İlk Derece Mahkemesince; "DAVANIN KABULÜNE, Araç satış bedeli olan 77.717,50 TL alacağın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Ayıplı aracın davacı tarafından davalıya iadesine," karar verilmiştir. Bu karar davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir....
-TL paspas bedeline yönelik talebin davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle Reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönerek araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ithalatçı şirket ise davacının ithalatçı olan şirketlerine karşı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunamayacağını savunmuştur.Davacı aracını ... Otomotiv İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'den satın almış olup, davalı ... Servis Tic. A.Ş. bu durumda satıcı değil aracın ithalatçısı konumundadır....
Mahkemece, davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; davacının aracında meydana gelen 5.000,00 TL'lik değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan ayıp oranında bedel indirimi talebine ilişkindir. Davacı, dava açmadan önce araçta varlığından şüphe duyduğu ayıpların tespit edilmesi amacıyla ... ... 19 Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/77 Değişik İş Sayılı dosyasında delil tespiti talebinde bulunmuş, bu dosyada araç üzerinde davalı tarafın yokluğunda inceleme yapılmış ve alınan bilirkişi raporunda davaya konu aracın sıfır km olarak alınığı ve inceleme tarihi itibarı ile 6066 KM de olduğu, araçta şanzıman ağırlıklı arıza meydana geldiği bu durumun imalat hatası ve gizli ayıp kabul edilmesi gerektiği, araçta meydana gelecek değer kaybının 5.000,00 TL olduğu tespit ve görüşü mütalaa edilmiştir....
Davalı Doğuş Otomotiv vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri : Aracın ayıplı olmadığını, dava konusu araç üzerindeki boya, orijinal boya olup kalınlıkları da standart sınırlar içerisinde, standart sınırlarda kalan ve orijinal olan boyadan dolayı aracın ayıplı olduğundan söz edilemeyeceğini, ayıplı olmayan bir araç için misli ile değişim kararı verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, boyanın ayıplı olması misli ile değişim gerektirmeyeceğini, misli ile değişim kararı haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi, M.K. 2’de belirtilen iyiniyet kurallarına da aykırı olduğunu, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakınca, alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, davacının aracı kullandığı süre için kullanım bedeli hesaplaması ve semen tenzili...
iadesi ve yahut pert kaydı olduğundan hakkaniyet indirimi talebini beyan ettiğini, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da maldan faydalanamama kısmen dahi olsa ürünün ayıplı mal sayılacağının düzenlediğini, aracın pert kaydının olması ve kasko yapılamamasının araç açısından büyük bir eksiklik olup maldan faydalanmayı negatif anlamda etkileyen bir unsur olarak görmek gerektiğini, müvekkilinin kaskosuz kaza yapması sonucu müvekkilinin ekonomik ve manen büyük bir zarara uğrayacağını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla pert kaydı ile gizli ayıplı mal niteliği taşıyan davaya konu aracın iade alınarak müvekkilince ödenmiş 35.750,00 TL bedelin bankalarca uygulanan en yüksek reeskont avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, aksi taktirde pert kaydı nedeniyle hakkaniyet indirimine karar verilirse bedel bilirkişi marifeti ile belirlendikten sonra arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL hakkaniyet indirimi bedelinin davalılardan bankalarca...
Davalılar, davaya konu aracın satılması dolayısıyla davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalılardan satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle öncelikle araç bedelinin iadesini istemiş, yargılama aşamasında da ıslah ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybının hesaplanarak davalılardan tahsilini talep etmiştir . Mahkemece, dava sırasında davacının aracı satması nedeniyle malik olma sıfatını kaybetmiş olduğundan davaya devam etmesinde hukuki yararının bulunmadığı kabul edilerek davacının husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 2.fıkrası gereğince; Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür....
, eli ürünü yazı mahkemeye sunulmuş ve bu yazılı belge inkar edilmediğini, bu anlamı ile bu hususta yapılan bedel indirimi hukuka aykırı olduğunu, bu sebebe dayanarak bedel indirimi talep etmek hakkın kötüye kullanımı olduğunu, başkaca ayıpların söz konusu olduğu kabul edilse bile bu husus bedelden indirim konusu yapılamayacağını, satılan araç sahibinden.com sitesinden aldıkları 3 emsale göre değerinde satıldığını, emsal araştırması yapıldığında araçlar arasında büyük bir fiyat farkının olmadığı görüleceğini, davacının kendisi de bir çok internet sitesinde emsal araştırması yaparak aracı satın aldığını, bilirkişi raporları da aracın bilinen kusurları ile değerine yakın bir fiyata satıldığını tespit ettiğini, davacı aracın iadesi ile 90.000 TL nin tahsilini talep ettiğini, talep 90.000 TL iken reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine de eksik hükmedildiğini, mahkeme usul kurullarını dikkate almadan hüküm verdiğini, ıslah kanuna aykırı olarak yapıldığını, hem davanın sonuç talebi hemde...
Mahkemece servise başvuru sayısı baz alınarak davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; ufak çaplı, kolayca giderilebilir, kullanıcı kaynaklı ortaya çıkıp çıkmadığı belirlenmemiş arıza/şikayet konularının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 4822 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
İlk derece mahkemesi; bilirkişi raporu doğrultusunda aracın kilometresinin değiştirildiği, aracın gizli ayıplı olduğu ve TBK'nın 219. maddesi gereğince satıcının bu gizli ayıptan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi talebinin kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen tazminat bedeline hükmettiği, karara karşı davalı T3 davanın reddolunmasına rağmen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin kendisine yüklendiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Değişik İş dosyası,Ankara .....Noterliği 01/02/2021 tarih ve ..... yevmiye nolu ihtarname, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava,satın alınan araçta bulunan ayıp nedeniyle bedel indirimi ve tamir masraflarının istemine ilişkindir. Taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari satışa konu olayda 6102 sayılı TTK'nun 23. maddesindeki ayıplı mal satışına ilişkin özel hükümlerin uygulanması gerekir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır....