A.Ş. vekili cevabında, aracın ayıplı olmadığını, üretimden kaynaklanan araçta herhangi bir kusur bulunmadığını, aracın misli ile değiştirilmesi talebinin yasal koşullarının oluşmadığını, dava konusu aracın şanzıman arızası ve motor yağı sarfiyatı sebebi ile davaya konu olduğunu, tamamen kullanım kaynaklı şanzıman arızası nedeniyle komple şanzıman değişimi yapılarak sorunun giderildiğini, şu an itibarı ile herhangi bir şanzıman arızası bulunmadığını, araçta çözülemeyen, giderilemeyen ürün kaynaklı bir sorun ya da gizli ayıbın söz konusu olmadığını, davacı tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, faiz talebinin de hukuki dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı araç davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 06/01/2015 tarihinde davalıdan araç satın aldığını, dokuz ay sonra servis kontrolünde, aracın sol arka kapısında boya yoğunluğu olduğunun tespit edildiğini bu durumda aracın üretim hatasından kaynaklı ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini ve yaşadığı manevi üzüntü nedeni ile de 10.000 TL tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
- K A R A R - Mahkemece ayıplı aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesine dair verilen karar, davalılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 29.02.2012 günlü kararı ile onanmış olup, bu karara karşı davalılar vekillerinin karar düzeltme istemleri ile yeniden yapılan inceleme sonucu; 1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Dava, ayıplı aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 2 nolu bentinde bulunan “Dava konusu.. plakalı ... marka 2009 model aracın ayıplı olduğunun tespiti ile ayıpsız yenisi ile değiştirilerek davalılar tarafından davacı tüketiciye teslim edilmesine,” cümlesinin çıkarılarak yerine “Dava konusu.... 2009 model aracın ayıplı olduğunun tespiti ile aracın takyidattan ari bir şekilde davalılara iadesi ve ayıpsız misli ile değiştirilerek davalılar tarafından davacı tüketiciye teslim edilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, 3 nolu bentin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak kararın düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 27/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yeterli olduğunu, bu nedenle aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
dengeleme için ödeme işleminin bu şekilde yapıldığının söylendiğini, kısa bir süre sonra araçtaki kusurlar farkedilerek davalıya bildirildiğini, aracın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunu ileri sürerek; ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine ve 5.000 TL manevi tazminat ile delil tespiti masrafı için ödenen 1.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında, tüketicinin harçtan ... olduğu, talebinin misli ile değişime ilişkin olduğu, davayı açarken kısmi bir değer belirtildiğinden dava değerini aracın değeri olan 229.834,50 TL'ye ıslah ettiğini bildirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; heyet bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor ve ek raporla da sabit olmak üzere, araçta oluşan sesin kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, ses sorununun devam ettiği, araçta debriyaj pedalına basarken ve çekerken ses gelmesinin imalattan kaynaklı olduğu, tüketici hatasının olmadığı, aracın gizli ayıplı olduğu, satış bedeli ile değer kaybı miktarı karşılaştırıldığında ve ses sorununun devam ettiği dikkate alındığında davacı tüketicinin bu duruma katlanmasının beklenemeyeceği, bu nedenle davacının ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi talebinin hakkaniyete uygun olduğu, davalı firmanın gizli ayıp nedeniyle davacı tüketiciye karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 11.12.2019 tarihli ... seri ve sıra numaralı faturada özellikleri belirtilen 2019 model ... ... 1.3 ...marka ve model aracın ayıplı olduğunun tespiti ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya...
-Motor Servis Ltd.Şti. tarafından davacıya satılan 29/04/2013 tarih ve 124001 nolu faturada belirtilen ... motor nolu, ... şasi numaralı .... 1.6 TDİ BMT 105 PS ... tipi saf beyaz renkli aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davacıda bulunan bu aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir....
Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuziş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur. Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen raporun, arızanın bildirim tarihinden itibaren o mala ilişkin azami tamir süresi içerisinde düzenlenmesi zorunludur. Somut olayda; Tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması ile dava konusu aracın ayıplı olup olmadığının tespiti için, mahkemece keşif yapılmak suretiyle alınan akademik kariyere sahip Otomotiv Mühendisi bilirkişisi ve yine üç kişilik bilirkişi heyeti raporunda araçtaki ayıbın üretimden kaynaklı olduğu, gizli ayıp olduğu, aracın tamirinin gerçekleştirilmediği bildirilmiştir. İlk bilirkişi raporunun tespiti anında aracın 61.149 Km'de olduğu görülmüştür....
Dava konusu olayda, davacı 15.09.2003 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 06.11.2008 tarihli celsede alınan beyanı ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedeli olan 25.262,86-YTL’nin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ......