Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; ayıplı araç satımından kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dava konusu aracın ayıplı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Mahkemece yargılama sırasında alınan 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda aracın boya kalınlığının genel üretim toleransları içinde ancak seri üretim kalınlık değerlerinin üstünde olduğu, boya tabakasındaki genel kalınlık dağılımının homojen olmadığı, kalın bölgelerin sonradan boyandığı, ancak sonradan boyama işleminin üretim tesisi içindemi yoksa dışında mı yapıldığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin sol ön kapısının boyanmış olması nedeniyle dava konusu araçta 1.250,00.-TL değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boyama işleminin sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davalı, kullanım hatası bulunduğunu belirterek davanın reddini dilemiş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı dava konusu aracı 8.9.2005 tarihinde satın almış, 28.11.2008 tarihine kadar araçta arıza meydana geldiğine dair bir delil sunamamıştır. 28.11.2008 ve 4.9.2009 tarihlerinde meydana gelen arızalırın ise ... süresi geçmiş olmasına rağmen davalı tarafından ücretsiz olarak giderildiği hususuda tartışmasızdır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki boya hatasının üretimden kaynaklandığı, bu durumun araçta 4.000,00.-TL değer kaybına yol açacağı tespit edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; araç güncel değeri düşünüldüğünde yalnızca dava konusu otomobilin boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobildeki ayıbın giderilmesi için araçta yapılacak boyama nedeniyle aracın piyasa rayiç değerinde 2.500,00-TL değer kaybının oluşacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; araç üzerinde lokal bir şekilde yapılacak boya onarımı ile giderilebilecek bu ayıbın misli ile değişim gerektirip gerektirmediği hususunda yanılgıya düşülmüştür. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu ayıplı mal satışından kaynaklanan bedel indirimi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin tarihi 09/07/2018 olduğu dikkate alındığında uygulanacak olan yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu ihtilafsızdır. Davacı dava dilekçesinde ayıplı malın ayıp oranında bedel iadesi talebinde bulunmuş ve netice kısmında aracın satış bedeli üzerinden ayıp oranında bedel indirimi yapılarak bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece hatalı bir değerlendirme ile doğası gereği belirsiz alacak davası olarak açılan bu davada dava değerinin davacının bildirmiş olduğu satış değeri olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde hüküm kurulduğu davacıya dava değerine ilişkin talebi hususunda 6100 sayılı HMK'nın 31.madde doğrultusunda süre verilerek belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır....
Davalılar, araçtaki arızaların kullanımdan kaynaklandığını, araçta ayıp bulunmadığını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, araç değişikliği yada bedel iadesi isteminin şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Mahkemece aracın karıştığı bu kaza nedeniyle oluşan değer kaybının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, bu miktar kadar davalı lehine bedel indirimi gerektiğine karar verilmesi gerekir....