Davacı ile davalı arasında 4.11.2006 tarihli koltuk satış sözleşmesi yapıldığı davacının davalıya yargılama aşaması dahil 1.800.00 YTL ödediği, dava konusu koltukların ayıplı olup, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır. Ne varki bedel iadesini isteyen tüketici satışa konu ayıplı malı da iade yükümlülüğündedir. Ayıplı malı iade edilmeden bedel iadesi istenemez. Tüketici ayıplı malı iade ettiği anda ödediği bedel için temerrüt faizi isteyebilir....
bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....
MUHALEFET ŞERHİ Uyuşmazlık, satın alınan sıfır aracın gizli ayıplı olması nedeniyle servise bırakılmasının davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullanıldığı anlamına gelip gelmeyeceği konusunda toplanmaktadır....
den satın aldığı aracın arızalı çıkması nedeniyle davalı tarafından fark bedel alınarak yenisi ile değiştirildiğini, yeni aracında arızalı çıktığını, bu nedenle bedel iadesi için dava açtığını, davanın lehine sonuçlandığını; ancak, bu arada çeşitli masrafları ve zararlarının olduğunu ileri sürerek aracın satın alınması için bankadan çektiği krediler nedeniyle ödediği faiz bedellerinin, araçların kaskosu için ödediği bedellerin, Motorlu taşıt vergileri , taşıt sigorta pulları ve hurda araç bedeli için toplam 5.042,59 YTL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine savunmuşlardır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davaya konu araçların Türkiye Distrübütörü olan T7 ihbarını talep ettiklerini, davacının önce dava konusu araca ilişkin İzmit İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, araç koltuklarının değişimi konusunda tüketici lehine karar verildiğini, oysa davacının davaya ilişkin dava dilekçesinde koltuklar dışında, kapı kilit sistemi, akü , far sistemi, balata gibi farklı sorunlardan da bahsederek araç değişimi ve bedel iadesi talep ettiklerini, davacı her ne kadar bedel iadesi ve değişim talep etmiş ise de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca davacının seçimlik haklarından birini kullanması gerekmekte olup davanın bu yönü ile usule uygun olmadığını, aracın tüketicinin kullanımına göre değişebilecek sürelere ilişkin yıpranma söz konusu olabilecek konuların tüketicinin korunması hakkındaki kanunda belirtilen " ayıp" olarak nitelendirilebilecek hususlar olmadığını, davacının 02/01/2019 tarihli 00025 nolu müşteri istek formunda ampul...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı ifa nedeniyle dava konusu aracın misliyle değiştirilmesine, mümkün olmaması durumunda ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının arka bagaj kapısı, ön kaput ve---- görünümünde montaj hissi veren ---hataları olduğundan hareketle dava açtığını, ancak söz konusu araç üzerinde yapılan kontrollerde, davacının ayıp iddialarının üreticinin öngördüğü standartlar dahilinde olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla ayıp iddialarının sübjektif olması nedeniyle seçimlik hakların kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının bedel iadesi mi yoksa aracın misliyle değişimini mi talep ettiğinin sorulmasını istediklerini, üretici kaynaklı arıza iddiası nedeniyle dava konusu aracın --- davanın ihbarını istediklerini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava; satım sözleşmesine konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, satış bedelinin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı tüketici ile davalı arasında Nevşehir 6. Noterliğinin 05/03/2019 tarih ve 2480 yevmiye numaralı araç satış sözlemesi ile 34 XX 535 plakalı, 2004 model Fiat Marka Palio 1.3 JTD model otomobili 11.250,00 TL bedel karşılığında davalının satın aldığı anlaşılmıştır. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2019 NUMARASI : 2017/587 ESAS - 2019/521 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL NEDENİYLE BEDEL İADESİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 2013 model Renault marka 34 XX 196 plakalı aracı 52.000,00 TL bedel mukabilinde satın aldığını, ancak sonradan aracın bir kısım yerlerinin boyalı ve parçalarının değişmiş olduğunu öğrendiğini, aracın ayıplı olduğunu öğrenmesiyle birlikte davalıya ihtarname gönderdiğini belirterek, ayıplı aracın bedeli olan 52.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Eldeki davada, davacı, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın iadesi ile birlikte sözleşmenin iptalini mümkün olmaması halinde de bedel indirimi istemiştir. Davalı ise sürekli araç alım satımı yapan tacir olmadığını, kendisinin de aracı 3. kişiden alarak uzun süre kullandığını, iddia edilen ayıbın varlığını bilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Somut olayda, araç alım-satımının mesleki faailiyet kapsamında yapılmadığı açık olup, davalı 6502 sayılı yasada tanımlanan satıcı sıfatını taşımamaktadır. Satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin satıcı vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı, satıcı kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir....