Bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere ayıbın niteliğinin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı, karşılıklı menfaatler dengesi hukukun temel prensibi ve hakkaniyet kuralları uyarınca tüketicinin ayıp nedeni ile bedel indirimi ve ücretsiz onarım gibi diğer seçimlilik haklarının kullanıp kullanılmayacağının tespit edilmesi zorunludur....
Tüketici Mahkemesinin 2006/665-2007/106 sayılı dava dosyasında; aracın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi, bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Uyuşmazlık davacı alıcının ayıplı araç satışı nedeniyle, günlük işlerini yapmak için kiralamak zorunda kaldığı araç bedellerinin talep edilip edilemeyeceği hakkındadır. 2008/9676-2009/6001 Mahkemece, davacı alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesine rağmen kendisine araç tahsisi için talepte bulunması gerektiği, davacının bu konuda talepte bulunduğunu kanıtlayamadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, sözleşmeden dönen tarafın müsbet zarar kapsamında olan araç yoksunluk tazminatı istemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı yasanın 4/2 maddesi ayıplı malın neden olduğu zararlardan satıcıyı sorumlu tutmuştur. Aynı yasanın 30.maddesi bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağını öngörmüştür....
Kabule göre de; davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki boya kalınlığı/hatasının sadece motor ön sağ köşe kısmında bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Mahkemece, ayıplı bulunan bir (1) adet makinenin ayıpsızı misli ile değiştirilmesine karar verilmiş ise de, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olup, ayıp halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen BK'nın 360. maddesinde, eserin reddi ile bedelin iadesi, bedel indirimi ve onarım hakları mevcut olup, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususu düzenlenmemiştir. Davacı da dava dilekçesinde davayı terditli olarak açmış, ayıpsız misli ile değişimi olmadığı taktirde bedel indirilmesini istemiştir. Bu durumda mahkemece bedel indirimi konusunda Dairemizin ve Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre “nisbi metod” uygularak indirilecek bedel bulunup davacıya iadesi gerekirken bu hususlara riayet edilmemesi hatalı olmuştur. Nisbi metoda göre, kararlaştırılan ücret ile eserin ayıplı değerinin çarpılması sonucu elde edilecek bedelin, eserin ayıpsız değerine oranlama suretiyle, indirilecek bedel belirlenir....
Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır. Bu tespite göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılması gerekmektedir....
kullanmasının tarafların hak ve menfaatleri bakımından dengesizliğe neden olacağı tespit edilmiş, davacının 2. talebi olan 2 araç yönünden ayıp oranında bedel indirimine ilişkin talebi bakımından ise bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği görüldüğünden; terditli açılan davada; Davanın Kısmen Kabulü İle Davacının 2 adet aracın misliyle değişimine ilişkin 1. talebinin reddine, -Davacının 2 araç yönünden ayıp oranında bedel indirimine ilişkin 2. talebinin kabulü ile 20.579,48 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi 17/05/2018 tarih, 2014/1198 Esas, 2018/509 Karar sayılı "Davanın açıldığı tarihe kadar zamanaşımı geçmiş olmakla zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine " kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken zamanaşımından red kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, 16/12/2010 tarihinde satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek araç için ödediği bedelin faizi ile tahsiline mümkün olmadğı takdirde bedel indirimi uygulanmasına karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, yatak ve yemek odası takımlarının yenisi ile değiştirilmesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında ürünlerin değişimini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda davacının ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirme hakkı değerlendirilmeli bu mümkün olmadığı takdirde bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir....
Ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel indiriminin davanın açıldığı tarihte belirlenmesi mümkün olmayıp, bunun tespiti ancak tüketici mahkemesinde yapılacak yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile mümkündür.Diğer taraftan, davanın açıldığı tarihte davacının elindeki belgelerden davanın miktarı biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa,böyle bir dava belirsiz alacak davası açılamaz.Davanın açıldığı tarihte davacının elindeki belgelerden davanın miktarının bilindiği ve bilinen miktar itibariyle uyuşmazlığın çözümü de tüketici hakem heyetinin görev alanına giriyorsa,söz konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak tüketici hakem heyetine başvurmadan, tüketici mahkemesinde dava açılamaz.Hal böyle olunca; ayıplı araç satışı nedeniyle, araçtaki bedel indriminin davanın açıldığı tarihte davacı tarafından tespiti mümkün olmadığından ve bunun tespiti ancak mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile mümkün olacağından dava dilekçesinde bu alacağın 1.000,00 TL'lik kısmının talep edildiği gerekçesiyle...