Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinden indirim yapılmasını talep etmiş, davalı ise aracın ayıplı olmadığını savunmuştur. Davalı tarafça süresinde ayıp ihbarının yapılmadığı yönünde bir savunma ileri sürülmediğinden ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı ile yapılmış ise süresinde olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması mümkün görülmemiştir. Bu kapsamda yapılmasın gereken aracın ayıplı olup olmadığının ve ayıplı ise nispi metoda göre satış bedelinden indirilmesi gereken tutarın ne kadar olduğunun tespitinden ibarettir. Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 29/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu, satış bedelinden indirilmesi gereken tutarın ise 2.445,35 TL olduğu tespit edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda "...Davacı taraf aracın satış bedeli olarak 19.750,00 TL ödediğini iddia etmiş ise de, satış sözleşmesinde satış bedelinin 14.500,00 TL olarak kararlaştırılması ve davalının da aracı 14.500,00- TL sattığını duruşmada beyan etmesi karşısında, davacının satış bedelinin 19.750,00 TL olduğuna yönelik iddiasını ispatlayamadığı düşünülmüş ve aracın satış bedelinin 14.500,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Aldırılan bilirkişi raporunun yasal, yeterli, denetime elverişli olduğu görülmüş, aracın satış bedeli 14.500,00- TL olarak kabul edildiğinden, bu bedel dikkate alınarak ayıp oranında satış bedelinden indirim talebi bakımından nisbi metoda göre yapılan hesaplamaya itibar edilmiş, buna göre davacının 2.420,00 TL ayıp oranında satış bedelinden indirim talep edebileceği düşünülmüştür....

    Bu itibarla; yerel mahkemece, davacının değer kaybı talebi yönünden yeni bir rapor veya ek rapor alınmak suretiyle; satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın tespitinde, nispi metod uygulanarak dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, (nispi yönteme göre ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel (satış bedeli) x Ayıplı Değer/(bölü) Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup) satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenerek (taleple bağlılık kuralı ve tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek) karar verilmesi gerekir....

    bana öyle söylemediler gibi beyanları gerçek dışı olduğunu, internet sitesindeki ilanda ve aracı satın almaya geldiğinde kendisine verilen ekspertiz raporu aynı olduğunu, -Davalı aracın onarım bedeli ve değer kaybını talep ettiğini, dava sürecinde aracı tamir ettirmeden sattığını ve şuan araç davacı harici başkasının zilyetliğinde olduğunu, eğer davacı aracı tamir ettirdiyse buna ilişkin fatura da sunmadığını, bir de davacı tarafından başlatılan icra takibinde aracın onarım bedelini talep ettiğini, davacının hem aracı tamir ettirmemiş hem de tamir masrafı istediğini, -Dava sürecinde tarafımızdan yapılan ihbarlara yeterince önem verilmediğini ve araştırılmadığını, tarafça yapılan incelemeler sonucunda aracın vekil edenden önceki sahibi T5'den önce 3 günde 3 kere el değiştirdiği sigorta kayıtlarında mevcut olduğunu, hayatın olağan akışına bakıldığında normal bir aracın 3 günde 3 kere el değiştirmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, -Vekil edenin aracın ayıplı çıkmasından kendisinin...

    Ne var ki, araç satış senedinde yer alan satış bedelini, aracın değer kaybı olarak kabul etmek mümkün değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, alanında uzman bir bilirkişiden rapor alarak aracın satın alındığı tarih itibariyle ayıplı ve ayıpsız değerini belirlemekten ibarettir. O halde mahkemece, araç konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak aracın satın alındığı tarih itibariyle ayıplı ve ayıpsız değeri ayrı ayrı belirlenmek suretiyle belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı, tesbit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar yani araçta oluşan değer kaybı belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      Mahkemece, asıl davada, davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine, birleşen davada ise, araç bedeli 18.300 YTL’nin aracın iade edildiği tarihten faizi ile davalılardan alınmasına karar verilmiş; hüküm, taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davaya konu aracın, üç trafik kazası sonucunda hasarlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalılar bu hususu ve aracın değer kaybına uğramış olduğunu yargılama sırasında bildirmiş, davacı da maddi hasarlı trafik kazaları ile aracın hasar gördüğünü ve tamir edildiğini kabul 2007/7800-12536 etmiştir. Mahkemece, bu kazalar sonucu aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı konusunda inceleme yapılmamıştır....

        Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarında belirtildiği şekilde, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın tespitinde, nispi metod uygulanarak dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız (kilometre ile oynanmamış) ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oran da satış bedeline (yeminle ilgili yukarıda bahsi geçen hususta oluşacak sonuçta da gözetilerek) uygulanarak, (nispi yönteme göre ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel (satış bedeli) x Ayıplı Değer/(bölü) Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup) satış bedelinden indirilmesi gereken tutarın tespit edilmesi ve davacı tarafça sunulan bahsi geçen fatura içeriklerinin de ayrıntılı şekilde irdelenmesi suretiyle, faturalarda bahsi geçen miktarların hangi...

        TL olarak hesaplandığını, ancak bilirkişi değer kaybı hesabı ile birlikte onarım maliyetinin hesaplandığını, 1.944,70- TL değer kaybı ve 2.360- TL onarım masrafı tespit edildiğini, bu iki farklı değer toplanarak değer kaybı adı altında 4.307,70- TL'ye hükmedildiğini, davacı onarım veya değer kaybı seçimlik haklarından birini tercih etmek zorunda olduğunu, iki seçimlik hakkın birlikte kullanılamayacağını, bu bağlamda mahkemece, davacıya ücretsiz onarım veya bedel indirimi seçeneklerinden birini tercih etmesi yönünde süre verilerek tercih edilecek seçenek değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmadan aracın misliyle değişimine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

        İlk derece mahkemesince nispi metod yöntemine göre indirim bedeli belirlenirken, satılanın satış tarihinde ayıplı ve ayıpsız değerleri yerine, rapor tarihindeki aracın güncel ayıplı ve ayıpsız değeri esas alınarak hatalı bir şekilde belirleme yapıldığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda dava konu aracın satış tarihindeki ayıpsız değer aralığı belirlenmiş ise de, mevcut ayıplı halinde satış tarihindeki değer aralığının belirlenmediği görülmüştür. Noter senedinde yazılı bedelden davacının sorumlu olmadığı bakım giderinin düşülmesi suretiyle belirlenen bedel aracın satış tarihindeki ayıplı değeri olarak ta kabul edilemez. O halde ilk derece mahkemesince, aracın satım tarihindeki ortalama ayıpsız ve ayıplı bedelinin tespiti ve nispi metod yöntemine göre indirilecek bedelin hesaplanması için ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....

        Mahkemece, tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması ile dava konusu aracın ayıplı olup olmadığının tespiti bakımından konusunda uzman bilirkişiden alınan rapor ile davadan önce delil tespiti aşamasında aldırılan raporlarda araçta 40.000 km civarında kilometre düşüklüğü yapıldığı, kilometre düşüklüğü nedeniyle araçta değer kaybı oluşacağı, ayrıca kilometre düşüklüğünün aracın beynine bir çip yerleştirilmesi suretiyle gerçekleştirildiği, çipin aracın beynine zarar verdiğini, bunun içinde tamir yapılması gerektiği, tamir nedeniyle tamir masrafı oluşacağı ve bunun da değer kaybına sebebiyet vereceği belirlenmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlü olup 6502 Sayılı Kanun'un 10. maddesine göre teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir....

        UYAP Entegrasyonu