Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip konusu ilamda, araç bedelinin tahsili, ilamda belirtilen aracın davacı (takip alacaklısı) tarafından iadesi koşuluna bağlanmıştır. Alacaklı bu koşulu gerçekleştirdiğini ispat etmedikçe lehine hükmedilen alacak için takip başlatamaz. Bir başka anlatımla ilam içeriğine göre alacaklının bedelin tahsilini isteyebilmesi için, öncelikle kendisine düşen, ilamda belirtilen ayıplı aracın iadesi edimini yerine getirmesi şarttır (HGK.24.02.2010 tarih 2010/12-106 E.- 2010/107 K.)....

    reddi gerekmiştir. 2-) Satım konusu aracın imalat hatalı olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, aracın davalılara iadesi ile ödenen bedelin davacıya verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, araç iade edilmeden bedel iadesinde, faiz başlatılamaz....

      Mahkemece, davanın kabulüne, aracın iadesi kaydı ile satış bedeli olarak ödenen 29250,00 TL'nin, davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. I-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satın alınan aracın, ayıplı olduğu iddiası ile açılan satış bedelinin faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece aracın iadesi kaydı ile satış bedelinin ödetilmesine karar verilmiş, faiz talebi ise reddedilmiştir....

        İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, davacının, davalılardan satın almış olduğu aracın km'sinin düşük gösterilerek ayıplı olduğu ve bu şekilde zararının olduğundan bahisle, ayıplı aracın teslimi ile ödediği bedelin piyasa rayiçleri dikkate alınarak, denkleştirici adalet ilkesine göre tarafına iadesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, dava konusu aracın kullanım amacının hususi araç olarak tescili kayıtlarında yazılı olduğu ve davacının aracı mesleki ve ticari amaçla satın almadığı, bu şekilde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin davacı açısından tüketici ilişkisi olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır....

        Karar, davalı Mais Motorlu Araçlar A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Mais Motorlu Araçlar A.Ş. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, ayıplı aracın davalılara iadesi ile ödenen bedelin tahsili istemlerine ilişkindir. Ayıplı dava konusu aracın davalı Mais Motorlu Araçlar A.Ş.’ye teslimi şartıyla alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken mahkemece aracın iadesi konusunda karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

          K A R A R Davacı, mülkiyeti davalıya ait aracı noter satış sözleşmesi ile 38.535,00 TL bedelle satın aldığını, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra aracın pert kaydının olduğunu, ön kaputunun değiştirildiğini ve araç airbaglerinin bulunmadığını öğrendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu, satıcının ayıba karşı sorumluluğu gereği taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeplerle fesh edildiğinin tespiti ile satış bedeli olan 38.535,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslimi koşulu ile 34.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel ve yapılan zorunlu masrafların iadesi davasıdır....

            Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, aracın gizli ayıbı bulunduğu, bu durumda BK'nun 194. maddesinde belirtilen sağlam ve çalışır halde teslim koşulunun gerçekleşmediği, davacının bu ayıplı malı kabule zorlanamayacağı, süresi içinde yapılan fesih ihbarının haklı olduğu gerekçesiyle dava konusu aracın davalıya iadesi ve davalıya ödenen 18.756.16 TL'nin 09.06.2008 tarihinden itibaren yasal fazi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Yerel mahkemece ayıplı malın geri alınarak bedelinin iadesi davasının kabulü ile ayıplı malın iadesi ve davalıya ödenen 18.756.16 TL'nin ihtarname tarihi olan 09.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan...

              - KARAR - Davacı vekili, davalının satın aldığı aracın ayıplı olduğu gerekçesi ile açtığı dava sonucu aracın davalıya iadesine ve araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine davalıya 0 km araç bedeli ödendiği, 28.02.2013 tarihinde davalıdan teslim alınan araçta hasarların olduğu, ayrıca aracın ayıp nedeniyle iadesine ilişkin kararda yer alan dava tarihi ibaresinin Yargıtay kararı ile “dava konusu aracın davalılara teslim tarihi” olarak düzeltilerek onandığı, kararın bu şekilde düzeltilmesi ile davalıya faize hak kazanmadığı hâlde fazla ödeme yapıldığı iddialarıyla aracın hasarlı olarak teslimi nedeniyle hasar bedelinin ihtarname tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine, fazla ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                nden..... marka aracı 20.585,99 TL TL ödeyerek satın aldığını, aracın tavanının satılmadan önce boyanması nedeniyle aracın ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek aracın iadesi ile bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı...., araçta imalat kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını, araç davacının elinde iken hasar gördüğünü, bunun araç bedelinden mahsup edilmesi gerektiğini, savunarak açılan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile 20.585,99 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, .... tarafından temyiz edilmiştir....

                  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2005/4- 309 Esas, 2005/391 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere; 4077 sayılı Yasa'da ayıplı aracın bedelinin iadesine karar verildiği takdirde, aracın kullanım bedelinin düşürüleceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı gibi, davacı aracı kullanmış ise de karşı taraf da davacının ödediği bedeli kullanmıştır. Bu nedenle aracın kullanım bedelinin satış bedelinden mahsubunu Yasa'nın özüne ve ruhuna aykırı olduğu kanaatine varılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu