GEREKÇE : Dava, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle satıcı ve ithalatçı firma tarafından ayıpsız misli ile değişimi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalılarca istinaf edilmiştir. Davacı tarafın talebinin, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve uğranılan maddi zararlar için tazminat verilmesi olduğu dikkate alındığında; dava yığılması söz konusu olup (HMK md. 110), her bir bağımsız talebin ayrı ayrı incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacının, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine yönelik hüküm tesis edilmiş ise de; aracın ayıplı olması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi zararlarının ne olduğu hususu açıklattırılmadığı gibi maddi tazminat istemi konusunda bir karar da verilmemiştir. HMK'nın 26/1 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu aynı arızası, 13 kez tekrar ettiği bilirkişi raporu ile sabittir. BK.nun 202. maddesi hükmüne göre "Satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbı anlaşıldığı zaman alıcı mukayyerdir....
misli ile değiştirilmesi talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalıdan satın alınan aracın gizli ayıplı olduğunu belirterek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde hüküm tarihindeki bedelinin tespiti ve faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, araçta herhangi bir ayıp bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Buna göre bölge adliye mahkemesince; davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullanmış olduğu, onarım neticesinde arızanın giderildiği, bu hâli ile malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin TMK'nın 2. ve 6502 sayılı Kanun'un 11. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı gözetilerek; usul ve kanuna uygun olan ilk derece mahkemesince karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, aracın misli ile değişimine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın gizli ayıplı ve imalat hatalı olduğu, aracı almakla beklenen amaca ulaşılamadığı, bu nedenle ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi yönündeki talebin yerinde olduğu, ayrıca ticari araç olarak kullanılan araçta servise sık getirilip götürüldüğünden kazanç kaybınında ayrıca davalılardan istenebileceği yine ayıplı aracı satın alan davacının bu araca sahip olmaktan ötürü aşamalardaki yaşadıklarından dolayı psikolojisinin bozulduğu, olumsuz kişilik sergilediği ve bunun sosyal hayatına yansıdığının tanık beyanları ile anlaşılmakla manevi tazminat davasınında yerinde olduğu ve davalıların dava konusu haklarından birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.623,95 TL kazanç kaybı ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davaya konu aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm...
Davacı alıcı aracın bir çok yerinde orijinal boya dışında boyalı olan bir aracı kabule zorlanamaz. Mahkemece gizli ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesi gerektiği halde aracın ayıplı değeri ile ayıpsız değeri arasındaki farka hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava,gizil ayıplı araç satışı nedeniyle, aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı, dava konusu 34 XX 115 plakalı aracı 25.09.2017 tarihinde, 2017 model olarak 0 km satın almıştır. Aracın motorundan ses gelmesi şikayetiyle 29.05.2018 tarihinde yetkili servise başvurduğu, servisin "motordan ses geliyor" kaydının yazılı olduğu, servis tarafında komple motor montajı yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının Bakırköy 41. Noterliğinin 24.04.2018 tarihli ihtarnamesi ile aracın misli ile değiştirilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
den, diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın aldığını, dava açılmadan yaklaşık bir ay önce dava konusu aracın üzerinde bulunan boya kalınlıklarının olması gerekenden yüksek olduğunu öğrendiğini, bu halin araçta değer düşüklüğü yarattığını, dava konusu aracın bu şekilde boya bakımından ayıplı olarak kendisine teslim edildiğini ileri sürerek; gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile aynı marka sıfır kilometre araç bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
- K A R A R - Dava, orjinal boyadan sonra tekrar boyanan aracın sıfır (0) km.araç olarak satıldığı iddiasına dayalı satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, araçta ayıp bulunmadığını, B.K.nun 202/2.hükmüne göre hakimin satış bedelinden tenzile karar vermesinin hakkaniyete uygun olacağını, boyanın ayıplı olması halinde bu durumun aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini gerektirmeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....