Davanın ayıplı olduğu iddia edilen aracın ayıpsız misliyle değişimine ilişkin olması nedeniyle dava değerinin aracın değeri olduğu bu nedenle öncelikle aracın fatura değeri üzerinden eksik harç tamamlatılmış, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile dava konusu aracın dava tarihindeki piyasa rayiç değeri 1.150.000,00-TL olarak tespit edildiğinden bu değer üzerinden eksik harç tamamlatılmıştır. Dava konusu ihtilaf dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı, araç ayıplı ise davalıların aracı misliyle değiştirmekle yükümlü olup olmadıkları hususuna ilişkindir. Makine Mühendisi bilirkişi ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın kronik olarak gizli ayıplı olduğunu ve araçtaki ayıbın davalı tarafından gizlendiğini, dava konusu araçtaki arıza kronik bir arıza olduğunu ve aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olup davamızın kabulüyle aracın ayıpsız misliyle değişiminin talep edildiğini, davalı, kanundan doğan gizli ayıba ilişkin sorumluluklarını yerine getirmemiş olduğundan davacı şirketin aracından mahrum kaldığını, davacı şirketin araç mahrumiyet zararının giderilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde ücretsiz onarılması ve değer kaybı tazminatı ile araç mahrumiyet zararının tazmini davasıdır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 20.11.2017 tarihinde Yılkı isimli davalının kendi üretimi olan trafik sicil kaydı ve ruhsatı bulunmaksızın kullanılabilen arazi aracı satın aldığını, satın alınan aracın kullanılması sırasında defalarca arıza verdiğini, arızaların halihazırda giderilemediğini ileri sürerek dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misliyle değişimine karar verilmesini talep ve dava istemiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili duruşmalardaki beyanında özetle davanın reddini istemiştir....
Olduğunu, davacının aracı servis taşımacılığı için satın aldığını ve aracın servis taşımacılığında kullanıldığını, aracın henüz 20.000 km. kullanılmasına rağmen arızaların başladığını, aracın muhtelif arızalar nedeniyle muhtelif tarihlerde bir çok kez servise götürüldüğünü, araçtan beklenen verimin bir türlü alınamadığını, aracın tamirinin olması gerektiği şekilde yapılmadığını, araçta birçok parçanın değiştirilmesine rağmen problemlerin sonlanmadığını, bunun üzerine davalılara aracın ayıplı mal kabul edilerek misliyle değişimi için ihtarname gönderildiğini, ancak ihtara rağmen bir netice alınamaması üzerine zorunlu olarak işbu davanın ikame edildiğini, ayıplı aracın ayıpsız misliyle değişimine ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL Maddi zararın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde; tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı aracın misliyle değişimi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, satın aldığı araçta kısa süre sonra müzik ve ses sisteminden kaynaklanan arızalar yaşadığını, aracın 13/06/2011 tarihinde teknik servise götürüldükten sonra geri görüntü kameralı multimedia sisteminin arızalı olduğunun bildirildiğini ve sistemin söküldüğünü, arızaların tamir edilmemesi nedeni ile aracın özelliklerini yitirdiğini ayrıca azami tamir süresi olan 30 iş gününün de geçirildiğini, aracın istenen konforda olmadığını ileri sürerek ayıplı otomobilin ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Davalı Çelik Motor vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın ayıplı olmadığını, kullanıma dayalı dış etkiler nedeniyle ortaya çıkabilecek kusurlardan müvekkili şirket sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, rutin servis kayıtlarında dava konusu aracın boya kusuruna ilişkin beyan ve talep bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı Tek-Kar Otomotiv vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçta değişimi haklı kılacak ölçüde gizli-açık ayıp bulunmadığını, aracın bazı bölgelerinde oluşan çiziklerin aracın muhafazına özen gösterilmemesinden kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesi Mahkemesinin 26/06/2018 tarih, 2017/408 Esas, 2018/555 Karar sayılı ''Ayıpsız misliyle değişim talebinin REDDİNE, Davalı Çelik Motor A.Ş yönünden davanın husumetten reddine'' ilişkin kararı davacı ve davalı Kia-tek/kar T5 tarafından istinaf edilmiştir....
Her ne kadar mahkemece, davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinin kabul edilmesinin hak ve nesafet çerçevesinde hakkaniyete uymayacağı ancak araçta meydana gelen değer kaybı veya bedel indirimini talep edebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacı, 23.06.2010 tarihinde satın aldığı araçta meydana gelen boya dökülmesinin üretim hatasından kaynaklandığını ileri sürerek bu davayı açmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile aracın tavanında meydana gelen soyulmaların boyayı oluşturan tabakalar arasındaki yapışmanın iyi olmamasından kaynaklandığı, araçtaki ayıbın gizli ayıp ve üretim hatası olduğu belirtilmiştir....
Aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı ise ayıbın gizli mi yoksa açık ayıp mı olduğunu tespiti için dosya bilirkişiye verilmiş alınan raporda araçta bahsi geçen arızanın halen devam ettiği, onarımının yapılamadığı, bu arızanın kullanımdan kaynaklanamayacağı, bu haliyle araçtan beklenen faydanın elde edilemeyeceği, tamirinin ise yaklaşık 250.000 TL tutacağı bildirilmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava ayıp nedeniyle malın misliyle değişimi talebidir. Davacı vekili müvekkilinin aldığı aracın ayıplı olduğunu öne sürmüş davalı ise aracın ayıplı olmadığını ayrıca ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini öne sürmüştür. Taraflar arasında çözülmesi gereken ilk sorun aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı ise niteliği; ikinci sorun ise ihbar külfetinin yerine getirilip getirilmediğidir. TTK m.23/3'e göre ticari bir satıma konu bir malda ayıp var ise açık ayıplar için 2 hemen belirli olmayan ayıplar için 8 günlük inceleme ve ihbar külfeti öngörülmüştür....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 34 XX 198 plakalı aracın 12/07/2016 tarihinde müvekkili adına trafiğe tescil edildiğini, aracın kullanılması sırasında aracın yakıt miktarı göstergesinin arızalı ve ayıplı olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine Honda Plaza Toros Konya yetkili servisine arızanın giderilmesi için müracaat edildiğini, belli aralıklarla 3 kez aracın servise götürülmesine rağmen arızanın giderilmediğini ve sonunda arızanın fabrikasyon kaynaklı olduğundan giderilemeyeceğinin bildirildiğini, bu bildirim akabinde müvekkili tarafından davalıya aracın ayıplı olduğunun iletildiğini, aracın imalat hatası ile ilgili olarak gerekenin yapılacağı söylenilmesine rağmen aracın arızasının giderilmediğini, bu nedenle davalı şirket ile yetkili servise ihtarname keşide edilerek ayıplı arızanın giderilmemesi sebebiyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin istenildiğini, ancak cevap alınamadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu aracın...