki fark olduğunu, somut olayda yapılan piyasa araştırmaları, internetten emsal araç fiyat araştırmaları sonucunda motor değişiminin araçta 40.000,00 TL'lik değer kaybına neden olduğu kanaatine varıldığı, aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Davacı vekili 08/05/2018 tarihli celsede; misli ile değişim olmadığı takdirde bedel iadesi talebine ilişkin terditli olarak dava açılmış ise de bu aşamada bu davada ayıp oranında bedel indirimi talep ettiklerini, imzası ile beyan etmiştir....
Alınan bilirkişi raporunda ayıbın tamirat ile giderilebilecek nitelikte olduğu anlaşıldığı, ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı, misli ile değişim hakkının kullanılmasının satıcı bakımından orantısızlık yaratacağı, karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi hakkının kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Davasının kısmen kabulü ile 9.000,00 TL alacağın ayıplı mal nedeniyle bedelden indirim hakkı olduğu değerlendirilerek" gerekçesiyle karar vermiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/227 Esas KARAR NO: 2023/200 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 01/04/2021 KARAR TARİHİ: 15/03/2023 Mahkememizde görülen Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ------ bünyesinde kurduğu -------- araç satış--------ikinci el motorlu taşıt araç alım satımı ile iştigal ettiğini, davacı şirketin davalılardan -----araç alım satım işlerinde ticari ilişki içinde olduğunu, dava konusuna neden olayda da davacının davalı ------ yaptığısözleşme kapsamında diğer davalı ------ adına kayıtlı olan ---- model-------- tarihinde noter satış senedi ile satın almış olduğunu, ikinci el araç alım satımı ile iştigal eden davacının davalı----- aracılığı ile diğer davalı------- satın almış olduğu --------- satın alan ve ikinci el araç alım satım işleri ile iştigal eden davacının ----tarihinde dava dışı ---- satmış olduğunu, dava dışı --...
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; Dava konusu aracın satış bedelinin ne kadar olduğu hususunda, davacı tarafça araç-bedel iadesi talebinden vazgeçilerek terditli olarak talep edilen semen indirimi talebine devam edilmesi nedeni ile aracın satış bedelinin ne kadar olduğu hususu neticeye müessir olmadığından bu husus mahkememizce değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir. Davalı tarafça, 3 aylık garanti süresinin dolduğu bildirilmiş ise de; garanti hükümleri, aracın ayıplı olsun ya da olmasın, garanti süresi içerisinde arızalanması durumlarında ücretsiz giderilmesine yönelik hükümler olup, ayıplı mal satışı durumunda satıcı, garanti süresinin geçtiğinden bahisle sorumluluktan kurtulamamaz. Davalı tarafça, ayıba ilişkin yasal ihbar sürelerine uyulmadığını bildirmiş ise de, aracın ............
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğerinin de satıcı yada sağlayıcı olması gerekir. Eldeki davada, davacı, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın iadesi ile birlikte sözleşmenin iptalini mümkün olmaması halinde de bedel indirimi istemiştir. Davalı ise sürekli araç alım satımı yapan tacir olmadığını, kendisinin de aracı 3. kişiden alarak uzun süre kullandığını, iddia edilen ayıbın varlığını bilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Somut olayda, araç alım-satımının mesleki faailiyet kapsamında yapılmadığı açık olup, davalı 6502 sayılı yasada tanımlanan satıcı sıfatını taşımamaktadır. Satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin satıcı vasfını taşıması gerekir....
hakkının kullanmasının tarafların hak ve menfaatleri bakımından dengesizliğe neden olacağı tespit edilmiş, davacının 2. talebi olan 2 araç yönünden ayıp oranında bedel indirimine ilişkin talebi bakımından ise bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği görüldüğünden bilirkişi raporunda her iki araç için hesaplanan toplam 20.579,48 TL yönünden bedel indirimi talebinin kabulüne karar verilmiş ve dava dilekçesinde faize dair talep bulunmadığından 20.579,48 TLnin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek, neticede aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....